Seyahat Anıları

Seyahat Anıları

Sri Lanka’da Bir Türk – Enes Belada

Diyanet vakfının kurban organizasyonu için Sri Lanka’ya gittiğimizde  -Bugünlerde de patlama oldu, ölen Müslümanlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Bu menfur saldırıyı da en içten dileklerimizle lanetliyoruz.-  orada tuktuklar, kamyonetler vs. araçlarla seyahat ediliyor, şehirlerarası yollar da bizim buradakiler gibi geniş değil, orada daha iptidai şartlarda yolculuk yapılıyor. Giderken de hem sürati azaltılmıyor, hem de tehlikeden ödün vermiyorlar ki görevimiz tehlike gibi gidiyoruz, adamlar inanılmaz! Ayrıca yollar dar ve etraf orman. Aniden yoldan çıkman durumunda da yollar hafif yüksek asfalt atmışlar araba uçacak yani. Ve iki araç yan yana zor geçiyor hele kamyonsa çok zor fakat hızı hiç azaltmıyorlar.

İndik efendim, biz kurbanı keseceğimiz yer olan ülkenin doğu tarafındaki başka bir eyalete doğru hareket ettik, başkent Kolombo’dan. Giderken gece oldu tedirginlikten uyuyamıyoruz zaten. Şoför o kadar hızlı ki, solluyor, soldan adam geldiğini görüyoruz; yani çok az mesafe kalana kadar falan geri girmiyor şeridine, öyle bir tehlikeli yolculuk. Uyuyamadık bit müddet, uyusak da hemen uyanıyorduk. Neyse yine böyle bir uyuyup-uyanma arefesinde şoför bir şeyler söylemeye başladı oradaki Müslümanların konuştuğu Tamilce dilinde. Sonra tercümanımız dedi ki: “Aha bakın fil!” Allahuekber, La ilahe illallah. Yabani fil. Tamam, başkentte inek gördük tapıyorlarmış Hindular. Maymunlar sağda solda atlıyor ona da alıştık eyvallah. Abi komodor ejderi varmış ona da eyvallah yani her yerde gözükmüyor ya tamam sıkıntı yok.

Fil çıktı karşımıza, Asya Fili dediğimiz kulakları bir parça daha küçük, alınları şişik oradaki bir fil çeşidi işte, kocaman. Yolun kenarında yürüdü yavaş yavaş, bizde durduk, trafik durdu tabi insanlar hem tedirgin oldu hem fili görmek istiyorlar. Filler geçtikten sonra dedim “Bu filler saldırmıyor mu? İnsanlar korkmuyor mu?” Dediler ki: “Saldırıyorlar, bazıları rahatsız ediyorlar, ne gibi; farlarını açık söndürmek gibi. O yapanlar bu yaptıklarının karşılığını fil tarafından cezalandırılarak ödüyorlarmış. Nasıl bir ceza? Fil, hiç istifini bozmadan adamın arabasına yaklaşıyor yolun ortasında, ters dönüyor, birazcık da geri geri yaklaşıyor adamın arabasının üstüne oturup, ezip, kalkıp yoluna devam ediyormuş. Belki 15 sn lik mesele ama fil tarafından cezalandırılıyorlarmış. Böyle bir yabani fil görme hadisemiz oldu.

Malezya’da Bir Türk – Enes Belada

2017 yılında Kartal İmam Hatip Lisesi’nin öğrencilerinin dil programı için Malezya’ya İngilizce öğrenmeye gönderildiklerinde bizi de onlara refakat etmek üzere Kartal İHL’nin belletmeni olarak onlarla gönderdiler. Biz Kuala Kedah denilen eyalette kalıyorduk, başkent Kuala Lumpur’a yaklaşık 5-6 saat mesafede. Başkent, çok büyük, çok gelişmiş bir şehir. Belki de bizim şu anda attığımız gelişme ve modernleşme adımlarını onlar 1998-99 yıllarında atmışlar. -şöyle anlatayım proton arabalar bildiğiniz üzere Malezya’ya ait. Ülkemize giriş ve meşhur olma yılları 90’lardır, oradan hesap edin, siz- Petrolü olan bir ülke. Ticareti ve  tarımı iyidir vs.

