MAVERADAN MACERAYA-Çal Hamdi Çal! Üfle Neyzen Üfle!

İlkadım ile kendisini son adıma hazırlayan Dostlarım,
Şuara/Şairler, hayat kitabımız Kur’an-ı Kerim’in 27. suresidir. Surenin 224-226. ayetlerinde “Şairlere gelince, onlara da yoldan sapmışlar uyarlar. Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmez misin?” denilerek şiirle uğraşan bazı münkirlere dikkat çekilmektedir.
İnkarcılar Kur’an-ı Mübin’in nazm-ı celiline şiir, Hz. Peygamber Efendimize de şair diyorlardı. İşte bu ayetler onların bu tür temelsiz iddialarını reddetmekte; inkârcı şairlere gerçekleri arayanlar değil, ancak heva ve hevesleri peşinde giden, zevk ve eğlence düşkünlerinin tabi olacağını bildirmektedir. Bu tip şairler, iyi kötü, eğri doğru her konuya girerek toplumu etkilemeye çalışırlar. Sözleri ile yaptıkları birbirini tutmaz, yapmadıklarını söyler, söylemediklerini yaparlar. Bu sebeple onların peşinden dürüst insanlar değil, ancak sapkınlar gider. Bu nitelikte olan şiir ve şairle Kur’an ve Peygamber’i karşılaştırmak bile abestir.
Kur’an, insanların sosyal ve kültürel hayatlarında önemli bir yer işgal eden şiiri ve şairleri mutlak olarak yermemiş, bilâkis şiirin iyisine ve güzeline insanları özendirmiştir. Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Mübin’in ilahi bir kelam olduğunu vurgulamış ve putperestlik döneminin İslam ilkeleriyle ters düşen şiirini yermiştir.
Gerçek mü’minler, müşrik dönem şairlerini yeren yukarıdaki hükmün dışında tutulmuşlardır. Bunlar söyledikleri şiirde gerçekleri dile getirirler; söyledikleriyle yaptıkları birbirine uygundur. Allah’ın birliği esasına dayanan tevhid dininin ilkelerini savunur, Allah’ı zikreder, O’nu yüceltirler. Yaptıkları iyi işlerle hem kendilerinin hem de toplumun yücelmesini ve yükselmesini gözetirler. Zulmün ve haksızlığın karşısında şiirleriyle mücadele verir, hakkı savunurlar. Sahih kaynaklarda yer alan birçok hadiste de iyi maksatla kullanılan şiir, yukarıda kötülenen şiirden istisna edilmiş, hatta özendirilmiştir.
Mesela; Cahiliye döneminin önde gelen şairleri arasında yer alan ve Medine döneminin sonlarına doğru Müslüman olan Lebid b. Rabia’nın “Bilinmelidir ki; Allah’tan başka her şey batıldır.” anlamındaki mısrası, Hz. Peygamber’in “Şairlerce söylenmiş en doğru söz” şeklindeki takdirine mazhar olmuştur. Keza; sahabe arasında Resul-i Ekrem’in takdirlerini kazanmış başka birçok şair bulunmaktaydı. Bunların başında gelen Hassan b. Sabit’e “Müşrikleri şiirlerinle hicvet, bil ki Cebrail de seninle beraberdir.” buyurmuştur.
Bendeniz de üşenmedim. TRT arşivinden il trafik koduna göre hazırlanmış ve her şehrin/81 vilayetin hafızasında yer almış türkülerden seçerek bir demet yaptım. Umarım hoşunuza gider.
Ah neyleyim gönül. Altın yüzüğüm kırıldı. Al Fadime’m. Konma bülbül nergis dalına. Tek kapıdan çıktım yüzüm peçeli. Atım Arap’tır benim. Ak çeşmeden sular içtim kanmadım. Çeper çektim yol açtım. At bağladım ak kayanın dibine. Kurban olam kalem tutan ellere. (10)
Bir incecik yolum gider Yemen’e. Kırmızı gül her dem olsa. Dideban üstündeyim. Karanfilim saksılarda çanakta. Muhtar mı oldun Kerziban Yenge? Cici pabucum cici. Evreşe yolları dar. Gidersen ağla da git. Gayrı dayanamam ben bu hasrete. Cemile’min gezdiği dağlar meşeli.(20)
Esmerim biçim biçim. Kızılcıklar oldu mu? Şu Fırat’ın suyu akar serindir. Başı duman pare pare, yol ver dağlar yol ver bana. Ela gözlüm ben bu elden gidersem. Kahveyi kavururlar. Fes başına fes başına. Çitten söktüm çangalı. Matarayı doldurdum. Esme seher yeli esme.(30)
Bir dalda iki kiraz. Erik dalı gevrek olur. Pınarbaşı ben olayım. Ben de döndüm Mecnun ile Leyla’ya. Mendilimin ucuna sakız bağladım. Mor koyun meler gelir. Elma attım nar geldi. Gesi bağlarında dolanıyorum. Dereler akmaz oldu Çakır’ım. Zahide kurbanım n’olacak halim?(40)
Darbuka çala çala. Şu Sille’den gece geçtim. Karanfil oylum oylum. Kara tren yükünü almış gidiyor. Kadifenin endazesi mecide. İşte gidiyorum çeşm-i siyahım. Kirpiklerin ok mudur? Çökertmeden çıktım Halil’im. Açıldı laleler güller. Feride’m! (50)
Yabandan gel, kostak yürü. Hekimoğlu derler benim aslıma. Gemiye çektik yelken. Öptürmem giderim Karasu’ya. Çarşamba’yı sel aldı. Oy süsen süsen oy. Tüfeğim dolu saçma. Benim sadık yarim kara topraktır. Bağa girdim bağ budanmış. Hey On beşli On beşli! (60)
Çayırım çayırım, kuş oldum uçayırım. Çıktım yücesine seyran eyledim. Asaf’ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Ay bulutta bulutta. Ah le ana le ana. Asker yolu beklerim. Karadır kaşları ferman yazdırır. Güvercinim süt beyaz. Örene bak örene. Selam var selam! (70)
Allı turnam bizim ele varırsan. Bir ceket isterem kolu dar ola Mehmed’im! İp attım ucu kaldı. Yeşil ipek bükerim ana. Aman avcı vurma beni. İndim havuz başına. Aç kapıyı ben geldim. Zeytin yaprağı yeşil. Bu almayı kim dişledi? (80)
Kalk gidelim dağlara. (81)
İşte bu türkü sözleri, gündem ve yayın akışına göre TV, radyo, Youtube, düğün ve derneklerde çalınıp söylenen tegannilerden seçme türkü ve ezgilerdir. Yani; Türkü Türkü Türkiye’m!
Çal Hamdi Çal! Üfle Neyzen Üfle! Nasıl olsa halimizden anlayan bir Saki, bir Nedim, bir de Semazen bulunur. Sürç-i lisan ettik ise; Allah bizi affetsin.
Hak ve hakikat uğruna kalem oynatan Sultanüs Şuara ve tüm şairlerimizi rahmetle anıyoruz. Behr-ü dar olasınız Müstekar’rın Bestekar’ları!