MEDYADA KÖPÜRTÜLEN DEİZİM MESELESİ

Son yıllarda sosyal ağların yaygın olarak kullanılması ile sıkça duymaya başladığımız bir terim var. Deizm; neymiş efendim Türkiye’de gençler deist oluyormuş. Dindar ailelerin çocukları deizmi benimsiyormuş falan filan bu konuda yüzlerce yazı başlıkları var. Youtube videoları var. Hiçbir bilimsel gerçekliği yansıtmayan yazılardır. Aynı zamanda hep diri tutulmaya çalışılan bu tartışmaların da iyi niyetle yapılmadığı aşikârdır. Aslında “Gençler deist oluyor” diyerek temennilerini gündem yapıyorlar. Yine bu kişiler her işi akıl ve bilime dayandırıyorlar. Sadece akıl ve bilimle en büyük kötülükler hep dinsiz inançsız kişilerden ve toplumlardan gelmiyor mu? Bu soru üzerinde biraz kafa yoralım ne dersiniz?
Adını deist ya da ateist koyanlar HAZ odaklı kuralsız, sınırsız bir hayat yaşamak istiyorlar ve bu iki kavramı da kılıf olarak kullanıyorlar. İslam’ın temiz kurallarına uymak zor geldiğinden böyle saçma işlerin peşinden gidiyor. Her devirde yüce Allah’a inanan iman eden ve inkâr edenler bulunmuştur. Sanki Deizm’den ve ateizmden önce inkarcılar yok muydu? Sadece şekil değiştirdiler. Allah’u Teâlâ ibret için düşünüp akıl edelim diye Kur’an-ı Kerim’de bizlere geçmiş kavimleri misal verir. Sapıtmak isteyen her kes için, her zaman bir sahte din var olmuştur. Ama insanlık tarihinden bu yana menşei vahye dayanmayan birçok fikir ve uydurma dinler tarihin çöplüğünde yok olup gitmiştir. Bence endişeye mahal yok.
Dinin sahibi Yüce Allah’tır ve kıyamete kadar dinini koruyacak olanda kendisidir. Rabbimiz Hicr Süresi 9. Ayeti kerime de şöyle buyurmuş:
“Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz.”
Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş da gençlerde deizm ve ateizmin yaygınlaştığı iddialarına şöyle cevap vermiştir: “Bizim milletimizin hiçbir ferdi böyle sapık, batıl bir anlayışa asla prim vermez. Milletimize, gençlerimize kimse iftira atmasın.”
Sayın Ali Erbaş başkanımız güzel söylemiş ancak bugün Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve ilahiyatçılarımıza çok büyük vazifeler düşüyor. Gençlerimize güncel durumlar hakkında bugünün şartlarına göre gençlerin diliyle konuşmaları gerekiyor. Bu dönemde Kur’an ve Sünnet ışığında verilen cevaplara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
İslam düşmanlarının ve fondaş medyanın oluşturduğu algı operasyonlarına inanıp moralimizi bozmayalım. MaşaAllah gümbür gümbür çok sağlam bir gençlik geliyor. Ayasofya Cami açıldığından bu yana sabah namazlarına akın eden gençleri görüyorsunuzdur. 15 Temmuz’da darbeye meydan okuyan milyonlarca gencimiz, bu manipülasyonları yapanlara ve deizm safsatasını şişirenlere en güzel cevabı verdiler.
Merak edenlere Türkiye’de deizm ile ilgili derli toplu çok güzel yazılmış yazıların linkini bırakıyorum.
https://www.setav.org/gencler-arasinda-deizm-artiyor-mu/
Deizm temalı film olarak neler yapılmış diye araştırdığımda onlarca film ve dizi ile karşılaştım. Özellikle Netflix’in hemen tüm dizi ve filmleri eşcinselliği meşrulaştıran haşa Yüce Allah’ı yok sayan konuları içeriyor.
Burada hangi dizi ve filmler olduğunu yazıp, onların reklamını yapmayacağım. Ama gördüğüm şer odakları var güçleriyle çalışıyor. Onlar fasılasız çalışıyorken bizim de onların çamur filmlerine karşılık kendi değerlerimizin konu edildiği daha çok yapımlar yapmamız, içerik üretmemiz gerekiyor. Şu da var ki, artık çocukları aileleri veya öğretmenleri kadar izledikleri filmler ve sosyal medya da etkiliyor. Çok çalışıp gençlerimizi, geleceğimizi çok iyi yönlendirmemiz gerekiyor.
Öncelikle çocuklarımıza da çevremize de doğru rol, model olmamız gerekiyor. Hepimiz Müslüman elinden, belinden, dilinden emin olunan kişi düsturuyla hareket etmeliyiz. Anne baba olarak biz üzerimize düşeni yapmakla mükellefiz. Çocuklarımızın dünyalık kariyerine yaptığımız yatırımlar kadar ahiretlerine de çalışmalıyız. Evde dini kuralların olduğu, Kur’an ve Sünnete bağlı bir hayatın yaşandığı ortamdan Allah’ın izniyle ateistte çıkmaz deistte diye düşünüyorum. Yüce Allah bizleri ve neslimizi tüm kötülüklerden korusun. (Amin Ecmain)