HADİS İKLİMİ-Rabbe Yöneliş

HADİS İKLİMİ-Rabbe Yöneliş

Ebu Ümame’den rivayet edildiğine göre, “Ya Rasulullah, hangi dua daha çok kabule şayandır?” diye sorulmuş, Peygamber Efendimiz, “Gece yarısından sonra ve farz namazların arkasından yapılan dualar.” diye cevap vermiştir. (Tirmizi)

Dua, sevgililer sevgilisi Peygamberimizin bütün hayatını kapsıyordu. O, dua ile yatar, dua ile kalkardı. Allah’ın yarattığı her şeye karşı nimet ve şükür içerisindeydi. Bu şükrünü asla gizlemezdi. Karşılaştığı normal olaylar karşısında bile dudaklarından dua eksik olmaz, her vesile ile Rabbine olan bağlılığını tazelerdi.

Sevgili Nebi özellikle sabah ve akşam vakitlerinde dua ederdi. Bu vakitlerde çoğunlukla o vakte uygun içerikte dualar eder ve adeta duaları ile o vakitleri vesile kılarak tüm hayatı anlamlandırırdı. Mesela, hayatın adeta yeniden dirilişini ifade eden sabah vaktinde, “Allah’ım! Senin kudretinle sabaha çıktık, senin kudretinle akşama gireriz. Senin kudretinle yaşar, senin kudretinle ölürüz. En son dönüşümüz sanadır.” diye dua etmeyi tavsiye ederdi.

Akşam olunca da “Rabbim, bu gecede olanların ve sonrasında olacakların hayrını senden dilerim. Bu gecede olanların ve daha sonrasında olacakların şerrinden de sana sığınırım.”diye dua ederdi.

Her anını dua ile süsleyen Sevgili Peygamberimiz, Allah ile kulu arasındaki bağın daha da güçlü olduğu özel zamanlarda yapılan duaya, kulluk ve ibadete daha da önem verir, bütün samimiyetiyle Rabbine yönelirdi. Hatta bu vakitlerde söz ve isteklere dikkat etmeleri konusunda ashabını uyarırdı. Zira bu vakitlerde, beddualar bile kabul olunabilirdi. Cabir b. Abdullah, Rasulullah’ın bu konuda şöyle buyurduğunu bildirmişti: “Kendinize, çocuklarınıza, hizmetçilerinize ve mallarınıza beddua etmeyiniz. Olur ki, Allah’tan istenilenlerin ihsan edildiği bir zamana rastlarsınız da Allah dilediğinizi kabul ediverir.”

Sevgili Peygamberimizin kiminde mü’minlerin günahlarının bağışlanacağını müjdelediği, kiminde oruç tuttuğu bu özel vakitler, sonraları kültürümüzde kandil geceleri, üç aylar, mübarek gün ve geceler olarak kendilerine yer edinmişlerdir.

Peygamberimizin ifadesi ile üzerine güneş doğan en faziletli gün ise cuma günüdür. Hz. Peygamber aleyhisselam cuma günü duaların kabul olunacağı vakti şöyle haber verir: “Onda öyle bir an vardır ki şayet bir Müslüman namaz kılarken o ana rastlar da Allah’tan bir şey isterse Allah, ona dilediğini mutlaka verir.” Bu vakit gizli olmakla birlikte bir rivayete göre hutbe ile namaz arasındaki zaman dilimidir.

Efendimiz aleyhisselam duayla zaman ve mekânı adeta ilmik ilmik dokurdu. İnancını zamana ve mekâna adeta nakşederdi. Çünkü insan duayla zamana ve mekâna ruh verir. Allah Resulü duaların kabul olduğu zaman dilimleri ile birlikte bazı özel mekânlarda yapılacak duaların da daha faziletli olduğunu bildirir.

Bu mekânlardan biri, şehirlerin anası, bütün mü’minleri bir araya toplayan ve hac ibadeti için seçilen mukaddes belde Mekke’dir. Kâbe, Arafat ve Mekke, tarih boyunca birçok peygambere şahitlik etmiş mukaddes mekânlardır.

Müslümanlar için bir diğer özel mekân ise Medine’dir. Hz. İbrahim, Mekke için dua ettiği gibi, Sevgili Peygamberimiz de Medine’nin bereketli olması için dua etmiştir.

Kulun Rabbi ile buluşması olan dua ise, bu zaman ve mekânlarda yapıldığında farklı bir mahiyete bürünür. Dua eşliğinde her ilmiği samimiyet, huzur ve inanç ile örülen zaman ve mekân, mü’mine daha anlamlı bir hayat sunarak onu daima güvenli ve diri tutar.

O halde mü’min, Rabbi ile arasındaki bu bağı kuvvetlendirmek için kendisine bir fırsat olarak sunulan zaman ve mekânları değerlendirmeli ve bu sayede kulluk bilincini canlı tutmalıdır.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.