NERDESİN HALİME ANA

NERDESİN HALİME ANA

Sülüğünden tut da tüm parazitler

Eyleme başladı Halime Ana…

Kurda yoldaş oldu, yılışan itler

Çobanı taşladı Halime Ana!….

 

1950’li yılların ilk dönemleri… 28 yıllık CHP tek parti diktatöryasına karşı, “Sivil Halk Devrimi” sayılan bir seçim zaferiyle Demokrat Parti iktidara gelmiştir. Her ne kadar Demokrat Partililer hükümeti kurup iktidar olsalar da, bugünkü gibi tam anlamıyla devlete ve bürokrasiye hâkimiyet kurup muktedir olamamışlardır. Çünkü kurulduğu günden beri devletin bütün kurumları CHP kadrolarıyla doludur ve devlette CHP’nin sözü geçmeye devam etmektedir. Milli Şef İsmet İnönü ve CHP ise; bu ağır yenilgiyi bir türlü hazmedememekte, tıpkı bugün olduğu gibi fitne ve fesat kazanlarını kaynatmaya devam ederek; “Demokrat Parti hükümet olsa da iktidar bizdedir!” propagandası yaparak. Hem Demokrat Parti’ye oy verenlerinin moralini bozmakta hem de kendi taraflarına moral aşılamaktadır. Bu durum, Demokrat Partili seçmen ile siyasetçileri ciddi boyutlarda rahatsız etmektedir. O gün de karanlık odalardan talimat alan mayasız medya görevini ifa etmektedir.

İşte böyle bir zamanda, Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı iki küçük köy arasında çobanların sürü otlatması meselesi yüzünden bir “sınır ihlali” baş gösterir. Her iki köyün çobanları da, otlak alanına sahip çıkarak; “Burası bizim” diye diğer köyün sürülerini otlakıyeye sokmamaktadırlar.

Çobanlar arasında çıkan sürtüşme, sonunda kavgaya dönüşür ve olaylar büyüyüp, neredeyse iki köy arasında; “haysiyet-namus” davası haline gelir.

Nihayet iki köy arasındaki bu mesele zamanın “etkili ve yetkili” siyasetçilerine, idarecilerine intikal ettirilerek, hakem sıfatıyla bu olayın çözümlenmesini talep ederler. Aksi halde, vahim olayların her an çıkabileceğini söylerler.

Lâkin, devlet adına olaya el koyan zamanın Isparta valisi, bakar ki köyün birisinin otlağı komşu il olan Afyon’un coğrafi ve idari sınırları içindedir.

Dolayısıyla meselenin çözümü için Afyon Valiliğinin de bilgisi ve onayı gerekmektedir.

Isparta valisi, yanına idari ve siyasi erkân ile birlikte, İl Genel Meclisi üyelerini de alarak, iki köy arasındaki kavgayı sulh etmek ve yatıştırmak niyetiyle bölgeye gider. Köylüleri dinler. Dinlemesine dinler de, herkes kendince haklı ve hakkını almak için de kavga etmeye hazırdır.

Vali; “ Sakin olun, bir otlak için kavga etmeye değer mi, kardeş kardeş geçinin işte şurada iki komşu köyün insanlarısınız, devamlı yüz yüze bakacaksınız” yollu nasihatlerinin fayda vermediğini görünce, CHP’nin ceberut döneminden kalma alışkanlığıyla köylüleri tehdit eder.

Bakın hepinize söylüyorum. Eğer, uslu uslu durmazsanız, bu köyü buradan kaldırırım, haberiniz olsun!”

Bütün bu olanı biteni bir kenarda ibretle seyreden yaşlı bir kadın vardır. “Halime Ana” derler O’na… Mektep yüzü görmemiş, okuma yazması yoktur Halime Ana’nın.

Ama, irfanıyla, edebiyle, yaşayışıyla, ruh ve düşünce yapısıyla tam bir “Osmanlı Kadını” olan Halime Ana dayanamaz ve sabır taşı çatlamıştır.

