Bir Yusuf Hikayesi

Bir haberin uçtu, dediler dost çok yorgun
Rengin atmış be guzum, yüzün neden solgun.
Amansız bir dert sarmış keşke olsa bir oyun
Çıldıracak gibiyim aklıma geldikçe yokluğun.
Şifa Allah’tan elbet demeliyiz bismillah
Tez günde iyileşip ayaklanacağız biiznillah.
Sen moralini yüksek tut, derman verir Allah
Koşacağız, uğraşacağız, deva olacağız inşallah.
Minik minik adımlarla başlamıştık yeniden
Ne kadar uğraştık, dilin olsa da söylesen.
Ey ruhsuz hastanenin onkoloji koridoru
Arşınladık her yerini, adımladık her yolu.
Ha gayret be guzum, bir kaç yeni adım
Şifa Allah’tandır, çorbayı bitirmen lazım.
Öğünümüzü yiyelim ki çabucak iyileşelim
Bir kaşık kaldı, hadi yoğurdu bari bitirelim.
İlaçlar zamanında alınmalı, geciktirmeyelim ha
Daha masaj yapacağız, ağrıyan bacağına.
Yenisini aldırdım, o ağrı kesici merhemin
İyi olacaksın, aha da sana da bir yemin.
Uyandın mı be guzum, vakit çıkmak üzere
Daha seccade sereceğim, namaz için yere.
Teyemmüm taşını okşalayıp sev hele
Tez iyileş ki olmuyor yatakta yatmak böyle.
Kuran başucunda, dilinde bir tesbihat,
Elhamdülillah diyorsun hastalık vermese de rahat.
Ağrın, sızın bulacak bir şekilde nihayet
Sabrettin şükrettin, etmedin hiç şikâyet.
Her gelene hizmetleri, çalışmaları sorardın
Kâh imrenir kâh çocuk gibi ağlardın.
Tekrar nasip olacak mı derdin, hizmet
Sık dişini be abim, az kaldı sabret.
Bir sabah ezanı okundu senin için
Kavgası bitti artık her şey ile hiçin.
Sen sevgiliye vasıl oldun, biz boynu bükük
Rahmet-i Rahmana emanetsin, Rabbim çok büyük.
Ne de büyük hüzünmüş, bu yanık salalar
Giden dost olunca yüreğimizi dağlar.
Bir yusufçuk kuşu dünyadan uçup gitti
Hizmete adanmış bir hikâye de böylece bitti.
Çok hakkın geçti, çok ekmeğini yedik
Bazen abi bazen Yusuf Baba dedik.
Allah biliyor ya biz karşılıksız sevdik
Hakkını helal et bize, biz çoktan ettik…
Kadir Ayan