Rabbimizi Tanıyor Muyuz?

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,
Övme ve övülme âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. O’ndan başkasına kulluk edilmez, O’ndan başkasından yardım dilenmez. Allah Teala’yı kimse aldatamaz, O’nu aldattığını zannedenler ancak kendilerini aldatırlar. Allah’a ve mü’minlere karşı kalbinde hastalıkları olanların hastalığını Allah Teala artırır da iflah olmazlar. Onların azabı çok şiddetlidir. Rabbimiz, kendisinin inkâr edilmesini ve kendisine şirk koşulmasını şiddetle yasaklamaktadır. Bu bile bile hakkı gizlemek ve hakkı batıla karıştırmaktır ki “en güzel şekilde yaratılan” insan için büyük bir zillettir.
İnsanlığının farkında olan insanın Allah Teala’ya saygısından kalbi ürpermelidir. Allah Teala’yı görmeden inanmayacağını söyleyenler ne kadar gaflet ve dalalet içindelerse, Allah’a ve ahiret gününe inandıklarını söyledikleri halde, kendisini Allah Teala görmüyormuş gibi hayatını yaşayanlar da gaflet ve dalalet içindedirler. Allah’a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp salih amel işleyenler için sonsuz nimetler vardır. Allah Teala’nın kulları üzerinde rahmet ve ihsanı olmasa zaten kulların hali perişandır. Allah Teala’ya hiçbir şeyin gizli kalmayacağına inanan bir Müslüman, nasıl olur da Müslümanlar aleyhinde gizli işler çevirir. Rabbimizin beyanıyla; “taşlar, Allah korkusundan yukardan aşağı yuvarlanırken” nasıl olur da mü’min isyanından dolayı Rabbinden korkmaz, amellerine çekidüzen vermez. Allah Teala kullarının gizlediklerini de açıkça yaptıklarını da bilmektedir.
Allah Teala sözünden asla caymaz. Vaadini de, vaidi de, cenneti de, cehennemi de mutlaka gerçekleşecektir. Rabbimiz olan Allah her şeye kadirdir, her şeyi bilir, her şeyi görür her şeyi işitir, her şeyden haberdardır. Allah Teala kullarının ihtilafa düştüğü konularda da kıyamet günü hükmünü verecektir. Doğu da Allah’ındır batı da Allah’ındır. Allah’ın rahmeti ve nimeti geniştir. İnkârcılar Allah’ın nimetinden geçici bir süre yararlanacak, iman etmezse cehennem azabına sürüklenecektir. Allah Teala’yı yaptıklarından dolayı kimse hesaba çekemez. Çünkü her şeyi yerli yerince yapan yalnızca Allah Teala’dır. En güzel boya Allah’ın boyasıdır. Her şeyi boyayan da Allah Teala’dır. Suretleri de siretleri de O boyar. Kâinatı da, mevcudatı da, insi de, cinni de, hayvanı da bitkiyi de O yaratmış O boyamıştır. O’nunla her şey güzel onsuz her şey çirkindir. İçini dışını Allah’ın boyası ile boyayanlar en güzel insanlardır. Bu boya hakiki imandır. Bu boya samimi ibadettir, kulluktur. Bu boya güzel ahlaktır.
Allah Teala insanlara karşı şefkatli ve merhametlidir. O, samimi kullarını karanlıklardan aydınlığa ulaştırır. Samimi kullar sabır ve namazla Allah’tan yardım isterler. Allah Teala da sabredenlerle beraberdir. Allah Teala kullarını bir ömür boyu imtihan etmekte, sabredenleri de müjdelemektedir. Geçici dünya hayatında bela ve musibetlerle imtihan olan kullar Allah’a güvenir sabrederlerse Rablerinin bağışlama ve rahmeti onlarla beraber olur. Bütün güç ve kuvvet Allah Teala’ya aittir. Güç ve kuvvetin kendinde olduğunu zanneden zalimler, keşke azap gelip çatmadan, gerçek güç ve kuvvetin âlemlerin Rabbi Allah Teala’da olduğunu anlasalardı. Rabbimiz, indirdiği ahkâma uymayanların durumunu, çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzetmektedir. Allah Teala, kulları için kolaylık ister zorluk istemez. Allah Teala dünya hayatında kulları için sınırlar belirlemiştir. Ayetlerini de insanlara açıkça bildirmiştir. Allah Teala’dan hakkıyla korkanlar ancak kurtuluşa erebilir. Allah Teala’nın sevgisine ulaşmayı arzu eden kullar dürüstlüğü hayatlarını vazgeçilmez prensibi haline getirmelidirler. Hem Rableriyle, hem de kulları ile münasebetlerinde dosdoğru olmalıdırlar. Allah Teala’dan korkmalı çünkü en büyük cezanın ve en büyük mükâfatın da sahibi O’dur. Allah’ı anmalı, Allah’tan af ve mağfiret dilemeli, dünyada ve ahirette iyilik istemelidir. Allah Teala’nın hesabı çok süratlidir. Rabbimiz kullarından Müslüman olarak ölmelerini istemektedir. Müslüman olarak ölebilmek için Müslümanca yaşamak gerekir. Samimi Müslüman, Rabbini sürekli anar. Rabbini anmayanlar Rableri katında anılmazlar. Allah’ın rahmetini umanlar, iman edip Allah yolunda cihad etmelidir. Allah’a hakkıyla iman edenler bilmeli ki Allah Teala’nın yardımı er veya geç kendilerine ulaşacaktır. Allah Teala güçlüdür, hâkimdir. O, her şeyi bilir.
