Genç Adam’ın Sokağı

Genç Adam’ın Sokağı

Sokak… Evlerden, kaldırımlardan, ışıklardan, çöp konteynırından, köşe başındaki bakkal amcadan, manav abiden ve kasap dayıdan ibaret olmayan, medeniyetin kaşesi olan yerdir sokak.

Medeniyet… Bu kelime duyulunca akla gelen ‘tek dişi kalmış canavar’ olsa gerek. Üstat Mehmed Akif çok güzel söylemiş. Lakin biz biraz tepeden bakarsak “günümüz medeniyeti genç adamlarımızı iştahla yiyen vampir dişli canavar” demek daha uygun düşer sanki.

Peki, biz genç adamların gerçek medeniyet algıları bu mu olmalı? Yoksa temelleri bundan on dört asır önce atılmamış, tam aksine komple inşa edilmiş İslam medeniyeti mi olmalı? Bizleri biz yapacak olan, kendi öz ruhumuzu yansıtan, geleceğe daha umutla bakmamızı sağlayan, geçmişe sövmek yerine huzurla ve minnetle yâd eden bir medeniyet mi olmalı?

Sokak ve medeniyet… Bizi biz yapan medeniyet, sadece bizi biz yapmaktan ziyade daha makro ölçekte dünyamızı biz yapan, dünyamızı İslamlaştıran bir medeniyet… Hayatın her alanına nüfuz eden bir medeniyet… Sokaklarımıza bile.

Şimdi kaldırın kafanızı ve bakın camdan sokağınıza. Ne göreceksiniz? Çarpık binalar, toplanmamış çöpler, yere tüküren gençler, yamuk yumuk yollar, çamur deryası sokaklar… Bu mudur bizim kaşemiz?

Bu mudur İslam medeniyetinin şiarı? Hiç mi ders almamışız sokakları kurarken Osmanlı’dan, Endülüs’ten ve dahi 1400 sene evvel ki Medine’den?

Bakın batının sokaklarına. Bilmesek bunlar medeniyette on numara. Hiçbir ev çarpılmamış, hiçbir yol yamulmamış, hiçbir çöp kokmamış. Sanki onların ecdadı Osmanlı, Endülüs ve Medine… Sanki onlar bizden daha iyi anlamış medeniyet denen şeyi.

Ama biz biliyoruz ki ortada dışı seni, içi beni yapan bir durum söz konusu. Aldanılmaması gereken bir medeniyet… Hiçbir şekilde örnek alınmaması gereken bir medeniyetçik.

Neden mi? Adamlar parfümü bulmuş, makyajı icat etmiş. Tabi hal böyle olunca kokuşmuş, bayatlaşmış, içi boş medeniyetlerini boyamış ve bize de yutturmuşlar. Oysa biz biliyoruz ki onlarda ki medeniyetçik bizde ki medeniyetin köpeği bile olamaz. Lakin şu an yaşadığımızı varsaydığımız medeniyet değil kast olunan. 1400 yıl evvelki medeniyet…

Genç adam! Kalk ayağa ve kapının önünden başla İslam medeniyetini yaşamaya ve yaymaya. Sokaklarından devam et. Şehirlerini buna göre oluştur. İşte o zaman her yer gül kokusu, her yer İslam’ın kaşesi olacak. Bunları yapabilmene tek engel ise, içselleştiremediğin İslam…

Unutmayalım ki, İslam’ı tam anlamıyla yaşayamadıkça, hissedemedikçe medeniyetten de temiz sokaklardan da yoksun kalacağız!

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.