Gayret Yönümüzün Kur’anî Tanımı “ISLAH”

İnsanın yaratılma sürecinde melekler -belki de- yapısına konulan irade nedeniyle insan için kan dökücü ve fesat çıkarıcı vasfına vurgu yapmışlardır. Bu vasıf nefsinin isteklerini esas alan, yaratıldığı gerçeğini göz ardı eden, hayatı kendi doyumlarından ibaret zanneden ve iradesini putlaştıran insanlarda belirgin olarak ortaya çıkmıştır. İnsanın ifsad edici bu yönü ilahi eğitim ve terbiyeden geçince halife olma yani ıslah edici bir yapıya dönüşmüştür.
Islah; iyileştirme, düzeltme, daha iyi duruma getirme, bozulan bir şeyi istenildiği gibi eski haline getirme anlamlarını karşılayan bir kavramdır. Kur’an; insanda, toplumda ve yeryüzünde baş gösteren her türlü bozulma, çözülme, aşırılık, şirk, zulüm ve küfür karşısında ortaya konacak her türlü salih davranışı ıslah olarak tanımlamıştır. İfsadın zıddı olan ıslah kavramı aynı zamanda imanın gerekliliği olarak yapılan salih amellerin insanda ve toplumda meydana getirdiği iyilikleri anlatan bir kavramdır.
Islah çalışmaları insanın iç âleminde, düşünce dünyasında, davranışlarında, diğer insanlarla ilişkilerinde ve yaşadığı mekânlarda devam etmesi gereken bir çalışmadır. Yani insanı kuşatan her yerde ıslah çalışmalarına ihtiyaç vardır. Çünkü kendini ıslahatçı olarak niteleyen, ancak yaptığı bütün çalışmalar bozgunculuktan ibaret olan, klasik ve modern yüzlerle ortaya çıkan tüm anlayışlar (kapitalizm, komünizm, liberalizm vb.) ifsad çalışmalarına destek vermektedir. Bu özellik çerçevesinde ıslah modernleşmek, çağa uymak, uç fikirlere sahip olmak değil Allah’a kul olmak için iyileşme hareketidir.
Kur’an-ı Kerim’de imansızlık, insanları Allah yolundan alıkoymak, kibirlenmek, haksız yere cana kıymak, her türlü aşırılık, kötü söz ve fiiller, ahlaksızlık, sapkınlık, hırsızlık, insanları gruplara ayırmak, sihirbazlık ve yol kesmek ifsad olarak sayılan eylemlerdir. Islah çalışmaları ise tüm bunları Kur’an ve Sünnet çizgisinde düzeltmektir. Bu yönüyle de ıslah çalışmaları bütün canlılar için rahmettir. Islah çalışmalarıyla dünya yaşanılacak bir kıvama ulaşır ki bu bizlerin gayret yönüdür.
Islah çalışmaları tevhidin gerekliliği olarak ortaya çıkan tavırdır. Bu tavrı sergileyenler ise toplumun can damarı mesabesindeki muslih insanlardır ki bu insanların varlığı yaşadıkları toplumun kalitesini belirlemiştir. Muslih insanlar kendilerinden başlamak üzere yakınlarının ve toplumlarının tevhidden uzaklaşmasını engelleyebilmek için egemen güçler karşısında hiçbir zaman yılgınlık göstermezler. Çünkü muslih insanların temel düsturu “Fitne ortadan kalkıncaya ve din yalnızca Allah’ın oluncaya kadar” mücadele etmektir.
Yeryüzünü ifsada boğanlar ıslah çalışmalarını da bozma adına kendi sistemlerine entegre olma, kısmi düzenlemelerle sistemle bağdaştırma, hükümler üzerinde yumuşatma gibi tahrif sürecini yönetmişler/yönetmektedirler. Bu uygulamaları göz önünde tutarak ıslah çalışmalarımızın vahiy önceliğinde aklın kontrolünde devam etmesi sağlanmalıdır. Değilse ıslah adına yapılanlar ifsadın ana kaynağı olacaktır.
Son olarak günümüz insanları için en önemli ıslah çalışmaları; imanı sağlamlaştırma hususunda itikat, başta kutlamalarımız ve eğlence anlayışlarımız olmak üzere muamelat, Müslümana yakışır şekilde yaşama adına ahlak üzerinde yoğunlaşmalıdır.