Dua Engel Tanımaz- Fatma

Kıymetli İlkadım Kitaplığı okuyucularımız. Bu ay sizlerle Timaş Yayınları’ndan çıkan Ahmet BULUT hocamızın yayına hazırladığı Dua Engel Tanımaz – Fatma isimli kitabı inceleyeceğiz.
Fatma TATLI ile Sivas’taki Namazla Diriliş programında tanışıyor Ahmet BULUT hocamız. Güzel bir tanışma ve tanışma sonrasında yaşanan birbirinden güzel olaylar. Fatma TATLI kas hastalığı sebebiyle yürüyemiyor. Ama yürüyememesini fırsatlara çevirmesini bilmiş Fatma bacımız. Kur’an-ı Kerim’i kendine arkadaş kabul etmiş, namazı sevgiliyle buluşma olarak kabul etmiş, başına gelen her bir imtihanda başarılı olmayı bilmiş Fatma.
Ahmet BULUT ve Senai DEMİRCİ ile tanıştıktan sonra hocalarımız Fatma TATLI’nın Hacca gitmesine vesile olmuşlar. 2008 yılında TRT Hac belgeseli çekiyor. Hac belgeselinde Fatma TATLI ve Fatih ÇITLAK var. Fatma dilekçesini sağlam yere vermiş ki diyor Ahmet BULUT, Fatma’ya Hac yolculuğunda birçok kişi yardımcı oluyor. Başta da TRT ekibi.
Fatma, Allah Teâlâ’nın 99 ism-i şerifine 99 hatm-i şerif okumaya başlayan hem de bunu meali ile birlikte yapmaya karar vermiş bir Kur’an aşığı.
Fatma, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize de gönülden bağlı. Efendimize de 63 tane mektup yazıyor. Mektupları kitapta yer alıyor. Okudukça Rasulullah aşkıyla yanan bir gönle şahit oluyor, gözyaşlarımızı tutamıyoruz.
Fatma’ya bir çiçek hediye ediyor Ahmet BULUT hocamız. “Ayy. Rabbim ne güzel yaratmış! Şimdi bu çiçek mi Rabbimi çok zikredecek yoksa ben mi çok zikredeceğim. Tabiî ki bu çiçek çok zikreder.” diyerek çiçeği alıyor.
Kitabın sayfalarında ilerledikçe toplum olarak engelli kardeşlerimize davranışlarımız ve sözlerimizde hangi hataları yaptığımızı Fatma kardeşimizden öğreniyoruz. Bedenen engelli olup da manen nasıl engelsiz olunuru da yine Fatma bacımızda görüyoruz. Kendi ifadesiyle: “Düştüğüm yerden kalkamazdım ama kalkabileceğim yere düşürülmüşüm.” diyor.
Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Bizlerin başına gelenler de tesadüf eseri olarak başımıza gelmiyordur. Bizler her gün Amener Rasulü’yü okuyup da başımıza gelenlere sızlanıyorsak, eksik okuyoruz demektir. “Her ayet beni ilgilendiriyor. Acaba bu ayet bana ne demek istiyor?” diye okursak Fatma TATLI kardeşimiz gibi konuşan Kur’an’a dönüşebiliriz.
İnsanlar bana diyorlar ki, “Oturduğun yerden bizden daha çok koşturuyorsun Fatma! Ben de diyorum ki, “Eee, ben ayaklarımı önden boşa yollamadım.” Duha suresini okurken, “Rabbin seni terk etmedi.” ayetine geliyor Fatma. Hemen kendini ilgilendiren kısmı alıyor ayetten. “Rabbin seni de terk etmedi Fatma!”
Bu ayeti böyle değerlendirirsek kendimizi hiç yalnız hissedebilir miyiz acaba?