İZZET ALLAH’IN, RESULÜNÜN, VE MÜ’MİNLERİN YANINDADIR

İZZET ALLAH’IN, RESULÜNÜN, VE MÜ’MİNLERİN YANINDADIR

Değerli Müslümanlar, Rabbimiz  (celle celalühu) münafikun süresi 8. ayeti kerimede söyle buyuruyor:

“İzzet, şeref, haysiyet Allah’ın, Resulünün müminlerin yanındadır. Ancak münafıklar bunu bilmezler.”

İzzet arayanlar, itibar arayanlar bunu sakın ola ki başka yerlerde aramasınlar, yanlış yerlerde aramasınlar. İzzetin, şerefin, itibarın ayaklar altına alınıp, kişilerin insanlık özelliklerinin ve insanlık vasıflarının yok edildiği yerlerde aramasınlar. İzzeti, şerefi, itibarı, insanlık onurunu olması gereken yerde arasınlar ki orası Allah’ın (celle celalühu) Rasulullahın (sallallahu aleyhi ve sellem), mü’minlerin yanındadır.

İşte bu mesaj çok veciz bir şekilde bu ayeti kerimede sunuluyor. Bu mesajı çok iyi alalım. Bu mesaja gönlümüzü açalım. Eğer bu mesaja gönlümüzü açmazsak başka mesajlar gönüllerimizi istila eder. İnsanlık izzetimizi, müslümanlık izzetimizi kaybederiz. Kula kul oluruz. Ve neticede biz Allah (celle celalühu) korusun sapıklardan olabiliriz.

Elbette ki bu güzergah zorlu bir güzergahtır. Yani Allah’ın (celle celalühu) yanında, Rasulullahın (sallallahu aleyhi ve sellem) yanında; mü’minlerle beraber olmak, gönül gönüle olmak, İslam’ın değişmez, pörsümez prensiplerinden taviz vermeden bu güzergahı takip edip Rabb’ımıza  (celle celalühu) ulaşmak, sağımızdan solumuzdan yapılan yanlış, şeytani, nefsani, aşağılık davetlere asla ve asla kulak asmadan devam etmek çok zorluk istiyor. Fakat Müslüman, zaman zaman ifade ettiğimiz gibi zor günün insanıdır. Zor günün Müslüman’ıdır. Zor günlerde inancının gereğini yaşayamayanlar, zor günlerde İslamî hizmetlerini devam ettiremeyenler, eğilip bükülenler her şeylerini kaybediyorlar. Ve düşmanlar karşısında ezilip büzülüyor zillet ve meskenete düşüyor rüsvay oluyorlar. Ahiretteki rüsvaylık, zillet ise dillerle anlatılacak gibi değildir. Allah  (celle celalühu) bizlere basiret feraset versin. İdrak aynamızı her an net bir şekilde görüntü verecek noktaya getirsin.

Değerli mü’minler, dünyada asırlardan beri hak ve batıl mücadelesi yaşanıyor. Bir tarafta hakkın safında olanlar, Allah’ın (celle celalühu) koyduğu esasları, nizamı savunanlar, imanının inancını yerine getirenler, kendisini yaratana kulluk edenler ki bunlar her zaman azınlığı teşkil etmişlerdir. Diğer tarafta da büyük bir çoğunluk isyan tuğyan içinde, inkar içerisinde Allah’ın nizamına, Allah’ın (celle celalühu) koyduğu esaslara savaş açmışlar. Bu, tarih boyunca böyle olagelmiş. O hidayet rehberleri peygamberlere bile görüyoruz ki ne eziyetler etmişler… Neler yapmamışlar ki? Kimini tahkir etmişler, alay etmişler, eğlenceye almışlar. Yalancısın demişler, sihirbazsın demişler. Kimisini de şehiden öldürmüşler, şehit etmişler. Böyle bir mücadelenin içinden geliyoruz. Şu anda asrımızda, çağımızda 21. asrın başında bu savaş yani inananlarla inanmayanların savaşı, hak ile batılın savaşı her geçen gün şiddetlenerek devam etmektedir. Teknolojik ve askeri gücü elinde bulunduran zalimler, İslam ülkelerini gözümüzün önünde bin bir yalanlar söyleyerek ve sonradan da bu yalanlarını ‘şu sebepten dolayı yalan söyledik’ diye itiraf eden bu insanlar İslam ülkeleri üzerinde terör estiriyorlar.

Bir de daha da acayibi Müslüman toplumlardan bir kısmı bu zulme rıza gösteriyor hatta destek veriyor. Bu zalim güç, bu şeytan üçgeni Müslüman ülkeleri istila ederken aynı zamanda başka İslam ülkelerini de safında yer alması için tehdit ediyor. Öyle bir çirkinlik yaşıyoruz ki Müslüman olarak nasıl hazmettiğimizi, nasıl buna seyirci kaldığımızı anlamak mümkün değil. Bu eksikliklerimizi, zaaflarımızı tamir etmek için güç yetirememek bizleri ayrıca dilhun ediyor.

Şu anda bir şeytan üçgeni İslam Aleminin üzerinde kara bulutlar gibi dolaşmaktadır. Her ne kadar bu durumun bayraktarlığını Amerika çekiyorsa da asıl bu üçgenin başında Siyonizm var. Amerika, İsrail ve İngiliz şeytan üçgeni İslam Alemi üzerinde şu andaki mevcut durumdan da, mevcut parçalanmışlıktan da faydalanarak terör estiriyorlar.

Değerli mü’minler, bugün biz ve diğer İslam ülkeleri bir taraftan Siyonizm’in diğer yandan Hıristiyanlık propagandalarının yani misyonerlik faaliyetlerinin diğer bir taraftan da dinsizlik faaliyetlerinin propagandası altındayız. Maalesef Türkiye’deki çok seviyesiz birçok medya da bu propagandalara alet olmakta veya bilerek bu propagandaları yapmaktadır. Çünkü Amerika’nın yeşil dolarlarına karşı durabilmek için güçlü bir iman, vatan ve millet sevgisi gerekir. Güçlü bir imanı olmayan, vatanını, milletini sevmeyen, dolara çabuk kul olur, çabuk köle olur ve satılır. Bugün dünyada işte Amerika’nın, Siyonizm’in ve onların bir yedeği olan İngiltere’nin  yapmaya çalıştığı ve yaptığı budur.

Değerli mü’minler çocuklarımıza sahip çıkalım. Şeytan üçgeninin bu menfi propagandalarından çocuklarımızı kurtarmak için onlara dinini çok iyi anlatalım, öğretelim. Tarihini çok iyi öğretelim. Onlara Müslüman olmanın onurunu vermeye çalışalım. Aşağılık duygusundan, Batı’nın o ahlaksız toplumsal hayatının etkisinden kurtaralım. Gençliğimiz, toplumumuz Batı’nın karşısında aşağılık duygusu, eziklik duyuyor, bundan onları koruyalım.

Allah  (celle celalühu) bizleri bu gibi kötülüklerden, bu şerir insanların şerrinden, bu şeytan hareketlerinden, şeytani faaliyetlerden, bu şeytan üçgeni İsrail, Amerika, İngiliz ve diğer düşmanların şerrinden bizleri korusun. İslam Ümmetine, bu aziz millete şuur, feraset, basiret yüklesin. Rabbim ahir ve akibetimizi hayr eylesin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.