Huzur İsyandadır

20Mart 2003’te B52 tipi bombardıman uçaklarından atılan demokrasilerle
Irak’ta pişen aşları yarıda kesen Akbaba Birleşik Devletleri’ne…
Okyanus ötesine taht kursan da,
sen hep yanı başımızdaydın
‘hayatın tadı’yla,
elhamdülillah’dan önce
besmeleden sonra…
Özgürlüğün heykelini dikebilirsin sen,
Ama fatura öderken tanışmıştık biz Bağdat’ta.
Surlarında gedik açacak rüzgâra güç verirken,
öğrencilik hayatımda ve ebedâ
dişimle birlikte sıktığım yumrukları
zalim suratında ağız tadıyla
patlatamasam da, bil ki;
Mahşerde, Allah’ın izniyle
‘en az’ dört milyar el
iblisin iliklediği batıl yakında!
Bekle biz’i Sam Amca;
sömürdüğün dünyayı sığdıramadığın
domuz kumbaranla,
Amerikancıkça,
obezite kusan restoranlarda,
bir elinde hamburger
diğerinde kolayla,
genetiği değiştirilmiş duygularla
aynasızlarla birlikte barikatlarda,
basketbol salonlarında mesela,
beyzbol statlarında,
Hollywood’da kırmızı halıyla,
elinde flaşlar patlatan oscar’la,
Rambo’yla Rocky korumalığını yapsın,
bilinçaltımızı ıslatırken birileri
sinema salonlarında…
Ama karşılaştığımızda
o iri kaslarıyla lazımlık tutacaklar
terleyen bir taraflarına…
Azdan az, çoktan çok gider, unutma.
Tekbirlerle buluşacağız inşallah,
Kızıl elmamız Washington’da!
Sefer bizden, zafer Allan’tandır!
Geleceğiz, çünkü “Şehadet bir çağrıdır,
tüm nesillere ve çağlara…”