Berceste-4

Berceste-4

“Bir mevsim-i bahârına geldik ki âlemin,

Bülbül hâmuş, havz tehî, gülistan harâb.”

– İzzet Molla

(Âlemin öyle bir bahar mevsimine geldik ki;

 Bülbül susar, havuz boş, gülbahçesi harâb olmuş!..)

***

“Zâlimlere bir gün dedirir kudret-i Mevlâ:

Tallâhi lekad âserakellâhü aleynâ.”

(Mevlâ’nın kudreti bir gün zâlimlere;

“Yemin ederiz ki, Allah seni bizden üstün tutmuştur.” dedirir.)

***

“Ümîd-i afv ile olma harîs-i isyân kim,

Ziyân-resîde eder âdemi hisâb-ı ferah.” – Kâzım Paşa

(Affedilmek ümidiyle isyâna ve kötülüklere kalkışma!.

Zirâ hesabı geniş tutanların çoğu zararlı çıkar. Her şeyde ölçülü olmak en emin yoldur.)

***

“Ol gâniyim ki bu bâzâr-ı cihan da feleğe

Metelik vermek için bende bozukluk yoktur!”

–H.Yusuf Ararat

(Beni fakir zannetmeyin.. Ben, şu cihan pazarında o kadar zenginim ki;

Feleğe üç-beş metelik vermek isterdim amma, yanımda hiç bozuk para yok.)

***

“Şeref ister isen kendin şerîf ol

Mezat taşı ile iftihar olmaz.” – Bedrî

(Eğer şeref istiyorsan, hayatta bizzat kendin şeref sahibi ol..

Geçmiş ecdâdının mezar taşlarıyla övünmen, iftihar etmen sana bir şey kazandırmaz.)

***

“Muîni zâlimin dünyada erbâb-ı denâettir.

Köpektir zevk alan seyyâd- bî-insâfa hizmetten.” –Nâmık Kemal

(Dünyada zâlimlerin yardımcıları,  soysuz alçaklardır.

İnsafsız avcıya hizmet etmekten ancak köpekler zevk alır.)

***

“Zâlime baş eğersen zarar daha çok olur,

Hakkın ile birlikte şerefin de yok olur.” –Hz.Ali’den  (Basri Gocul)

(Zâlimler karşısında sakın susma… Zâlimlerin yaptıkları zulüm ve haksızlıklar karşısında susar, baş eğer, boyun bükersen zararın öyle çok olur ki; hem hakkını, hem şerefini kaybedersin!..)

***

“Âdile fırsat düşerse kinden istib’âd eder.

Zâlim idbâra düşerken dinden istimdât eder.”

– Neyzen Tevfik

(Âdil bir insanın eline fırsat geçerse affedici olur…İntikam almaz, kinden uzak durur..

Ama, zâlimin talihi ters dönerde düşecek olursa, dinden medet umar yardım diler.)

***

“Vakt-i istibdatda söz söylemek memnû idi.

Ağlatırdı ağzını açsan hükümet ananı…

Devr-i hürriyetteyiz şimdi, değişti kâide;

Önce söyletirler, sonra ağlatırlar ananı.” – Şâir Eşref

 (İstibdat döneminde söz söylemek, fikrini beyan etmek yasaktı. Eğer ağzını açacak olsan hükümet ananı ağlatırdı!.. Güya şimdi hürriyet devrinde yaşıyoruz, ama usûl, kâide değişti…Önce söyletiyorlar, sonra ananı ağlatıyorlar.)

***

“Ne mümkün zulm ile bîdâd ile imhâ-yı hürriyet,

Çalış, idrâki kaldır, muktedirsen âdemiyetten!.”

– Nâmık Kemal

(Adaletsiz davranarak, zulmederek hürriyet aşkını, hür yaşama duygusunu yok etmek mümkün müdür?..Aslâ, mümkün değildir!..

Eğer kendine bu kadar güveniyorsan, bu kadar güçlü kuvvetliysen, çalış da insanlık câmiasındaki hürriyet düşüncesini, hürriyet anlayışını ortadan kaldır bakalım!..)

***

“Mey gibi her bir harâmın sekri olsaydı eğer;

O zaman malûm olurdu mest kim huşyâr kim?.

–Esad Muhlis Paşa

(Eğer, haram olan her şeyin içki gibi, şarap gibi sarhoş eden bir özelliği olsaydı;

O zaman kimin sarhoş, kimin akıllı, ayık, uyanık olduğu açıkça belli olurdu..)

***

 “Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler,

Hâzine soyulurken aldırmıyor öküzler.”

– Abdullah Çağlayan

(Bir soğanı soyarken onun acısını hisseden gözler dayanamıyor yaşarıyor da; diğer taraf da devletin, milletin hâzinesi soyulup talan edilirken, ne gözler yaşarıyor, ne vicdanlar sızlıyor!. Yetkili-yetkisiz sorumsuzlar güruhu, bir öküz sürüsünün aldırmazlığı içinde otlamaya devam ediyor.)

***

“Bed-mâye olan anlaşılır meclis-i meyde,

İşret, güher-i âdemi temyize mihenktir.” – Ziyâ Paşa

(Mayası bozuk insanlar, içki meclisinde kendilerini hemen belli ederler…

Zira içki; bir adamın ne yaratılışta, ne karakterde olduğunu ortaya koyan mihenk taşıdır.)

***

“Halka gadr eyleyenin âkıbeti hayr olmaz,

Kendi bulmazsa da bir gün olur evlâdı bulur.” –Lâedri

(Halka gadredenin, haksız yere zulmedenin âhiri, sonu pek hayırlı olmaz.

Bu dünya da cezasını kendi çekmese bile, gün olur o cezayı çoluk çocuğu çeker.)

***

“Râgıba aldanma düşmanın tevâzularına,

Sel dıvarın ayağın çün öperek hedmeyler!”

– Râgıp Paşa

(Ey Râgıp, sakın düşmanın senin yüzüne karşı gülüşüne, göstermiş olduğu tevâzuya aldanma.. İnanma ona.. Düşman her zaman düşmandır… Çünkü; sel de duvarın ayağını öpe öpe onu yıkar tahrip eder!)

***

“Hayâ sıyrılmış inmiş öyle yüzsüzlük ki her yerde,

Ne çirkin yüzler örtermiş meğer bir incecik perde!”

– M.Âkif Ersoy

(Yüzdeki hayâ perdesi yırtılınca; arsızlık,utanmazlık,yüzsüzlük, edepsizlik,ahlâksızlık her yeri istilâ etti.. Böyle bir cemiyette huzur bulunur mu?.. Meğer o incecik hayâ perdesi, nice çirkin yüzleri örtermiş!.)

***

“Yüzü dost, özü düşmandan usandım.

Dili mü’min kalbi şeytandan usandım.

Dostum, herkesin kahrı çekilir amma;

Ben dâvasız müslümandan usandım.” – Kul Sâdi

(Dinime, imanıma, vatanıma, tarihime karşı azılı bir düşman olup da, bana dost gibi görünmeye çalışan ikiyüzlü insanlardan usandım… Dili mü’min olup da, kalbinde şeytana karargâh kurup, iblisin emir erliğini yapan münâfıklardan usandım…

Dostum; kahır çekmeyenin kahrı çekilmez…Herkesin kahrını çekerim amma; bıkıp usandığım, kahrını çekemeyeceğim biri varsa, o da davâsız Müslümandır.)

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.