SOSYOLOJİK SİYER- Çocuklar Yaşasın

SOSYOLOJİK SİYER- Çocuklar Yaşasın

Yaşadığımız dünya zıvanadan çıktı desek yeridir. Daha doğru ifadeyle dünyayı yaşanamayacak hale getiren zorbalar, zalimler ve caniler var.

Sadece kendilerinin inandığı ya da inanmış taklidi yaptıkları sözüm ona kutsalları için kan içmeye devam eden vampirler var bu hayatta.

Zalimin maddi olarak güçlü olduğu yerde onun tarafını tutan veya susarak onu alkışlayan, destekleyen onlarca devlet var maalesef.

Haber izlemenin iyice zorlaştığı bu dönemde yapmamız gerekenleri her sabah tekrar hatırlayıp etrafımıza da bir şekilde duyurmamız gerekmektedir.

Öyle sorumluluklarımız var ki, dünyayı harekete geçiremezsek zulüm sıradanlaşacak, özellikle çocuk ölümleri herkesin alıştığı vakıalar haline gelecek. Belki geldi bile.

Çocuklar Öldürülmesin

Sayıları on sekiz bini bulan çocuk hayatını kaybetti. Başka bir ifadeyle katledildiler. Onları öldürenler sadece silahı tutanlar değil elbet, katilleri tutanlar da bu cinayetlere ortaktırlar. Elinde imkanı olduğu halde uydurulan gerekçelerle müdahale etmeyenler de suçlu değiller midir?

“Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman” (Tekvir, 8-9) ayetini derince düşünmek gerekir.

Kur’an-ı Kerim’in evrensel olduğuna iman ediyoruz. Bu çağda öldürülen çocuklar hep birlikte “biz niye öldürüldük” sorusunu sorduklarında kimsenin cevap verecek hali olmayacak.

Çocuklar İntihar Etmesin

Her ne sebeple olursa olsun çocukların yaşaması için var gücümüzle çalışalım. Hastalık, cinayet, yoksulluk ve yoksunluk çocukların yaşaması için mücadele etmemiz gereken konular.

Hele hele bir çocuğun intihar ederek hayatına son vermesi, oturup iyice dünyanın nereye doğru gittiğini düşünmemiz için son derece önemli bir mevzu.

Bir çocuk hayatına son verecek duruma nasıl gelir?

Ya da bu çocuk Ramallah’ta değil de Londra veya Paris’te olsa nasıl tepki verilirdi?

Kırk binden fazla insan katledildi. Yüz binlercesi de açlıktan ölmeye mahkum edilmiş durumda.

Roma’da yaşansa dünya ayağa kalkmaz mıydı?

Her ne kadar cümle sonlarına soru işareti koysam da bunlar soru değil.

Savaş hukuku sadece asrı saadette kaldı biliyorum ama yine de yüksek sesle, hatta avazım çıktığı kadar bağırıyorum: Çocuklar ölmesin.

Mazlumlar ölmesin.

Masumlar ölmesin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.