Sıla-i Rahim

Sıla-i Rahim

Kişinin akraba ve yakınlarıyla alakasını devam ettirmesi, onları koruyup gözetmesi yani sıla-i rahimde bulunması dinimizin çok ehemmiyet verdiği esaslardan biridir. Zira Cenab-ı Hakk akrabaları birbirine mirasçı kılmış, bir takım haklar ve vazifelerle aralarındaki bağları kuvvetlendirmiştir.

Akraba çevresi, insanı maddi ve manevi kötülüklerden muhafaza ettiği gibi muhtelif hayır ve salih amellerin işlenmesinde de yardımcı olur. Peygamberler tebliğine akrabalarından başlamışlardır. Yine onlar, akrabalarının desteğiyle tebliğlerine devam etmişlerdir. Mesela Şuayb aleyhisselam’ın azgın kavmi kendisine “Eğer kabilen olmasaydı mutlaka seni taşlayarak öldürürdük.” (Hud, 91) demişlerdi.

“Akrabalık haklarına riayetsizlikten sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.” (Nisa, 1)

“… Anaya, babaya, akrabaya … iyi davranın.” (Nisa, 36)

Cenab-ı Hakk, rahim diye adlandırılan akrabalık bağına Rahman ve Rahim esma-i ilahiyyesinden türeyen bir isim vermiş ve ona riayet edene “Ben de iyilik ve ihsanda bulunurum, onu koparanı da lütuf ve merhametimden mahrum bırakırım.” (Ebu Davud) buyurmuştur. Diğer taraftan, sıla-i rahimde bulunmak doğrudan insanla alakalı bir hadisedir. Nitekim Rasulullah aleyhisselam “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse akrabasına iyilik etsin.” buyurmuştur.

“Rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isteyen kimse akrabasını kollayıp gözetsin.” (Buhari-Müslim) (Faziletler Medeniyeti 2, Osman Nuri Topbaş) Bundan daha güzeli de sıla-i rahmin insanı Allah Teâlâ’nın muhabbetine eriştirmesidir. Bir kudsî hadiste Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Akraba ve dostlarıyla irtibatını kesmeyenlere ve benim için ziyaretleşenlere benim de muhabbetim hak olmuştur.”

Bunun aksine akrabalarıyla bağını keserek onlarla ilgilenmeyen kişiler için de pek çok ilahi ikazlar ve tehditler varid olmuştur. Ayeti kerimede şöyle buyrulur: “Onlar Allah’a söz verdikten sonra verdikleri sözü bozarlar. Allah’ın gözetilmesini emrettiği kimselerle alakayı keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte onlar lanete uğramışlardır. Cehennem de onlar içindir.” (Rad, 25)

“(Ey münafıklar!) Siz iş başına geçecek olursanız yeryüzünde fesat çıkarır, akrabalarla alakanızı kesersiniz değil mi? İşte Allah’ın lanete uğrattığı, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimseler bunlardır.” (Muhammed, 22-23)

Peygamberimiz yine konuyla ilgili şöyle buyuruyor: “Ahirette cezasını ayrıca vermekle beraber dünyada Allah Teâlâ’nın çabucak cezalandırmasını en fazla hak eden günahlar zulmetmek ve akrabayı ihmal etmektir.” (Tirmizi)

“Her cuma gecesi insanoğlunun amelleri Allah’a arz olunur. Fakat akrabasıyla alakasını kesen kimsenin amelleri kabul edilmez.” (Ahmed)

“Akrabasıyla ilgisini kesen kimse cennete giremez.” (Buhari)

Cenab-ı Hakkın sıla-i rahmi ısrarla emretmesinde insanların bildiği ve bilmediği pek çok hikmetler gizlidir. Bize düşen, Rabbimizin emrine gönülden itaat ederek akrabalık bağlarımızı kuvvetlendirmek ve mükâfatını da yine yüce Mevlamızdan beklemektir.

Allah’ım gönlümüzü senden, habibinden ve sevdiklerinden mahrum etme.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.