BAŞYAZI- Bütün Gücünle Mücadeleni Sürdür

Hak ile batılın mücadelesi kıyamete kadar devam edecektir. Bir kısmı Allah’ın tarafında mücadele ederken, bir kısmı da şeytanın tarafında mücadele etmektedir. Bu mücadele kıyamete kadar devam edecektir. Hakkın ve haklının yanında olanlar kaybetse de kazanacak, batılın yanında olanlar ise kazansa da kaybedeceklerdir. Bundan dolayıdır ki müminin mücadelesi hayat boyu sürmelidir. Allah’ın taraftarı olduğunu iddia edenler ve bu iddiasında samimi olanlar bu mücadelenin ilkelerini Kur’an’dan alır, onunla mücadele eder. Şeytanın taraftarları ise mücadele talimatını şeytandan alır.
Rabbimiz buyurdu ki: “Öyleyse artık inkârcılara boyun eğme, bu Kur’an’la onlara karşı bütün gücünle mücadeleni sürdür.” (Furkan, 52)
Müminin yegâne güç kaynağı Rabbimizin kelamı olan Kur’an’dır. Müminin ilham kaynağı Kur’an’dır. Hayat programı Kur’an’dır. Kur’an’sız insan, yaşayan ölü demektir.
“Gerçekten şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar.” (En’am, 121)
Eğer şeytanın adamlarının müminlerle mücadele etme, müminleri yok etme, Allah’ın ahkâmını ortadan kaldırma gayretleri, müminlerin Allah’ın ahkâmını hâkim kılma gayretlerinden daha fazla ise müminlerin dünyaya olan muhabbeti inkârcılardan daha fazla ise vahlar Müslümanlara, yazıklar Müslümanlara.
Âdem aleyhisselamdan beri Resuller ve tâbîleri inkârcılara karşı hep vahiyle mücadele vermişlerdir. Bundan dolayıdır ki inananlar hiç yılmadan inkârcılarla mücadele etmişlerdir. Bu mücadelede dün de bugün de samimi müminler kâfirlere asla boyun eğmemiştir. Bir avuç da olsalar canları pahasına mücadelelerin sürdürmüşlerdir.
“Allah’ın izniyle büyük topluluklara galip gelen nice küçük topluluklar vardır. Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 249)
Şeytan da boş durmayıp kendi dostlarını müminlerle mücadeleye teşvik eder. Eğer bazıları da şeytanın bu oyununa gelir, kâfirleri bırakıp müminlerle mücadeleye başlarsa Rabbine eş ve ortak koşmuş olurlar.
Rabbimiz kimlerle nasıl mücadele edileceğini bildirmiştir.
“İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin.” (Ankebut, 46)
Rabbimiz herkesle anladığı dilden mücadele edilmesini emretmiştir. Zalimler hariç kitap ehli ile güzel bir yolla mücadele edilmesi istenmektedir. Zalimlere ise hak ettiği verilmelidir.
Rabbimiz buyurdu ki: “Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın.” (Bakara, 193)
“İnkâr edenler ise hakkı batılla çürütmek için mücadele ederler.” (Kehf, 56)
İnkârcılar; aciz şeytanları, batıl ve çürük davaları ile hakkın karşısına dikilmeye cesaret ederler de Hakkın temsilcileri nasıl olur da her şeye kadir Rableri yanında batılın karşısına dikilmez, şevk ve gayretle onlarla mücadele etmezler?
Rabbimiz buyurdu ki: “Sonra kıyamet günü, Allah onları rezil edecek ve diyecek ki: Uğrunda mücadele ettiğiniz ortaklarım nerede?!” (Nahl, 27)
Kâfirler dünya ve ahirette rezil olmaya mahkûmdurlar.
“Herkesin nefsi için mücadele ederek geleceği, kendilerine zulmedilmeksizin herkese yaptığının karşılığının eksiksiz ödeneceği günü düşünün.” (Nahl, 111)
Müminler, her işi Allah için yapmayı öğrenmediği sürece, inananların dünya ve ahirette muvaffak olmaları mümkün değildir. Birlikte hareket etmeyi de öğrenmeleri gerekiyor. Bunun için de güven şart. Güvenin olmadığı yerde de hiçbir başarıdan söz edilemez. Ne dini, ne siyasi, ne askeri ne de ticari alanda. En uzun birliktelikler de güven ortamının oluşturulduğu birlikteliklerdir. Allah için mücadeleye çıkanların dikkat etmesi gereken, en önemli hususlardan biri de bu mücadeleye nefislerini bulaştırmamalıdırlar. İyi niyetle yola çıkan niceleri bu mücadeleye nefislerini bulaştırdıkları için dökülmüşlerdir. Son nefesine kadar Allah için mücadelede samimi bir gayretle daim ve kaim olanlar, ecrini bol bol Rablerinden alacaklardır. Zaman zaman mücadeleden yılanlar ilahi müjdelerle kendilerini ve yakınlarını şevk ve gayrete getirmelidir. Çünkü hiçbir dava erinin samimiyetle yaptıkları karşılıksız kalmayacak ve ecirlerini Rablerinden bol bol alacaklardır.
“Ancak iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlar başka; onlar için kesintisiz mükâfat vardır.” (Tin, 6)
Rabbimiz, siyonist yahudilerle mücadele eden kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun. Hayatlarını yaşayan Kur’an yapan, malları ve canlarıyla cihad eden Gazzeli kardeşlerimiz siyonistleri perişan etmiştir. Siyonistlere atarken “Attığın zaman sen atmadın, fakat Allah attı” ayetini okuyarak atan Gazzeli mücahitlerin atışına siyonist zalimlerin zırhlıları da dayanmamaktadır. Allah düşmanlarına, Allah için atılırsa, atan Allah oluyor, onun karşısında da ne top kalır ne tank.
Rabbimiz buyurdu ki: “İman edip salih amel işleyenler var ya, onları altından ırmaklar akan ve içinde ebedi kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. Çalışanların mükâfatı ne güzeldir!” (Ankebut, 58)
“Hiç şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.” (Saf, 4)
Ümmeti Muhammed nerede?
Satanistiyle, siyonistiyle, hıristiyanıyla İslam düşmanlarının hepsi Gazze’yi boğmaya çalışırken, ümmeti Muhammed nerede? İlimden, ihlas ve samimiyetten yoksun, indî mütalaalar ve ithamlar, tefrika, ayrılık ve fitneden başka bir şey getirmez.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdu ki:
“Ümmetimden bir grup, hak için muzaffer şekilde mücadeleye, kıyamet gününe kadar devam edecektir…” (Müslim)
Samimi müminler; nerede, kiminle, kime karşı mücadele edeceğini bilir. Allah’ın düşmanlarını bırakıp da Allah’ın dostları ile mücadeleye kalkışmazlar.