Bir Yastıkta…

Bir Yastıkta…

Hayata nereden
bakmalı? Nasıl bakmalı? İnsanın hayattan beklentisi ne olmalı? Evlenecek eşler
arsında uyumun sağlanması için nelere dikkat etmeli? Meşhur tabirle “bir
yastıkta kocama”nın yol ve yöntemleri nelerdir? Bu ve benzer sorulara aynı cevapları
veremeyenlerin uyumlu bir hayat arkadaşı olmaları mümkün müdür? Rabbimiz
evlilikten amacın huzur olduğunu, bunun da eşler arasında sevgi ve merhametle
gerçekleşebileceğini beyan buyurmaktadır. Rasulullah sallalahu aleyhi ve sellem
Efendimiz de: “Evlenecek eşler arasındaki uyum için eşlerin evlenmeden önce birbirini
görmelerini ve dindar olmalarını”
tavsiye etmektedir.

Günümüzde
evliliklerin uzun soluklu olmayışının temelinde,  hayatın her alanda olduğu gibi evlilik
hayatında da ilahi ve nebevi ahkâma riayetsizlik vardır. Evlenecek çiftlerin
belki de pek çoğu arasında bu gibi konular gündeme bile gelmemektedir. Hatta
ailelerini bile hiçe sayarak birbirini çok sevdiğini söyleyen kişilerin kiminin
nişanlılık, kimininse evlilik safhasında çok kısa sürede ayrıldıklarına şahit
olmaktayız. Buna da kimi zaman eşler arasındaki anlaşmazlıklar sebep olurken,
kimi zaman da aileler arasındaki anlaşmazlıklar sebep olmaktadır. Bu
uyumsuzluklardan da fert, aile ve toplum çok ciddi yaralar almakta bu da toplumsal
huzur ve barışı tehdit eder boyutlara ulaşmaktadır.

Günümüzde boşanmalar
bir kesim tarafından basit bir olay gibi algılanabilmektedir. Hâlbuki inancımızda
zaruri bir sebep yokken boşanmak hiç hoş karşılanmamaktadır.

Rasulullah sallalahu
aleyhi ve sellem Efendimiz buyurdular ki: “Allah’ın en sevmediği helal, boşanmadır.” (Ebu
Davud)

Evliliklerin sona
ermesinden dolayı boşanan eşler, aileleri ve çocukları ciddi problemler
yaşamaktadır. Evlilik öncesi yaşanan İslam dışı arkadaşlıkların da evliliklerin
ömrünü kısalttığı kesindir. Onlarca kişiyle arkadaşlık yapan kız ve erkeklerin,
evlendikten sonra önceki arkadaşları ile gönül bağını birden bire koparmaları
mümkün olmadığı gibi, irtibatları bile devam edebilmekte, devam etmese de
bundan daha sonra haberdar olan eşler arasında, kıskançlıklar ve soğukluklar
meydana gelebilmekte bu da ayrılıklara hatta ciddi düşmanlıklara sebep
olabilmektedir. Kıskançlıktan dolayı katliamlar bile yaşanabilmektedir.

Anne babalar
çocuklarına bu konularda nasihat etmeli, dinimizin men ettiği kadın erkek
arkadaşlığı konusunda ciddi uyarılarda bulunmalıdır. Televizyonda gayrımeşru
arkadaşlıkları teşvik eden dizilere, internetteki arkadaşlıklara, cep telefonu
muhabbetlerine mahkûm olan gençlerin hayata ve geleceğe sağlıklı bakmaları,
sağlıklı aile yuvaları inşa etmeleri mümkün olabilir mi?

Ameller niyetlere
göredir. Evlilik de mü’minin hayati amellerindendir. Evlilikteki niyet de
evliliğin sıhhat ve selameti için çok önemlidir.

Rasulullah sallalahu
aleyhi ve sellem Efendimiz buyurdular ki: “Üç kimse vardır ki, bunlara yardım Allah
üzerine bir haktır: Allah yolunda cihad eden mücahit, borcunu ödemek isteyen
mükateb, iffetini korumak niyetiyle evlenen kimse.”
(Nesei, Tirmizi)

Mü’minin evlilikte
ilk niyeti iffetini korumak olmalıdır. Günümüzde gençlerin çoğu dünyevi bazı
kaygılarla evlenmiyor veya evliliği geciktiriyor. İffetini korumak niyetiyle
evlenen kimse hiç korkmasın. Rabbimiz onlara yardım etmeyi üzerine hak olarak
almıştır.

