Yumuşacık Taş Yastık

-gayret-
Yıllar önce Dişçi Amca, dedem Mehmet Çetin’le beraber bilmem kaçıncı umresine gitmişler. Kalacak yer için de ayarlama yapmadıklarından mescidde yatıp kalkıyorlarmış. Dişçi amca da haline şükür kabilinden şöyle diyormuş muzipçe: “Mermer yatağıma yatıp kafamın altına da yumuşacık bir taş buldum mu değme keyfime!”
Bir iş için gayret etmediysek bunun olumsuz sonuçları için en iyi yol teslim olmaktır. Bu teslimiyetinden dolayı rahmetli Dişçi amcayı tebrik ediyorum.
Tevfik Fikret diyor ki; “vatan gayûr insanların omuzları üzerinde yükselir.” Neye gayret ona minnet… Gayrete tevessül etmek en makul yoldur. Allah emekleri zayi etmeyecektir. Gayret edilmeden yapılan işlerin yetim kalması ise mukadderdir.
Rasulullah Efendimiz aleyhisselam bir gün hasta devesi için dua eden bir kadına diyor ki “duana ilaç da ekle.” Öyle ya hiçbir şey yapmadan öylece dua edip beklemekle hiçbir şey olmaz. Ne devemiz iyileşir ne tankımız topumuz tamir olur ne de komşumuzla aramız düzelir. Deveye ilaç sürmek, tanka, topa vida sıkmak, komşumuzu arayıp sormak gerekir.
Bugün iyi bir iş yapmak istiyorsak işimize gayretle sarılmamız kâfî. Gayretli insanların bizi getirdikleri nokta belli. Sabah namazıyla dükkânını açıp helal kazanç derdindeki amca, çalışanını enflasyon, depresyon, sansasyon ve sair canavarlardan korumaya çalışan işveren, ezanlar Türkçe okunduğunda her vakit denize tekneyle açılıp memlekette ezanı susturmayan kârî, sınırdan bir terörist dahi girmesin diye bekleyen o asker sayesinde bu vatanda bir şeyler doğru gidiyor. Gayûr insanları görmekte zorlandığımız şu zamanda birkaç kişiye dualarımızda zoom yapsak iyi olur.
Not: Dişçi Mehmet Amcanın dişçi olmadığını öğrendim. Kahroldum, resmen yıkıldım. Aynı yıkılışı İfade Bibi’nin öldüğünde daha 6 yaşında olduğunu öğrendiğimde de yaşamıştım. Neyse o konuya sonra değiniriz. 😉