KUR’AN İKLİMİ- “O Gün, Ölçü Haktır…”

KUR’AN İKLİMİ- “O Gün, Ölçü Haktır…”

İnsanlık, Cenabı Allah’ın “Hak” isminin tecellisi olarak yeryüzünün hükümdarı ve halifesi tayin edilmiş ve mahlûkata Cenabı Hakk’ın emrettiği gibi haklarını takdir etmekle memur kılınmıştır. Bu itibarla halifeliğe müminler diğer insanlardan daha layıktır, zira onlar Allah’a iman etmiş, emrine boyun eğmiş, Hakkı kabul etmiş ve her şeylerinin merkezine Allah’ın rızasını koymuşlardır. Allah’ı inkâr edenler ise Hak yoldan ayrılmış, her şeyin merkezine kendi arzularını koymuşlardır. Hak ve adaletin ölçüsü insanın ihtiyaç, arzu ve istekleri ile sınırlı olamaz.

“O gün, iyi ve kötüyü ayıran ölçü haktır. Artık kimin ölçülüp tartılacak şeyleri ağır basarsa kurtuluşa erenler onlar olacaktır.” (Araf, 8) ayeti gereği; Hak ölçüsü tüm zaman ve mekânları kuşatan, dünya ve ahiretin terazisi olan Kur’an’dır.

“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allah’ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.” (Tahrim, 6) ilahi hükmüne göre ahiret günü – yeniden diriliş, hesap, cennet ve cehennem… Haktır. Bu hüküm her şeyi yoktan var eden Cenabı Allah’ın hükmüdür. Kulun pozisyonu da verilen görevleri hakkıyla yerine getirmek yani kulluktur. İlk görevimiz hak yoldan ayrılarak cehennemi hak etmemektir.

Her akıl sahibi, Hak yoldan ayrılarak Allah’ın gazabına uğramamak için cehennemden her türlü kaçış yolu anlamına gelen İman sahiline girmeli ve amel gemisini takva yolunda hareket ettirmelidir. Allah’ın verdiği güzellik, sağlık, sıhhat, maddiyat makam ve mevkii, güç ve kudret birer imtihan konusudur. Allah’ın verdiği nimetlerle azgınlaşan Müslüman(!) Firavun gibi kendini Allah’ın emirlerinden müstağni sayamaz.

Kendi hal ve hareketine bakmadan karşısındakileri itham içerisinde olan kişi aslında kendisine daha çok vakit ve emek ayırması gereken kişidir. Zira varlıkla imtihan edilen kişinin ilk fırtınada hemen kibir, ucup, riya kayıklarına binerek iman sahilinden ayrılıp şeytanın adımlarını takibe başlamasından çok korkulur.

“Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz…” (Âl-i İmran, 110) ayeti gereği Müslümanlar yeryüzünde Hakkı tanıtmak, ilan etmek, takdir etmek ve Hakkı emretmekle sorumludurlar. Uygulama ve denetleme aşamasına gelmeyen her tavsiye ve kural yok hükmündedir. Uygulanan her kural çok yetersiz hatta kötü de olsa bilinip yapılmayan en güzel ve doğru bilgilerden binlerce kat daha etkindir. Hak kavramı da böyledir. Hak bir söylem değil ete ve kemiğe bürünmüş hâkim olmuş güç ve iktidar olmuş bir harekettir. Hakk’ın karşısında olan her şey zulüm, herkes de zalimdir.

“Ey inananlar! Kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun…” (Nisa, 135)

“Haksız yere bir serçeyi veya daha küçük bir hayvanı öldüren insandan Allah bunun hesabını mutlaka soracaktır.” (Nesâî)

“Şüphesiz ki Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz. Fakat O, sizin kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim)

Hakkın ikamesinin gereği ile ilgili onlarca ayet-i kerime ve yüzlerce hadis-i şerif sıralanabilir. Unutmayalım ki; Üç kuruşluk menfaat için emre itaat etmeyip imanını, niyetini ve amelini bozmak Allah’ın kesmelerini emrettiği buzağıyı kesmemek için kırk takla atan Yahudilere benzemek Müslümana yakışmaz.

  • Başıboş bir varlık gibi kendi arzu ve isteğine göre hareket etmek nefsimize karşı bir zulümdür.
  • Allah’ın ayetlerini hükümsüz kılmak için çabalamak Hakk ölçülerine uymamaktır ve Allah’a karşı işlenmiş bir zulümdür.
  • Zekâtı vermemek, kendi arzusuna göre vermek, eksik ya da hak etmeyene vermek fakirlere karşı işlenmiş bir zulümdür.
  • Nimetin gereğini yerine getirmeyerek sadaka vermemek, imkânı olduğu halde kurban kesmemek de bir zulümdür.
  • Bağları, bahçeleri ormanları yakmak, ağaçları kesmek hayvanlara eziyet etmek, keyfi cana kıymak da bir zulümdür…

Ey Rabbimiz, bizi zalimlerle beraber etme.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.