–“Ha. Haa! İki köyün arasına bir sınır taşı dikemeyen hükümet, köyü yerinden kaldıracakmış. Bu arada sol eli ile sağ elinin bileğini tutup sallayarak, sözünü fiiliyle destekler bir şekilde; “Nah kaldırırsınız!” der..

Bir kadının bu sözü ve davranışı karşısında ne yapacağını şaşıran vali, bozulup kızarsa da, orada bulunan halkın ve heyetteki memurlarla siyasetçilerin çok hoşuna gider. Kahkalarla gülerler.

Külfetten muaf, nimetten müstefid, kendini her şeye muktedir gören “Devlet” kafalı ceberut bürokrata, halktan birisi olan Halime Ana böylesine inanılmaz ve güzel bir ders verir. Devletin varlık nedeni, halkına zulüm değildir. Halka zulm ederek, devlete hizmet ettiğini zanneden zalim bürokratlardan bu millet neler çekmedi ki?

Tabi olay burada kalmaz. Problemin çözümü, Isparta- Afyon il sınırının değiştirilerek otlak meselesini halletmek için meclise taşınır. Konu mecliste görüşülürken, mahalli siyasetçiler de Halime Ana’yı alıp Ankara’ya Büyük Millet Meclisi’ne götürürler. Yaşlı ve cahil görünümlü bu kadına orada da sık sık aynı soruyu sorarlar.

“Halime Ana! Isparta Valisi sizin köyü yerinden kaldıracakmış, ne diyorsun?”

Cevap yine aynıdır. “ İki köy arasına bir taş bile dikemeyen hükümet, el kol hareketi ile birlikte bizim köyü yerinden nah kaldırır.” Gözler yaşarıncaya kadar gülmeler gülüşmeler..

 İsterseniz siz, Halime Ana’nın bu sözünü kendi gölgesinden korkan, çok basit işlerde bile muktedir olamadığı halde; “Şöyle yapacağız, böyle yapacağız, asacağız, keseceğiz” diye attığında mangalda kül bırakmayan politikacılar içinde, onlara destek veren şakşakçılar içinde kullanabilirsiniz.

Bu iktidar olsun, muhalefet olsun fark etmez.. Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz/ Şahsın görünür rütbei aklı eserinde” dediği gibi. İnsanların da, bürokratlarında, hükümet ve siyasetçilerinde muktedirlikleri, kuru iddialar, sulu teklifler, cıvık vaadlerle değil; icraatlarda belli olur.

Köylünün köy camisine bağışladığı kurban derilerini veya bir köylünün evinde üç-beş çocuğa öğrettiği Kur’an’ı takip ederek anında bulanlar, madem bu kadar muktedirler; altı-yedi senedir bu milletin trilyonlarını hortumlayan baba-oğul Uzanlara niçin uzanamıyorlar? Kolları mı kısa geliyor, güçleri mi yetmiyor?

Halime Ana gibi birisi çıkıp ta, en ufağından en irisine kadar, derisi delik, vicdanı silik hortumcuları “ Nah yakalarlar!” derse haksız mı?

Muhalefet liderlerine dönüp; bunların birisi disket ile gidiyor, diğeri kasket ile geliyor. Kendi partisini, kendi koltuğunu koruyamayanlar, devleti ve milleti koruyacağını söylüyorlar. “Nah korurlar!” derse yalan mı? 

Petekte bal bırakmayan sineklerin, yalakta yal bırakmayan eniklerin, yolsuzlukta kıdemli döneklerin terfi ettikleri bir zaman dilimindeyiz.

Neredesin be ellerinden öptüğüm Halime Ana?

Senin gibi bir “Osmanlı Kadınının” gelip de şu edebi, hayâyı, utanmayı terk eden damarlarına darbeciliği zerk eden, menfaatin kokusunu anında fark eden ve haktan hakikatten saniyede çark eden şu zamane erkeklerine ve kadınlarına yine öyle bir ders vermene o kadar çok ihtiyacımız var ki.

 

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.