SOSYOLOJİK SİYER-Bizi Huzura Götüren İlahi Lütuf: Namaz

Dünyada huzur kalıcı olmasa da belli bir zaman diliminde yaşayabileceğimiz bir duygudur. Allah’ın dünya ve ahiret huzuru için gönderdiği ilahi kanunlar topluluğuna İslam denir. Selamet ve barış anlamına gelen dinimiz yaşandıkça kurtuluşa doğru yürüyüşümüz güven kazanır. Sağlam bir bina oluşturmak için beş temel hususu kavramak gerekir.

“İslam beş temel üzerine bina edilmiştir” hadis-i şerifinin birinci basamağını geçen ay yazmaya gayret etmiştik. Şehadet etmiştik, Allah’ın tek ilah olduğuna ve yine şehadet ettik, Resul olarak da Hz. Muhammed aleyhisselam’a.

Tevhid inancının en önemli ibadetlerinin liste başlarında bulunan namaz konusu bu ay çalışma alanımız. Namaz öyle özel, öyle kapsamlı bir ibadet ki onu değil tek yazıya tek kitaba dahi sığdırmak bile epey zor bir iş. Biz sadece bireysel ve toplumsal olarak namazın faydalarını işlemeye gayret edeceğiz.

Yaratan ile Aramızdaki En Güçlü Bağlardan Biri Olarak Namaz

“Namazı kılın, namazı koruyun, namaza devam edin, namazdan gafil olmayın” gibi ilahi emirleri hatırlatmak amacıyla hayye ales salah cümlesiyle günde beş defa huzura davet edilen insan, hadesten ve necasetten temizlenerek, üzerine takva elbiselerini kuşanarak yöneldiği yeryüzünün merkezine dönerken kalbiyle ve kalıbıyla şuur dolar.

Namaz Bir Tevhid Eylemidir

Abdullah Yıldız hocamızın kitaplaştırdığı bu konu hayat binamızın direği mesabesinde bir niteleme desek yerinde olur. Allah’ı bir bilen ve birleyen insanlar olarak bunun yansımalarını ibadet olarak da eyleme dökmek gerekir. Ellerimizin içini kıbleyi gösterecek şekilde kaldırırken sadece şehadet parmağımız değil, tüm parmaklarımız yüksek sesle Allahu Ekber diyerek huzura başlangıç cümlesini iştahla söyler.

Namazda Kıyam Hayatta Ayakta Tutar

Namazda kıyam engeli bulunmayanların farzı yerine getirirken, yürek dünyalarında namaz dışındaki eylemlere de imamlık edecek yüksek derecede bir inkılabın hazırlığı derinden hissedilmeli. “Her eylem yeniden diriltir beni” diyen şairin zihni gibi bir kıyam ve namaz anlayışı lazım bize. Öyle bir namaz kıyamı yaşayalım ki, namaz dışındaki zamanlara dahi imamlık yapsın dik duruşumuz.

Allah azze ve celle ile İletişim

Günümüzün en büyük problemlerinden ve özel destek alınan konularından bir tanesi de iletişimdir. İletişimin en müstesna olanı da bizleri yaratan, yaşatan ve bizlere rızık veren, kainatın sahibi Rabbimiz, Allah azze ve celle’yle olan buluşmadır. Namazda Kur’an okumak, sadece bir tilaveti icra etmek değildir. Farkında olarak okuduğumuz her ayet, yaşamımız için bizi terbiye edenden (Allah’tan) destek almak anlamına da gelir. İletişimin yüksek perdeden yapıldığı namazda ki kıraat hayatımızın her alanını kapsayacak kadar geniş ve cihanşümuldur. Namazın içini imar ederken, kendi ruh dünyamızın da inşasını sağlamaktır. Yeryüzü trafiğini hizaya sokmak için mübarek elçiler aracılığı ile beyan buyrulan vahiy, sadece iman edenlere değil müstakbel müminler için de rahmettir. Okuyup eyleme dökmek ve musalli olarak ilahi defterlere kayıt yaptırmak gerekir.

İletişimin en bereketlisi Malikü’l Mülk olan Rabbimizle kurduğumuz bağdır.

Allah’tan Başkasına Eğilmemek

Namazın rükünlerinin içerdiği anlam bütününü hayatımızın tamamında yaşamak cennet yolunun engellerini ortadan kaldırmak anlamı taşımaktadır. Rükû, Rabbimize yaklaşma ve yakınlaşma anlamı muhteva eden özel bir eylemdir. Rabbe takdim ettiğimiz boyun bükme ve itaatin, hayatta başkalarına yapılmaması ihlas kalitemizin göstergelerinden bir tanesidir.

Kullukta Zirve Heyecanı

Sadece namaz ibadetinin değil hayatın en özel buluşma anı da secdedir desek yanlış yapmış olmayız. Katıldığımız ne kadar özel ve güzel program olursa olsun, hatta aldığımız haz dünya nimetleri anlamında ulaşılamayacak derece de dahi olsa, secdede yaşanan mutluluğun taklidi dahi olamaz. Kudret ve kuvvetin temsili olan kıyamdan, manevi uçuşun tarif edilemez tadına yükselmektir secde. Ahiret yangınını yakan huşu ve huzur ateşinin yandığı makamdır secde. Rabbe en özel yakarışların arasına göz ve gönül yaşlarını, acizlik ve fakirlik bakışlarını sunmaktır secde. Secde, kibir ve gurur başta olmak üzere “insanlığı ifsat eden” bela ve kötü hasletlerden kurtulup, tevazu ve samimiyetle huzur basamaklarını birer birer çıkıp miraca yürümektir.

Selam Olsun

Namazın saymakla bitmeyen bireysel faydalarıyla beraber toplumsal faydaları da var. Bunları burada bu yazımızda değerlendiremeyeceğiz.

Rabbimiz ömür verirse, bir sonraki yazımızda da namazın toplumsal faydalarını yazmaya gayret edeceğiz.

Selam ve dua ile…