LA HAVLE- Karanlığın İçindeki Aydınlar(!)

İlkokulda uyuttu orta okulda salladı,
Besmelesiz kitapla çocuk geldi liseye…
Yüksek tahsil yaparken biraz daha solladı,
Ne bize imam oldu ne papaz kiliseye!
Bunca imkânlar, ilhamlar, imtihanlar ve ibretler dünyasında Allah’a inanmayanlar; ilimden, imandan, iz’andan, tefekkürden, akıldan, zekadan zerre nasibi olmayanlar, insanlık vasıflarını kaybetmiş, merhamete muhtaç zavallılardır.
İşin garip olan yanı ise, inançsız bu münkirler, içinde bulundukları zifiri karanlığın bile farkında olmadan, bir araya getiremedikleri iki yakasından birine “aydın(!)” etiketi takarlar, diğerine “kibir”!
Bütün hayatları zan üzerine kurulu olduğu için, dünyanın kendi çevrelerinde döndüğünü zannederler!
Allah’a inanmış, iman etmiş, tevhid akidesinin gereği Rabbine teslim olmuş, O’na tevekkül etmiş Müslümanları tahkir etmek, onlara zulmetmek, hayat hakkı tanımamak bu beyinsiz güruhun yasal(!) hakkıdır.
Münafık olsun, mürted olsun, müşrik olsun, bu tiplerin, Allah’a ve Resulüne iman edip şüpheye düşmeden Allah yolunda mallarıyla canlarıyla mücadele eden mü’minlere karşı bitmek bilmeyen bir kin ve düşmanlıkları vardır…
Rabbimiz bunların bazı özelliklerini bizlere şöyle açıklıyor:
“Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bu yüzden doğru yola dönmezler.” (Bakara: 18)
Sağırdırlar; hakkı hakikati duymazlar. Ama şeytanın ve nefislerinin emirlerini can kulağıyla dinler ve onlara itaat ederler!
Dilsizdirler; bir ömür bâtılın panayırlarında küfrün propagandasını yaparlar da bir kez olsun hakkı ve hakikatleri dile getiremezler.
Kördürler; körlükleri gözlerinin körlüğü değil, basîretlerinin kör olmasıdır. Hakkı hakikati göremeyen basîret körleri, tek başlarına da olsa el ele de yürüseler er-geç düşecekleri yer bir çukur olacaktır.
“İnsanlardan öyle kimseler vardır ki; inanmadıkları hâlde ‘Allah’a ve âhiret gününe inandık’ derler.
Bunlar Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.
Onların kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan hastalık vardır, Allah da onların hastalıklarını artırmıştır. Yalan söyleyegeldikleri için onlara elem verici azap vardır.
Kendilerine ‘Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın’ dendiği zaman ‘Biz sadece ıslah ediciyiz’ derler.
İyi bilin ki asıl bozguncular kendileridir. Lâkin farkında değillerdir.” (Bakara: 8-12)