Bir Fotoğrafın Arkasındaki Satırlar

Son günlerde sosyal medya üzerinden paylaşılan bir linkte çoğu kişinin gördüğü zaman hayretle bakakaldığı, sürekli yaklaştırarak sağı solu izlemeye çalıştığı ve baktıkça hayretlerinin arttığı bir fotoğraf var. Bu fotoğraf alışık olduğumuz fotoğraflara pek benzemiyor. Site ilk açıldığı zaman karşımıza çıkan fotoğrafta küçük bir nokta boyutunda bile gözükmeyen insanların yaklaştırıldıkları zaman yüzlerini dahi görebildiğimiz yüksek çözünürlüklü bir fotoğraftan bahsediyoruz. Bu fotoğraf; Bigpixel Technology Şirketi tarafından Şangay’da bulunan Oriental Pearl Tower’ın yaklaşık 500 metre yüksekliğindeki televizyon kulesi üzerinden çektikleri binlerce fotoğrafın birleştirilmesiyle uzun süren işlemler ve özel yazılımlarla düzenlemeler sonucunda 195 gigapiksel çözünürlüklü hale getirildi. Ve internetten tüm dünyanın erişimine sunuldu.

Şangay’ı izlediğimiz bu kaliteli fotoğraf yeni paylaşılmasına rağmen alanının en iyisi değil. Dünyanın en yüksek çözünürlüklü fotoğrafı Avrupa’nın en yüksek dağı olan Mont Blanc’ın fotoğrafı olup; 35 saat süren çekim sonucu 70 bin kare fotoğraf elde edilmiş ve bu fotoğraflar 2 ay süren işlemler sonucunda birleştirilerek 46 TeraByte yer kaplayan, 365 Gigapiksel çözünürlüğündeki son haline dönüştürülmüş. Eğer bu fotoğrafı basmak mümkün olsaydı bir futbol sahasını kaplayacak büyüklükte olacaktı.

Bu kadar ayrıntıyı olayın mahiyetinin biraz daha somut olarak anlaşılabilmesi ve teknoloji vesilesiyle insanların dünyayı nasıl gözlemlediğinin, gökdelenlerin tepesinden insanların evlerinin içine kadar görülebildiğini zihnimizde biraz daha anlamlandırabilmek için paylaştık. Muhtemelen ilk paragrafta bahsettiğimiz fotoğrafı siz değerli okurlarımız da görmüşsünüzdür eğer görmediyseniz yazıya burada ara vererek bakmanızı öneririz.

Hayal edelim ki Türkiye’nin her ilinin en yüksek tepesinden sürekli olarak çekim yapılacak ve bu çekimler bilgisayar programları tarafından incelenerek sokaktaki davranışları neticesinde insanlar değerlendirilmeye tabi tutulacak. Bu değerlendirmeler sonucunda işe alımlar yapılacak, makam-mevki verilecek, maaşlar belirlenecek ve hakeza dünyalık ne varsa… Herhalde bunun bilincinde olan herkesin hareketleri değişirdi. Bu fotoğrafa bir de şu açıdan baksak. Kul yapımı bu harika aletler 500 metrelik binanın tepesinden 3-4 km uzaklıktaki yerleri cam gibi gösteriyorken bu teknolojiyi keşfeden insanları ve bütün âlemi yaratan Rabbimiz bizi görmüyor mu? Amiyane tabirle gevur icadı makineler bile evlerin içini gösteriyorken Rabbimizin bizi görmediğini düşünmek abes olur.

Mülk Suresi 2. ayette: “O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır.” buyrulmaktadır. Dünya hayatı bir imtihan yeridir, hayatımız devam ederken biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan olunacağız. Evlatla imtihan olacağız, parayla imtihan olacağız… Yaptığımız her hareket, söylediğimiz her söz, yazdığımız ve okuduğumuz her bir kelime, duyduğumuz her laf ilahi kameralar tarafından kayıt altına alınmakta ve ek olarak sağ ve solumuzdaki melekler tarafından fotoğraflanmaktadır.

Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de birçok ayetiyle bizlere bunu hatırlatmakta ve hayatımıza bu doğrultuda yön vermemiz için bizleri uyarmaktadır. Fatır suresi 38. ayette şöyle buyruluyor: “Şüphe yok ki Allah göklerin ve yerin gaybını bilir. Elbette o, sinelerin içinde olanları da bilir.”, Fecr Suresi 14. ayette: “Rabbin seni her an gözetlemektedir.” Hadid suresi 4. ayette: “… Nerede olursanız olun, O, sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür.”. Cibril hadisi diye meşhur olan hadisi şerifte de Cebrail aleyhisselamın “İhsan nedir?” sorusuna Efendimiz aleyhisselam “Allah’a O’nu görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen onu görmüyorsan da o seni muhakkak görür!” buyurmuştur.

Rabbimiz cümlemize ilahi kamera altında müşahede altında olduğumuzun bilincinde bir hayat sürebilmeyi ve imtihanın farkına vararak yaşayabilmeyi nasip eylesin.