Ah Gençler Ah!

Ah Gençler Ah!

Sürekli dozajı artırılarak eleştirilen, nereye gidiyor bu gençlik diye başlayan cümlelerin sonu faili meçhul ya da faili malûm ahlaksız olayların tamamı üzerine yıkılan ve konuşma hakkı dahi verilmeyen gençlik nasılsınız?

Genellemelerin geneli yanlış deyip, söz konusu gençler olunca, bunlardan adam olmaz diyerek, sözüm ona sosyolojik bir çıkarım yapmış ve bunu kamuoyuyla paylaşırken havasından yanına varılmayan adamlarla aranız nasıl?

Yaptığı buluşlarla insanlığı rahatlatan ve her gittiği yerde örnek bir insan fotoğrafını rüyasında dahi görmeyen ama gençlere nasihat ederken külliyat sahibi müellif ve muallim gibi davranan âlim/cahil takımıyla maç yapalım mı ne dersiniz?

Memleketimizin olgunluk yaşındaki insanları her gün yeni güzellikler katarken yaşadığımız hayata, özellikle facebook başta olmak üzere sosyal medyada ve akıllı telefon oyunlarında level atlarken, rekor üstüne rekor kırarken okey masalarında, elbette gençliği gömecek yerin dibine bitmek tükenmek bilmeyen eleştirileriyle.

“Bu kadar da yeter!” deme zamanımız gelmedi mi? Yeter der gibisiniz. O zaman evet seslerinizin üzerine, maçın sahasını ve kurallarını anlatıyorum.

Saha; dünya. Yani bu kadar önemli bir meselede 68 e 105 ebadındaki ve 100 bin kapasiteli campnou stadını seçemezdik. Yarışmanın kalitesine ve iddiasına uygun bir saha ve zemin olmalı.

Süre ise, son nefesimizdir.

Hakem düdüğü çalmadan maçın bitmeyeceğine inanan sporcu gibi Azrail aleyhisselam ile tanışana kadar çalışmaya, başaracağız inancıyla koşmaya, devam etmeliyiz.

Bismillah diyerek start verelim.

Bir yol haritası belirleyerek başlayalım çalışmaya. En iyi yaptığımız işleri geliştirmek ve üretmek için kolları sıvayalım. Eleştirenin eleştirisine ve kınayanın kınamasına bakmadan ileri vitesine takalım hayat arabamızı. Arkamıza ancak tarihte iz bırakmış ve bize ışık tutanların nurundan istifade etmek için bakalım.

Bizden küçüklere örnek olacak ve bizden daha da sonra yaşayacaklara ufuk açacak işler yapacak güç ve kuvvette olduğumuzun farkına vararak çalışmaya azimle devam etmeliyiz. Gençliğin enerjisi, ilmi ve heyecanıyla tarih sayfalarında yer alan, en önemlisi de Allah’ın rızasını kazanma amacıyla hayatını hep üreterek geçirmenin gaye ve gayretinde olacağız.

Dünyanın içinde bulunduğu ahval ve şerait her ne kadar da namüsait bir halmiş gibi gözükse de, çalışan için her zaman ve zemin değerlendirilecek bir araçtır.

İyilik hareketlerinin sesinin her zamankinden daha gür çıkması gereken bir dönemde yaşıyoruz. Şer insanların oluşturduğu fuhşiyat korosu ses düzeyini abartılı olarak artırıp, dinleyicilerini çoğaltsa da iyilik korosu uyumlu bir şekilde çalışmaya başlayınca onların sesi yok olacaktır. “Hak geldi batıl zail oldu” karinesi her daim yaşanan bir hakikattir.

Gençlere her daim dua eden büyükleri var. Sayılarının az olduğuna bakmayın. Bereket kalabalıkları döver. Hatta yerle bir eder. Rabbim gençlerimizin her daim yar ve yardımcısı olsun. Asr-ı saadetin gençleri gibi iz bırakanlardan eylesin. Yüreğinizi kendi sevgisi ve çalışma heyecanıyla doldursun. Âlemlere rahmet Efendimizin yolundan bir an bile ayırmayıp, sünnetinin ışığı ile dünyayı aydınlatmayı lütfetsin.

Selam ve dua ile…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.