Bilimler Tarihçisi Fuat SEZGİN

Bilimler Tarihçisi Fuat SEZGİN

Kıymetli okuyucularımız! Bu ay sizlerle Timaş Yayınlarından çıkan Sefer TURAN’ın kaleme aldığı Bilimler Tarihçisi Fuat SEZGİN isimli eseri inceleyeceğiz. Kitabımız Fuat SEZGİN’le konuşularak hazırlanmış.

Fuat SEZGİN kendisinden bahsedilmesinden pek hoşlanmadığı için kendisi ile ilgili bilgileri başkaları kaleme alıyor. Daha çok işinden bahsedilmesini istiyoruz. Zaten kitabı okuduğumuzda özel hayatıyla ilgili bilgiler ancak bir paragraf tutuyor. Bu yüzden eserimiz tam bir biyografi özelliği taşımıyor. Daha çok bilimlerin gelişim aşamaları, bazı bilim adamlarımız ve bunların yaptıkları aletlerle ilgili bilgiler verilerek Müslümanların ilmi seviyesi ile Avrupalıların ilmi seviyesi mukayese ediliyor.

Eserin içeriğiyle ilgili bilgi verecek olursak; Fuat SEZGİN 1924 yılında Bitlis’te doğuyor. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine devam ediyor. Doçentlik seviyesindeyken 1960 İhtilali oluyor ve 147 bilim adamıyla memleketini terk etmek zorunda kalıyor ve Almanya’ya hicret ediyor. Hocasının “Günlük kaç saat çalışıyorsun?2 sorusuna, “13-14 saat çalışıyorum cevabını veriyor.” Hocası “Bu çalışmana 3-4 saat daha eklemezsen alim olamazsın.”  cevabını veriyor. Bu cevaptan sonra günlük çalışma süresini 17 saate çıkarıyor ve yaklaşık 50 yıl bu tempoda çalışıyor. Üzerinde çalışma yapacağı dil hangisi ise o dili öğrenmeye çalışıyor ve 27 dil bilen bir âlim oluyor. Kendisini İslam bilim ve teknolojisini araştırmaya ve doğru bilgileri ortaya çıkarmaya adıyor. Almanya ve Türkiye’de İslam bilim ve teknolojisini tanıtan müze kuruyor. Bazısının yapımı 1,5-2 yılı alan Müslüman bilim adamlarının yaptığı aletlerden 800 tane yapıyor/yaptırıyor. (Bu çalışmalarının yegâne hedefi olarak bizlerin Avrupa karşısında aşağılık veya geri kalmışlık duygusundan kurtulup geçmişini tanıyarak geleceğini yeniden inşa etmesi şeklinde tanımlayabiliriz.)

En büyük İslam bilginlerinden olan Biruni, Gazne ile Bağdat arasındaki yerlerin enlem ve boylam derecelerini ölçmek için 6000 km lik yolu arşınlayarak ölçüyor ve günümüzdeki ölçümlere çok yakın hesaplamalarda bulunuyor.(11. yy)

Müslümanlar Halife Memun’un isteğiyle 9. yüzyılda ekvatorun çevresini ölçüyorlar.

Osmanlı bilgini Takiyeddin 1559 yılında mekanik saat yapıyor.(1 Saati 60 dakikaya bölüyor.) 

Yukarıda verdiğimiz örneklerden daha birçoğunu kitabımızda bulacaksınız. Fakat şu sorunun cevabını Fuat SEZGİN de tam olarak veremiyor: “Bilimde Avrupalılardan yaklaşık 500-800 yıl ileride olan bir medeniyet nasıl olur da bu kadar geri duruma düşebilir.” Cevabını düşünelim.

Son olarak şunu ekleyeyim, Fuat SEZGİN hayatında “ İki günü eşit olan zarardadır.” Hadisini hiç gündeminden düşürmemiş ve 86 yaşında olmasına rağmen halen günlük 14-15 saat çalışıyor. Ya bizler?

(İşte size günümüzden bir rol model, Fuat SEZGİN.)

 

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.