LA HAVLE-Medeniyet mi Deniyet mi?

Medeniyet nedir?

Medeniyet; ilmin, tekniğin, fennin ilerlemesi midir diye bir soruya muhatap olsam, “hayır” cevabını veririm!

Câhiliyet, medeniyetin zıttı mıdır deseler, ona da “evet” demem.

Câhiliyet; insanın, insanlığın her an Allah’tan biraz daha uzaklaşmasıdır.

Medeni insan kimdir?

Maddi terakkinin imkânlarını kendi menfaatleri istikametinde azami derecede kullanan kişi midir diye bir soru sorsalar, ona da cevabım; “hayır” olur!

Muhabbetsiz ve Muhammedsiz aleyhisselam bir medeniyet, insanlığın hiçbir problemini çözemeyecektir.

Mihrabın ve Minberin mesajlarına gözünü kapayan, kulağını tıkayan ve vicdanını susturan, “Mim”ini kaybetmiş medeniyetin mensupları tüm insanlığı felâkete sürüklemektedir.

Dün câhiliye devrinin insanı, helvadan putlar yapar, acıktığı zaman da oturur yer, karnını doyururdu.

Bugün medeniyet çağının medenî(!) insanı, taştan, demirden muhtelif putlar yapıyor, acıktığı zaman yiyemiyor da. Aksine putları onu yiyor!

Dün câhiliye insanı, üç-beş sene hayat hakkı tanıdığı kız çocuklarını, namus meselesi telâkki ederek diri diri toprağa gömüyordu!

Bugünün medenî(!) insanı, rızık endişesiyle çocuğuna hayat hakkı bile tanımıyor, anne karnında iken kürtaj yaptırıyor!

20. asrın insanı, bir düğmeye basmakla belki birçok işini hallediyor. Ama bu asrın insanı bedbaht, bıkkın, üzgün, bezgin ve yorgun. Bitmek bilmeyen ihtirasından başka bir şeyi yoktur.

“Mim”siz medeniyetin, menfaat merkezinde, zihinleri sayıların saldırısına uğramış, madde ve mânânın dengesini bozan merhametsiz insana “medenî insan” diyebilir misiniz?

Merhum Mehmed Âkif’in;

“Medeniyyet denilen maskara mahlûku görün; / Tükürün, maskeli vicdanına asrın, tükürün!” dediği medeniyet bu olsa gerek. Bu asrın vicdanı da, yüzü de tükürüğü kirletecek kadar kirli ve maskelidir!

“Maverâ ile göbek bağını kesen bir dünyanın insanı ya intihar eder ya isyan!” diyor Cemil Meriç.

O dünya, bu dünya işte! İnsan hem intihar ediyor, hem isyan…