Gençler Ne Okuyor, Biz Ne Okuyoruz?

Düşünceleri olağanın dışında, hatta saçmalayacak şekilde farklılaşan insanlara “Senin yemeğine ne katıyorlar ya da sen ne içiyorsun?” diye soruluyor ya, biz aklımızı ifsat edecek yiyecek ve içecekleri tüketmeyiz. Ama şu son dönemlerde o kadar farklılaştık ki, ne konuştuğumuzu, ne paylaştığımızı bilmez olduk.

Paylaşmak genelde olumlu bir cümle içerisinde kendine güzel bir yer bulurken, burada kendini cihad ediyor zannedenlerin tahrif ettiği kavramlar seviyesinde buluverdi. Herkesin kameraman, mütefekkir, muhabir ve köşe yazarı olduğu bu dönemde, kişisel gazetelerin günde birkaç defa çıktığı sosyal medyanın bizi değiştiren etkenlerin en önde gelenlerinden bir tanesi olduğunu düşünüyorum. Sadece sosyal medyaya yüklenerek kurtulamayacağımızı biliyorum.

“Dün dündür, bugün bugündür.” diyen siyasetçilere alıştık ama bu sözü fikir ve eylem olarak kullanan yazar, mütefekkir ve hocaların hallerinden daha çok etkileniyoruz. “Sevdim mi tam severim, sildim mi bir kalemde!” seviyesine çok çabuk ulaşır olduk.

Çözüm ne?

Hastalıkların teşhisi herkes tarafından kolayca tespit edilir oldu. Bizim buraya kadar yazdıklarımızda belki aynı anlamda değerlendirilebilir. “Çözüm ne?” sorusunu kendi çapımızda yanıtlamaya çalışalım.

• Temel İslami ilimleri sağlam kaynaklardan ve ehil hocalardan okumak bizim alt yapımızı sağlamlaştıracak önemli bir unsurdur. Bu çalışma sadece ilim öğrenmek değil, yaşama sanatını da bize öğretecektir.

• Fikir kitaplarının çok okunduğu hatta temel İslami kaynakların önüne geçtiği yerde ilmî deliller değil, herkesin benceleri temel ölçüt oluyor. Yani önce ilim daha sonra fikir.

• Bir meselemiz de “çok konuşuyor” olmak. Bizim unuttuğumuz sözlerden bir tanesi de “Allah ve Resulü daha iyi bilir”. Bu söz insanlık tarihinin en önemli ve yetişmiş toplumunun en çok kullandığı öğrenme yolunun anahtar cümlesiydi. Bize düşen, konuları Allah ve Resulü’nün gösterdiği yerden anlamak. Ama bu ilkeyi hayatında yaşayan sahabe efendilerimiz ve selef âlimlerimizin anladığı gibi anlayarak yaşamak bize ve hayatımıza değer katacaktır.

Evet gençler, diyorum ki; okuduklarımıza ilaç katılıyor, sarhoş olmamak için uyanık olalım. Hele ilaçlı fikirleri yayarak insanlığın zehirlenmesine biz de katkı sağlamayalım.

Genç adam; adam gibi okur, adam gibi yaşar ve anlatır. Selam ve dua ile…