LA HAVLE / Dilde Denge

LA HAVLE / Dilde Denge

“Biz insana (görecek) iki göz, (kalbine tercüman olacak) bir dil, (boşboğazlığa mâni olacak) iki dudak yaratmadık mı?” (Beled, 8-9)

Ademoğlu sabaha çıkınca bütün uzuvları dile yalvarır ve şöyle der: “Bizim hakkımızda Allah’tan kork, biz sana bağlıyız. Sen doğru yolda olursan, biz de doğru yolda oluruz; sen saparsan biz de saparız.” (Tirmizi, Tâc: 5/332)

“Kim bana iki çenesi ve iki bacağı arasını (iffet ve namusunu) koruyacağına söz verirse, ben de ona cennet için kefil olurum.” (Buhari-Müslim)

Allah ve Resulü’nün dil hususunda ki bu ikazlarına dikkat etmeyen bir insana, tesir edecek başka bir söz, başka bir nasihat var mıdır, bilmiyorum! Sözlerim önce kendi nefsimedir.

Her varlığın bir yaratılış gayesi vardır. Ve yine her varlığın bir dili vardır. Her varlığın dilini kullanış şekli ve gayesi de farklıdır. Köpekler havlar… Kuşlar öter… Eşekler anırır… Koyunlar meler… Kurtlar ulur… Yalnız “İNSAN” konuşur…

Cenab-ı Hakk, konuşma özelliğini mahlûkat içerisinde sadece insana bahşetmiş çünkü.

Çünkü; insandır eşref-i mahlûk olan.

Çünkü; insandır alıp verdiği her nefesten hesaba çekilecek olan…

Çünkü; insandır tutup da emaneti yüklenen…

Çünkü; insandır sözü amelinden sayılan…

“İnsan kalbi bir sandıktır; dudakları onun kilidi, dili ise onun anahtarıdır. İnsana düşen, bu anahtarı iyi muhafaza etmektir.” diyor İmam Şâfî’.

Kalp sandığının kilidini kırıp, anahtarını kör kuyuya atan insan, neyi nerede kaybettiğinin farkında olmadığı için, neyi nerede araması gerektiğini de bilmiyor.

Her kapının özel bir anahtarı vardır. İkamet ettiğiniz evin giriş kapısını, su tesisatçısının elindeki boru anahtarıyla açamadığınız gibi, kullandığınız arabanın kontak anahtarıyla da patlayan tekeri sökemiyorsunuz…

Onun anahtarı da farklı. Yaşıyor ve görüyoruz ki, insancıkların imal ettiği maymuncuklar; insanın kendi eliyle, kendi diliyle, kendi yüzüne kapattığı kapıları açmıyor, açamıyor!

Hz. Ali ise; “Dil, bedenin denge organıdır. Dil doğru olursa, diğer organlar da doğru olur. Dilinizi daima iyi kullanın. O, sizi mutluluğa götürdüğü gibi felâketlere de götürebilir. Lisanını küfre alıştırma, tatlı dilli ol; yoksa önüne gelene havlayan köpeklere dönersin, halkı kendinden nefret ettirirsin.” demektedir.

Kemiği olmayan dil, kemikleri kırıyor.

Dizginsiz dilin açtığı yaraya, hiçbir merhem kâr etmiyor.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.