Kardeşim, İslam’ı Yanlış Anlama Bâri!(2)

Kardeşim, İslam’ı Yanlış Anlama Bâri!(2)

İslam’ı gönüllerine nakşedemeyip dillerinde geveleyenler İslam dinini katı kurallardan ibaret zannediyor. Diğer sistemlerde olduğu gibi kuralların katılığı insanları eziyor diye düşünüyor. Böylece İslam’ı diğer sistemlere benzeterek insanların gözünde çıkar ilişkisine dayalı bir pozisyona sürüklüyor. Ki bu süreç insanlarda İslam’a karşı önyargılar oluşturuyor.

Önyargılar ne kadar sistematik olursa olsun şu gerçek hiçbir zaman gizlenemeyecektir. “İslam diğer sistemlerden ayrıdır.” İlahî olmasının yanında insan odaklı toplumsal ıslahı esas alması bariz farklarından sadece bir tanesidir. İslam’ın diğer din/yönetim sistemlerinden farklarını saymakla bitiremeyeceğimiz gibi insana ve insanlığa faydalarını da saymakla bitiremeyiz. Günümüz gençlerinin yanlış anlayış ve yaklaşımlarından yola çıkarak İslam’ın insanlara sağladığı yararları kısaca açıklamaya çalışalım.

4. İslam’ın Kuralları İnsanların/İnsanlığın Faydasınadır: İslam dini, dünya hayatının insanın şeref ve onurunun ayaklar altına alınmadan ve temel insani özelliklerin herkes tarafından yaşanabilmesi için kurallar belirlemiştir. Kurallar Allah Teâlâ’dan geldiği için hem insanların bireysel özelliklerine hem de toplumsal özelliklere odaklanmıştır.

İslam’ın kuralları çağlar üstüdür ve günümüze kadar bozulmamıştır. Belirlenen ve hedeflenen kurallar tüm insanları huzura, mutluluğa, refaha ve adalete sevk etmiştir/sevk edecektir. Böylece hangi ‘-izm’ olursa olsun tüm insanlar için İslam’ın kuşatıcı yapısını yakalayamamıştır. ‘-izm’ler ancak belli insan topluluklarını kazanca boğmuş diğer insanları da sömürüye sürüklemiştir.

Allah Teâlâ’nın emirlerinden ve yasaklarından müteşekkil olan İslam dini acaba hangi kuralıyla insanları umutsuzluğa, tembelliğe, adaletsizliğe ve zulme yönlendirmiştir? Dürüst olun emriyle mi? Yoksa merhametli olun, sabırlı olun, yardımlaşın, affedin, fedakârlık yapın, yetimi koruyun, miskini doyurun, mazluma kol kanat gerin emirleriyle mi? İnsanlarla alay etmeyin, haksızlıkla insanların mallarını elinize geçirmeyin, iffetsizlik yapmayın, insanlar arasında ahlaksızlığı etmeyin yasaklarıyla mı?

Peki, insanların zihinlerinde İslam denilince niçin tembellik, adaletsizlik ve çıkarcılık beliriyor? Bu durum yaşadığımız çağın en rezil ve aşağılık propagandası olan algı yönetimi ile alakalıdır. İslam olmayanlar kendi iğrençliklerini, acizliklerini İslam’ınmış gibi göstererek kitleleri yönlendiriyor. Belirledikleri sahte insanlar ve olaylar üzerinden insanların zihinlerinde “İşte İslam” aldatmacası inşa ediyorlar. Kendilerine ve iğrenç hayat tarzlarına ait tüm söz ve davranışları/senaryoları İslam’ın emriymiş gibi göstermeye çalışırken beceriksizlikleri sayesinde kendilerini ele veriyorlar.

Adları, sıfatları ne olursa olsun bu tür rezillikleri iyi anlayabilmek için İslam’ı anlamak, yaşamak ve yaşatmak temel yaklaşımımız olmalıdır.

5. İslam örtünmeyi emreder: İslam’ın örtünün emrini bilmeyenimiz yoktur. Uygulayanımız da olabildiğince azdır. Örtünmeden maksat ortaya çıkmama, belli olmama, tanınır hale gelmeme, gizlenme ise günümüz insanlarının yaptığı örtünme midir? Daha belirgin olayım, dikkat çekeyim kalıbıyla yapılanları örtünme kabul etmiyoruz.

Takvayı ve izzeti kuşanarak hayatın doğallığı içerisinde örtüsüne ve örtünmeye dikkat edenlere rabbimden selamet, afiyet, feraset ve istikamet diliyorum. Bunların sayesinde insan mücadele ve mücahede anlayışını kaybetmiyor.

6. İslam’da birey de toplum da çok önemlidir: İslam, insanı kemale erdirerek kaliteli/şuurlu bir toplum kurabilme hedefi taşır. Hedef kaliteli/şuurlu toplum inşa etmektir ama insan asla ihmal edilmez. Emirler ve yasaklar insan özelinde başlar ve tüm topluma hitap eden yapıya bürünür. Dikkat edilmesi gereken ise İslam’ın tüm emir ve yasaklarını birey üzerinden anlamak ve yaşamaya çalışmaktır. Bu kritik durum İslam’ın yanlış anlaşılmasında temel olarak görülmelidir.

7. İslam Dini’nin en doğru öğrenileceği kaynak Kur’an ve Sünnet’tir. İslam’ı öğrenmek isteyen Kur’an ve Sünnete yönelmelidir. Anlaşılamayan/kavranılamayan konularda ise ilim ve takva ehli insanlara başvurulmalıdır. Hangi branş olursa olsun tek başına kitap okuyarak ilim tahsil etmek nasıl mümkün değilse İslam için de aynı durum geçerli değildir. Veya meal okunarak olayların derinliği ortaya çıkmayacağı için bu türden okumaları da tefsirlerle desteklemek gerekir. Değilse kendi mütalaalarını din zanneden kişilerin oyunlarına gelinmiş olunur.

Günümüz insanlarının İslam üzerindeki yanlış yaklaşımlarını saymakla bitiremeyeceğimiz için yazı serisini burada tamamlıyorum. Biz yanlışları değil doğruları öğrenme çabasında olmalıyız. Bu çerçevede Kur’an ve Sünnete yönelmek en doğrusu olacaktır. Tabi din öğrenme sürecinde Allah’ın kulları olduğumuzu unutmadan, ihlas ve samimiyetle davranacağız ki ahiret yatırımlarımız boşa gitmemiş olur.    

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.