Gezmek için gittik Kuala Lumpur’a. Etraf uzay gemilerine benziyor, film gibi. Kulelerin üstünde büyük büyük ekranlar var orada reklamlar oynuyor hakikaten Times Meydanı gibi bir atmosfer düşünün. Havaray geçiyor üstünden, çok enteresan. Yollarda geniş E5’in sokak arasından aktığı gibi yollar var. İnsan trafiği kaldırımlarda hat safhada.

Biz 5-6 kişi geziyoruz, açlıktan ölmek üzereyiz. Yemek yiyecek yer yok mu? Var ama yiyemiyoruz çünkü bilmiyoruz ne olduğunu, o kadar uzak ki damak tadı. Biz de sağa sola bakınaraktan, yemek yiyecek bir yer ararken; insan kalabalığından ve trafiğinden sıkılmış olan Karapınarlı bendeniz Enes Belada “Ben buna daha fazla dayanamayacağım, yol daha boş diyerek yola atladım ve yolun kenarından kenarından orada yola devam ettim. Yürürken karşıdan bir kişi bana bakarak üstüme geldi ve dedi ki “Sen Türk müsün?” Türkçe. Aman ya Rabbim. O da oradan yürüyor. İki Türk yaya trafiğini geçip ana yolun kenarında yürürken birbirine karşılıklı denk geliyorlar. Buradan da şunu anlıyoruz ki: Bir insan hakikaten bir başka ülkede yolun ortasından yürüyorsa ve bu yol yaya yolu değil, araç yolu ise kesinlikte Türk olma ihtimali var. Bi sorun derim yani, bana denk geldi. Bu arkadaşla hiçbir irtibatımız yoktu, kendisi tamamen turistik amaçla uçak biletlerini alıp Çin’e inmiş.  Türkiye’de yaptığı nazar boncuklu bileklikleri satarak günlük yevmiyesini çıkararak ülke ülke gezen biriydi. Yani bununla karşılaştık, adam benim yürüyüşümden bildi Türk olduğumu.


Sen Türk müsün ?”diye soran kardeşler (Siyah ve Beyaz kıyafetli)

Kâbe-İ Muazzama’da Mahreç Dersi – Furkan Özcan

Rabbim nasip etti genç yaşta bir grup arkadaşımızla 2017 yılı Temmuz ayının başında umre yolculuğuna çıktık. Ziyaretimiz 11 gün Mekke, 3-4 gün Medine olarak planlandı.  Buradan bu yolculuğun ayarlanmasında bizlere yardımcı olan Derviş Efe amcamıza da selamlarımı iletmek isterim.

Bu kutsal beldede bulunurken yaşadığım birçok hadiseden bir tanesini sizinle paylaşacağım.

Mekke’de,  Kâbe-i Muazzama’da bulunduğumuz bir gün ikindi namazı sonrası, küçücük yaştaki ihramlı çocuklar aileleriyle birlikte tavaf etmekte, bir kısmı anne-babasının boynunda uyuyakalmış vaziyette iken ben de bir kenara oturmuş hafif sesli bir şekilde Kur’an-ı Kerim okumaktaydım. Yan tarafımda dinlenmek için uzanmış ve nereli olduğunu bilmediğim yabancı bir amca, tabiri caizse “hacı” vardı. Ben Kur’an okumaya başladıktan bir süre sonra sesimi duyan hacı amca doğruldu, yanıma geldi. Ben “hayırdır bir şey mi diyecek acaba, rahatsız mı ettim ki” diye düşünürken, yanıma oturdu ve Kur’an okurken yaptığım tecvid hatalarını bana tekrar ettirerek, harflerin mahreçlerini kendisi de göstererek anlatmaya başladı ve öğretti, gerçekten öğretti. O anlatıyordu da ne dillerimiz aynıydı ne de beden dili biliyorduk ikimiz de.  Samimiyet ve muhabbetle öğretti adeta. Sonra selam verdi ve ayrıldı.

Bu mübarek beldede yaşadığım bu olay hatıra defterimizde yerini bulmuş oldu.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.