Hayy ve Kayyum olan Allah’tan başka ilah yoktur. Allah, ayetlerini inkâr edenlerin, zalimlerin hakkından gelen mutlak güç sahibidir. Yerlerde ve göklerde hiçbir şey Allah Teala’ya gizli kalmaz. O hikmet sahibidir. Rahmeti geniştir. Lütuf ve ihsan Allah’ın elindedir. Allah, bütün âlemlerden müstağnidir. İşler dönüp dolaşıp Allah’a varır. Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ındır. Allah, çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Allah’ın her şeye gücü yeter. Allah, zerre kadar haksızlık etmez.
Allah, çok affedici ve çok bağışlayıcıdır. Dost olarak da yardımcı olarak da Allah yeter. Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah’ın emri mutlaka yerine gelecektir. Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Allah’ın lanetlediğine kimse yardımcı bulamaz. Hayırlı iş yapıp hayırlı neticeler almak isteyenler, Allah’a, Rasulüne ve ulül-emre itaat etmek zorundadırlar. Münafıklara, “Allah ve Rasulüne uyalım” deyince, uzaklaşıp giderler. İtaatsizler, Allah’tan bağışlama dileyip gelseler, Allah’ı çok affedici bulurlardı. Allah ve Rasulüne itaat edenler, Peygamberler, sıddıkler, şehitler ve salih kişilerle beraberdir. Allah’ın lütuf ve rahmeti olmasaydı, insanlardan pek azı kurtulabilirdi. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. Allah, ilim ve hikmet sahibidir, lütfü geniş, hikmeti büyüktür. Allah, hudutsuz zengindir, ziyadesiyle övgüye layıktır. Allah’a oyun etmeye kalkışanların oyunu hep kendi başlarına çevrilmiştir. Allah’a iman edip, sımsıkı sarılıp, şükredenlere Allah azap etmez. Allah, izzet ve hikmet sahibidir. Vekil olarak Allah yeter. Allah’tan korkun. Allah’ın hesabı pek çabuktur.
Allah’ın cezalandırması çetin, bağışlaması ve esirgemesi sınırsızdır. Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. O göklerde ve yerde tek Allah’tır. Gizlinizi, açığınızı bilir. Ne kazanacağınızı da bilir. Gecede gündüzde barınan her şey O’nundur. O, her şeyi işitendir, bilendir.
Eğer Allah seni bir zarara uğratırsa, onu kendisinden başka giderecek yoktur. Ve eğer sana bir hayır verirse bunu da geri alacak yoktur. Şüphesiz O, her şeye kadirdir. O, kulları üzerinde her türlü tasarrufa sahiptir. O, hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır. Sonra insanlar gerçek sahipleri olan Allah’a döndürülürler. Bilesiniz ki hüküm yalnız O’nundur. Ve O, hesap görenlerin en çabuğudur.
Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir, O’nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Geceleyin sizi öldüren, gündüzün de ne işlediğinizi bilen; sonra belirlenmiş ecel tamamlansın diye gündüzün sizi dirilten O’dur. Sonra dönüşünüz yine O’nadır. Sonunda O, yaptıklarınızı size haber verecektir. O, kullarının üzerinde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir. Size koruyucular gönderir. Nihayet birinize ölüm geldi mi elçilerimiz onun canını alır. Sonra insanlar gerçek sahipleri olan Allah’a döndürülürler. Bilesiniz ki hüküm yalnız O’nundur. Karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarır ki? O’na gizli gizli yalvararak ‘Eğer bizi bundan kurtarırsan andolsun şükredenlerden olacağız’ diye dua edersin. Ondan ve bütün sıkıntılardan sizi Allah kurtarır. Sonra siz yine O’na ortak koşarsınız. Allah’ın size üstünüzden veya ayaklarınızın altından bir azap göndermeğe ya da birbirinize düşürüp kiminize kiminizin hıncını tattırmaya gücü yeter.
Allah, tohumu ve çekirdeği çatlatandır, ölüden diriyi çıkaran, diriden de ölüyü çıkarandır. İşte Allah budur. O, sabahı aydınlatandır. O, geceyi dinlenme zamanı güneş ve ayı birer hesap ölçüsü kılmıştır. İşte bu, aziz olan, pekiyi bilen Allah’ın takdiridir. O, kara ve denizin karanlıklarında kendileri ile yol bulasınız diye sizin için yıldızlar yaratandır. O, sizi bir tek nefisten yaratandır. O, gökten su indirendir. İşte biz her çeşit bitkiyi onunla bitirdik. O, bitkiden de kendisinde üst üste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşillik; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar; üzüm bağları; bir kısmı birbirine benzeyen, bir kısmı da benzemeyen zeytin ve nar bahçeleri meydana getirdik. Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman her birinin meyvesine bakın! Bütün bunlarda inanan tolumlar için ibretler vardır. O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. O’nun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olabilir! Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyi hakkıyla bilen O’dur. O’ndan başka ilah yoktur. O, her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O’na kulluk edin, O her şeye vekildir. Gözler O’nu görmez; hâlbuki O, gözleri görür. O, eşyayı pekiyi bilen, her şeyden haberdar olandır. Allah her şeyin Rabbi iken ben ondan başka Rab mi arayacağım?
Rabbimiz, yukarıda belirtildiği gibi pek çok ayeti celilede kendisini tanıtmaktadır. O’nu, kendisini tanıttığı gibi tanımalı, O’na inanmalı, O’na layık kul olmaya çalışmalıyız.