Yaptığımızı Bulursak Çekeceğimiz Var Hacı!

Yaptığımızı Bulursak Çekeceğimiz Var Hacı!

Genç Adamlar’ın en çok beğendiği ve sizlerin de hoşuna gideceğini ümit ettiğimiz orijinal eylemlerimizden birini sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Şöyle ki;  üç, dört araba dolusu Genç Adam’la önceden belirlenmiş camimizde sabah namazı için buluşuyoruz. Hangi camide buluşacağımıza, namaz sonrasında kimin evine kahvaltı için sürpriz bir ziyarette -nam-ı diğer baskında- bulunacaksak ona göre karar veriyoruz. Evine hem de bir sabah namazı sonrası yapılacak olan baskından habersiz olan hocamız/abimiz de camiye gelmişse o zaman seyredin manzarayı siz… 🙂 Enderun Eğitim Vakfı’ndan tanıdığı on beş kişi kadarcık Genç Adam’ı evine en yakın camide gören ve içten içe “olamaz!” dercesine bize çevirdiği gözlerini ve on an yüzündeki ifadeyi görmelisiniz. O bakışa muzip tebessümlerle mukabelede bulunuyoruz.

Daha öncesinden bir arkadaşımızın annesi vesilesiyle hangi günün sabah namazı sonrası evlerinde olacağımızı hocamızın eşini duyuruyoruz. “Hay hay” cevabını alınca son derece karın doyurucu bu eylemimizin davetliler listesini çıkartıyoruz. Arabalar ayarlanıyor ve gaza basıyoruz. Evindeki izzet ve ikramdan habersiz olan hocamız, evinin bir gün önceden kapısı kilitlenmiş herhangi bir odasındaki sofrayı görünce daha da şaşırıyor ve arkasında odaya doğru gelen bizlere kıstığı gözleriyle bakarak tebessüm ediyor.

Hocamız, kısık gözlere pabuç bırakmayacak kalabalıkta olan biz eylem sever Genç Adamlar’a hizmet ederken bizler de tabakları sünnetliyor ve en az iki demlik çayımızı içiyoruz. Duamızı ediyor ardında da ev sahibi hocamızdan günün anlam ve önemine dair kısa bir sohbet rica ediyoruz. Eve girdiğimiz andan, çıktığımız zamana kadar yaptığımız en çok iş ise anı yaşarcasına ürettiğimiz espriler oluyor. Hocamızın camide bize nasıl baktığını birbirimize fısıldıyor, planı nasıl yaptığımızı keyifle anlatıyoruz. Sofranın iktidar sahipleri olarak bunu rahatlıkla yapabiliyoruz. Daha önce kimlere misafir olduğumuzu, orada nasıl bir hayretle karşılandığımızı da itina hatırlatıyoruz. Özellikle bu son anlatılanlar bizim reklamlarımız oluyor ve tahrip gücümüzün etkisini bilinçaltına işliyor.

Hocalarımız arasında bir şehir efsanesi gibi konuşulan bu sabah namazı sonrası kahvaltıları kendilerinde haliyle tedirginliğine sebep oluyor. “Geçen hafta bizdelerdi. Şöyle yediler, böyle içtiler…” diye namımız yayılıyor. Her hafta sonunda “Acaba bizim camideler mi?” sendromunu yaşattığımız hocalarımıza iki çift sözümüz daha var. Bu sözlerimizi bir hatırlatma olarak görsünler ve kendileri hakkında güzel düşünceler sahibi olduğumuzu ve planlar yaptığımızı unutmasınlar: “Bir sabah ansızın gelebiliriz”.

Not: Yukarıda anlatılanlar “sakın denemeyin!” cinsinden yaşanmışlıklar değildir. Açıklandığı şekilde yapılan bir planla rahatlıkla tecrübe edilebilir. Siz de kendi karın ve zihin doyurucu destanınızı yazabilirsiniz. İhtiyaç listesi; kıpır kıpır bir ekip, samimiyet, biraz cesaret ve muziplik. Afiyet olsun.

Dipnot: Yaptığınızı bulursanız çok çekersiniz. 🙂

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.