SOSYOLOJİK SİYER- Çalışma Alanımız Olarak Aile

SOSYOLOJİK SİYER- Çalışma Alanımız Olarak Aile

Toplumun en küçük sosyal birimi olarak tarif edilen ailenin oluşumu ilk insan Hz Adem’e aleyhisselam kadar dayanır. Yeryüzünün ilk kurumu olma yönüyle de ne kadar öneme sahip olduğu sonucu üzerinde tefekkür edebiliriz. Aile kurumu zaman içerisinde farklılıklar gösterse de önemini hep korumuştur. En azından aile hiçbir zaman toplum değerlerinde tamamen yok sayılmamıştır.

Özellikle İslam dinini benimseyen ve özümseyen coğrafyalarda aile çok daha değerli olmuştur. Dinimiz inanç olarak Tevhid dinidir. Tevhid, birlemek ve bir bilmek anlamına gelmektedir. Daha temelde birliği emreden dinimiz, aile ve ümmet olarak da bir ve diri olmamızı ister. Bu dirliğe ve diriliğe karşı ciddi bir taarruz var. İslam düşmanları cenk meydanlarında genelde hezimet yaşadılar. Yakın tarihimize bir derin bakış yapacak olursak son meydan muharebesinin aile üzerinden yapıldığını ve onlarca koldan saldırıldığına da şahit oluruz. Bize düşen ise her zamankinden daha da fazla ailemizle olmak ve cihad etmektir.

Neler Yapalım Nasıl Yapalım?

  1. Sevgi ve muhabbet.

Hayat kitabımıza dikkat kesilelim. “İçinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranıza sevgi ve rahmet koyması onun varlığının delillerindendir. Bunlarda düşünen toplum için dersler vardır” (Rum, 21) Sevgi ve rahmet ilahi bir lütuftur ve en çok da en yakınımızda olanlara cömertçe sergilememiz gerekir.

Her sözü ve ameli hikmet dolu olan Efendimiz şöyle buyurur: “Sizin en hayırlınız ailesine karşı en hayırlı olanıdır. Ben de aileme karşı hayırlı olanım.” (İbn Mace, Nikâh 50; Darimi, Nikâh 55) Hayırlı olmak için hayra koşmak ve fazla uzağa bakmamak lazım.

“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” (Tahrim, 6) Hem dünya ateşi hem de ahiret ateşinden ehlimizi korumak için düşünüldüğünden daha da fazla gayret gerektiği kanaatindeyim.

“Allah’a kulluk edin, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya iyilik edin.” (Nisa, 36) Dünyanın sevgi ve merhametten son hızla uzaklaştığı dönemde en büyük zararı görenlerin başında maalesef bize dünyada en çok merhamet eden annelerimiz babalarımız gelmekte.

Halbuki ilahi emirleri de okumuştuk. “Rabbim! Küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et, de.” (İsra, 23-24) “Biz insana anne ve babasına karşı iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Annesi onu, güçsüzlükten güçsüzlüğe uğrayarak karnında taşımıştı.” (Lokman, 14)

2- Eğitim

Kur’an-ı Kerim beyanıyla, “Hiçbir şey bilmez olarak dünyaya gelen” (Nahl, 78) çocukların eğitimi ve kültürel gelişimi üzerinde ebeveynin, dolayısıyla ailenin etkisi son derece büyüktür. Ailedeki değerler sistemi çocukların istikametini tayin eder. İnsan aile içerisinde nasıl eğitilir ve yönlendirilirse, hayatı boyunca bunun etkisi altında kalır ve kişiliği ona göre oluşur. Çünkü çocuk; iyi, kötü, güzel, çirkin gibi ahlaki normları ve değer yargılarını önce aileden alır.

Çocuğun ruhen ve manen şekillenmesinde anne ve babası önemli rol almaktadır. Bu nedenle kişinin, maddi ve manevi ihtiyaçlarının en tabii bir şekilde karşılandığı müessese olan ailenin, iyi bir şekilde düzenlenmesi, aile fertlerinin her yönüyle kültürlü yetişmesi, aralarındaki ilişkileri düzenli ve sağlıklı bir şekilde kurmaları, özellikle anne-babanın hal ve hareketleriyle çocuklarına çok iyi örnek olmaları gerekmektedir. Gerek okul öncesi gerekse ortaöğretim sonuna kadar aile, çocuklarının eğitimi için çok yönlü gayret göstermelidir. Akademik kariyeriyle beraber, dini eğitimleri de planlanmalıdır.

3- Yakın İlgi

Ailemiz üzerine kapsamlı bir taarruz başlayalı epey bir zaman olmasına rağmen, algı problemimiz veya ihmalimiz neticesinde yavrularımız türlü türlü dertlerle cebelleşmek zorunda kaldılar. Konuşulan en önemli tehditler; ateizm, deizm gibi inanç problemleri ile kavim helakine götüren ahlaksızlık yani LGBT saldırısı. Çocuklarımız çok yakın ve tehlikeli saldırı altında iken bizim de çok daha yakın ilgi ile onlara destek olma mecburiyetimiz var. Ülke dışından ve içinden çok ciddi finanse edilen ahlaksızlık çetesine karşı bizim de mücadelemizi birey, aile, STK’lar ve devlet bazında kararlılıkla yürütmemiz gerekir.

Yapılacak çok iş, yazılacak çok madde var.

Devamı Allah izin verirse bir sonraki yazıya.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.