MAVERADAN MACERAYA – Kudüs’e Kuduz Giremez!

MAVERADAN MACERAYA – Kudüs’e Kuduz Giremez!

Kudüs; planı gökte yapılıp yere indirilen kadim ve kutsal bir İslam şehridir. Kudüs, tarihten haber getiren Hüdhüd kuşudur. Kudüs’ün İbranice’deki adı Yerüşalem, Arapça ismi ise Darü’s Selam’dır ki; sulh, sükûnet ve selamet şehridir. Kudüs, Mekke ve Medine’nin kader arkadaşıdır. Kudüs, uğruna koskoca bir Osmanlı Çınarının devrildiği mukaddes bir beldedir. Kudüs, maveradan maceraya mü’minlerin sınavıdır. Kudüs düşerse İstanbul düşer. Hamid giderse Hamas gelir, lakin huzur gelmez. “Ben Kudüs’üm. Şehr-i kadimim. Uzun bir kışa erdim. Kubbetüs Sahra ile göğü çınlatır ahım. Kanla dolu mahzenlerim var.”

1917’de Kudüs’ü alan Haçlılar 1918’de İstanbul’u işgal ettiler. O gün Kudüs’e giren İngiliz Ordusu Kumandanı General Allembi, Şam’da bulunan Selahaddin Eyyubi’nin türbesindeki sandukayı tekmelerken; “Kalk Selahaddin biz geldik.” diye höykürüyordu. 1920’de İzmir’i işgal eden Yunan Ordusu Komutanı Venizelos’un oğlu Sofokles de Osman Gazi’nin mezarını çiğnerken; “Kalk koca sarıklı adam! Seni yenmeye geldim.” diye hakaret ediyordu. 15 Temmuz 1099’da Kudüs’ü kuşatanlar bu defa ihanet çetesi FETÖ ile işbirliği halinde 15 Temmuz 2016’da Anadolu’ya topyekûn darbe ve işgal denemesi yapmışlardır.

Vaziyet; İslam Ümmeti Kudüs’ü değil, bilakis Kudüs, İslam Ümmetini esaretten kurtaracaktır. O halde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen Kudüs bağlantılı Umre turlarını kaçırmayalım. Sina ve Zeytin Dağı da, Hira ve Sevr Dağı kadar İslam tarihine şahittir. Hem Filistin yalnız kalmasın.

Kudüs ki; İbrahim aleyhisselam’ın hicret yurdu, İsmail, İshak ve Yusuf aleyhisselam’ın doğum yeridir. Kudüs ki; Hz. Hacer’in Mekke’ye uzanan sa’yinin başlangıç noktasıdır. Kudüs ki; muharref dinlerin ilahi kitapları Tevrat, Zebur ve İncil’in vahiy merkezidir. Kudüs ki; Musa ve Harun’un uğrunda cihad ettiği, Talut’un Calut’a galip geldiği, Davud aleyhisselam’ın fethettiği, Süleyman aleyhisselam’ın mülküne ve devletine payitaht edindiği güzel bir şehirdir.

Kudüs ki; Yakub aleyhisselam’ın yaşadığı, Zekeriyya ve Yahya aleyhisselam’ın şehit edildiği mübarek bir beldedir. Kudüs ki; Meryem aleyhisselam’ın ağıdı ve oğlu İsa aleyhisselam’ın peygamberlik yaptığı kutsal topraklardır. Kudüs ki; Hz. Muhammed Mustafa’nın İsra ve Mirac mucizesinin basamağı ve ümmetinin ilk kıblesidir. Kudüs ki; birlikte yaşama kültürü sayesinde sinesinde barındırdığı Süleyman Mabedi, Kıyamet Kilisesi ve Mescid-i Aksa’sı ile Yahudilerin, Hıristiyanların ve Müslümanların paylaşamadığı mavi bir pırlanta, saf inci ve göz bebeğidir. Kudüs ki; insanlığın mahşer ve menşer yeridir.

Kudüs’ün her dönemde Hz. Ömer radıyallahu anh, Selahaddin Eyyubi, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Sultan Abdülhamid ve Recep Tayyip Erdoğan gibi fatihleri, hadimleri ve hamileri vardır. Bu yüzden taşlar bağlanmadığı, başlar eğilmediği ve kalpler kararmadığı sürece Kudüs’e kuduz giremez. Aslında mazide Amalika ile savaşmayı göze alamayan İsrailoğullarına Arz-ı Mev’ud’a girmeleri ilahi bir ferman ile yasaklanmıştır. Buna rağmen tarihi seyir içinde Kudüs’e ve sözde Yahudi devletine giden yolu 1896 yılında Theodor Herzl açmıştır. İlk Siyonist kongresi İsviçre’de Basel Programı ile başlatılmış, İngiltere gözetiminde Dünya Siyonist Teşkilatı kurulmuştur.

Böylece keçi çağlasına papaz eriği aşılar gibi muharref Torah’ın öğretileri anaç Rahipler eliyle Bibel’e uyarlanmış ve Yeni Ahid’e ters düşenlere ayrı bir vatan ayarlama çabası içine düşülmüştür. İşte bu çabanın ürünü olarak Filistin toprakları cebren ve hile ile Yahudilere yurt yapılmış ve İsrail Devleti kurulmuştur. Adolf Hitler’in, Yahudileri Dachau’daki gaz odalarında yakma meselesi derin bir hikâyedir. Esas amaç, lanetli bir milleti Müslümanların başına çorap örer gibi bela etmektir. Olay, her ne kadar Buruc Suresi’nde anlatıldığı üzere Ashab-ı Uhdud’ un intikamının alınması gibi görünse de işin hakikati budur. Küfür tek millettir.

Bu gerçeğin üstünü örtmek için Fransa’daki Ermeni meselesi gibi, Almanya’da da Yahudi soykırımına ters düşen fikir ve kanaatleri yazmak ve konuşmak suçtur.

Ey Kudüs!.. Seni unutursam ellerim hünerini unutsun. Seni anmazsam eğer dilim damağım kurusun. Halilu’r Rahman şahidim olsun. Selamün ala İbrahim…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.