Rasulullah sallalahu
aleyhi ve sellem Efendimiz buyurdular ki: “Dini ve ahlakı sizi memnun eden birisi kız
talep ederse onu evlendirin. Böyle yapmazsanız, yeryüzünde fitne ve geniş bir
fesad çıkar.”
(Tirmizi)

Erkek talep eden,
kız ise talep edilendir. Din ve ahlak evlilikte olmazsa olmaz şartlardandır. Bu
şartlara uygun biri kız ister kız da razı olursa derhal evlendirilmelidir. Bu
yapılmadığı takdirde fitne ve fesadın kapıları aralanmış olmaktadır. Rasulullah
sallalahu aleyhi ve sellem Efendimiz evlilik çağına gelenlerin biran evvel
evlendirilmelerini teşvik ederken günümüz Müslümanları nerdeyse erken evlilikleri
kınar hale gelmişlerdir. Geç evliliklerde ise ciddi uyumsuzluklar
yaşanmaktadır. Huyları biçimlenen gençler huylarından vazgeçmemektedirler. Bu da
aile içi uyumsuzluklara yol açmaktadır.

Evlenen kişilerin
evlilik hukukunu bilip ona göre davranmaları gerekir. Birbirini sevip saymayan,
birbirinin hak ve hukukuna riayet etmeyen eşlerin evlilikleri uzun ömürlü
olmaz. Evliliklerde anlaşmazlıklar yaşanabilir, öncelikle bunlar
büyütülmemelidir. Anlaşmazlıkta hangi yolun takip edileceğini Rabbimiz beyan
buyurmuştur: “Herhangi bir hususta
anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız,
onu Allah ve Rasulüne arz edin.”
(Nisa, 59) Allah’a inananların işi
gerçekten kolay. Anlaşmazlığa düşülen konuda “Rabbimiz ne buyurmuş? Rasulü ne
buyurmuş?” deyip Rabbin ve Rasulün emrine boyun eğilse iş hallolacak ama
insanların çoğu bu işe yaklaşmıyor, dünyasına da ahiretine de zarar veriyor.
Anlaşmazlıklar eşlerin halledemeyeceği boyutlara ulaşınca çözüm de
farklılaşmaktadır.

Rabbimiz: “Eğer
karı koca arsında anlaşmazlıktan endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem,
kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf düzeltmek isterse, Allah da
onları uzlaştırır.”
(Nisa, 35)

Hakemlerin aileden
birilerinin olması, birbirlerini tanıyor olmaları mahrem meselelerin de şüyu
bulmaması açısından çok önemlidir. Aynı zamanda bu kişilerin iyi niyetli
olmaları da meselenin kolayca hallolması bakımından çok önemlidir. Aileden bu
işi halledecek birileri bulunamadığında aile dışından güvenilir birilerinin de
hakemlik yapması mümkündür. Rabbimize hamd-ü senalar olsun ki bu Ayet-i
celilenin tecellilerini bizzat yaşadım. Rabbimiz onlarca ailenin ailevi
meselelerin halline bizleri vesile kıldı. Çok basit meselelerden boşanmanın
eşiğine gelmiş aileler Rabbimizin lütuf ve keremi ile aile yuvalarını devam ettirdiler.
Ailevi meseleler mahkemelere intikal edince bambaşka boyutlara ulaşıyor, işin
içinden çıkılmaz bir hal alıyor, neredeyse geri dönüşü mümkün olmayan bir yola
giriliyor.

Müslüman her konuda olduğu gibi aile hayatında da, ilahi ve nebevi ahkâma
riayet etmelidir. Bir taraftan ibadet ederken diğer taraftan ilahi ve nebevi ahkâma
riayet etmemek, dini bilmemek veya dinde samimi olmamaktan kaynaklanır. Dünya
ve ahiret saadetinin yolu, hayatın her alanında ilahi ve nebevi ahkâma riayetle
mümkündür.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.