KAPAK- Filistin: İmtihan İçinde İmtihan

KAPAK- Filistin: İmtihan İçinde İmtihan

 

İslam, insanın söylemi ile eylemi arasındaki makası kapatan sistem. Konuştuğu gibi düşünen, düşündüğü gibi hareket edebilen, önce kendini sonra en yakınından itibaren tüm dünyaya kadar değişimi hedefleyen, ergenlik ile ölüm anına kadar süren bir süreç…

Şu an ve her an tarihe tanıklık yapan bizler katil İsrail terörü ile bir kez daha bazı hakikatleri idrak etme ve kendimizi sorgulama fırsatı bulduk.

Bu terör ve katliam karşısında 5 tepki merkezini sorguya almamız gerek:

Bir, kendimiz.

İki, aile ve çevremiz.

Üç, ülkemiz.

Dört, İslam dünyası.

Beş, tüm dünya.

Maalesef neredeyse bu beş merkezde bu imtihanı kaybetmek üzere.

1. KENDİMİZ

Benim tepkimle ne olur diyen bir şahıs baştan imanını sorgulamalı. Zira tepkimizi küçümsemek imanımızı küçümsemek demektir. Herkes konumuna göre tepkisini vermek mecburiyetinde.

Dua

İmkânları dâhilinde zulmü anlatma,

Maddi destek,

Fiili olarak yapabileceklerini düşünüp hayata geçirme,

BOYKOT etme ve boykotun çağımızın en önemli silahı olduğunu çevresine anlatma,

Filistin hakkında doğru bilgilere ulaşma ve bunu uygun olan her mekânda gündem etme,

Dua.

2. AİLEMİZ ve ÇEVREMİZ

İslam ailede başlar dolayısı ile mücadele de ilk ailemizde başlamalı. Aile içerisinde bu zulüm karşısında yapılması gerekenler konuşulmalı, her bireye kendi gücü ve yapabileceği anlatılmalı, boykot ilk evde başlamalı. Fikirler öncelikle evlerde olgunlaşmalı. Filistin ilk evde gündem olmalı. En yakın çevremizden başlayarak dua tavsiye edilmeli, boykot anlatılmalı, bu hassas konu şeytanın sağdan yaklaşımına mahal verilmeden bertaraf edilmelidir. Konunun sadece tarihi boyutu değil insani ve İslami boyutları da izah edilmelidir.

3. ÜLKEMİZ

Bu konuda yetki sahipleri sadece uyarı, kınama… gibi İsrail’in anlamayacağı basit tepkiler yerine, yapılabilecek yaptırımlar için harekete geçmeli, bu yapılırken ülkemizin iç dengesi düşünülmeli tabi ama bu zulmün ancak devlet eli ile düzeltilebileceğini hepimiz biliyoruz. Bu noktada cesaretle gerekli adımlar atılmalıdır.

İncirlik

Ekonomik antlaşmalar,

İsrail’e su ve maddi olarak ne ihraç ediliyorsa,

Ülkemize İsrail ürünlerinin girişinin engellenmesi,

Büyükelçiliklerin ve konsoloslukların iptali,

Uluslararası sahada yaptırımlar…

Ve en önemlisi Filistin’e icazetsiz bir şekilde yardım yapılması. Nasıl ki ABD ve diğer batılı ülkeler bölge ülkesi olmamasına karşın tüm desteğini gizlemeksizin veriyor. Ülkemiz de bu noktada çok daha keskin ve net adımlar atmalı.

4. İSLAM DÜNYASİ

Rasûlullah (s.a.v) buyurdular ki: “Diğer milletler, tıpkı sofraya yemek için üşüşen insanlar gibi sizin üzerinize üşüşecekler.” Bunun üzerine sahabiler şaşkınlıkla sorarlar:

“Ya Rasûlullah, o gün sayımız çok mu az olacak?” Efendimiz (s.a.v): “Hayır” der. “Bilakis, o gün sayınız çok olacak. Fakat siz -çokluğunuz- bir akıntıya taşınan çer-çöp gibi olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden sizin korkunuzu silecek, sizin kalbinize de ‘vehn’ verecek.”

Bunun üzerine sahabilerden biri sorar: “Vehn nedir ya Rasûlullah?”

O da buyurdu ki: “Dünya sevgisi ve ölümü sevmemek, ondan nefret etmek.” (Sünen-i Ebû Davud: 4/111, hn. 4297; Müsned-i Ahmed: 5/278, hn. 22450)

İslam dünyası hakkında bu hadis dışında bir şey yazmaya gerek yok.

5. TÜM DÜNYA

Bu soykırım bize bir kez daha Batı’nın idare olarak tamamen tek millet olan küfrün elinde olduğunu ve Batılı idarecilerin zalimliği din edinen, demokrasi ve çağdaşlıktan dem vuran katiller ve vampirler sürüsü olduğunu kanıtladı. Hatta daha da önemlisi, hiç birinin özgür hareket edemediğinin siyonist yapının uşakları olduğunun canlı şahidi olduk.

Batı halkları insani bir duruşla, binler ve yüz binlerce kişiyle tepki verirken idarelerinin o demokratik(!) karşılıkları gözler önünde.

Sonuç

Filistin halkı dünyaya İslam’ın güzelliğini, savaşın ahlakını, sabrın en zor anlarda dahi tevekkül ile birleştiğinde ki mucizevi duruşunu, kibarlığı, kahramanlığın ve cesaretin filmini yapanlara karşı hakikati, dünyadaki milyarlarca Müslüman kılıklı korkaklara nazikçe Müslümanlığı, bir Ebu Ubeyde’nin açıklamasını bekleyen dünyaya EL EMİN olmayı öğretti. Allah onlardan razı olsun.

Hissemize düşen,

Boykot listeleri karşısındaki milli listelerimizin çok kısa olması,

Tarih bilincimizdeki sıkıntılarımız ve yapılması gerekenler,

Sanat camiamızın zulüm karşısındaki mezarlık duruşu,

VASITALARI GAYE EDİNMEYELİM derken, amaç hedefte görününce vasıtalara laf gelmesin diye vermemiz gereken şiddette tepki veremeyişimiz…

Selametle.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.