Tarih

10 Kasım 1444
1-Lehistan Krallığı, 2-Macaristan Krallığı, 3-Eflak Prensliği, 4-Transilvanya, 5-Boğdan Prensliği, 6-Litvanya Büyük Dükalığı, 7-Bulgaristan, 8-Papalık Devleti, 9-Hırvatistan Krallığı ve 10-Töton Şövalyeleri’nden oluşan Haçlı ordusu ile II. Murad önderliğindeki Osmanlı İslam Ordusu arasında bugünkü Bulgaristan’ın Varna şehri yakınında bir savaş yapıldı: Varna Savaşı! Sonuç: Devlet-i Ebed Müddet tek başına, 10 kişilik Avrupa Haçlı Karması’na yeşil sahalarda değil, er meydanında haddini bildirdi.
10 Kasım 1922
Osmanlı padişahı Sultan VI. Mehmed Vahdeddin Han, son Cuma Selamlığı’na katıldı. Cennetmekân, “Paşa! Bu işi başarabilirsin” diyerek Mustafa Kemal’i Anadolu’ya gönderip Milli Mücadele’yi başlatan adamdı.
10 Kasım 1924
Halk Fırkası’ndan istifa eden milletvekillerinin kuracağı partinin adının “Cumhuriyet Fırkası” olacağı haberi üzerine Halk Fırkası’nın adı Cumhuriyet Halk Fırkası olarak değiştirildi. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, cumhuriyetin ilanından sonra siyaseten geri plana atılmak ve unutturulmak istenen Kâzım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele ve Adnan Adıvar’ın cesaretiyle ve “biz de varız!” tavrıyla kuruldu.
Kurtuluş Savaşı’nı başlatan beş veya yedi kişilik kadronun Mustafa Kemal ve İsmet İnönü hariç tüm üyeleri, Terakkiperver Fırka’nın kurucu ve liderleri arasında yer aldı. Parti, tüzüğünde “dini inançlara saygılı olduğunu” açıkladı. Nutuk’ta bu durum “dini, siyasi çıkarlara alet etmek” olarak yorumlandı. Mustafa Kemal yine Nutuk’ta Terakkiperver Fırka kurucularını “cumhuriyet düşmanlığı, saltanatçılık, halifecilik, İngiliz yandaşlığı, isyan kışkırtıcılığı ve vatan hainliği” ile suçladı. Kurulduğu günden itibaren baskı altında tutulan Fırka, kuruluşundan bir yıl sonra Şeyh Said Olayı ile ilişkilendirilerek kapatıldı. Kurucuları ise İzmir suikastı ile ilişkilendirilerek idamla yargılandı. Bu fırkayı destekleyen gazeteler Takrir-i Sükûn Kanunu’nun çıkarılmasıyla kapatılan yayın organları arasında yer aldı.
10 Kasım 1938
Enderûn Eğitim Vakfı, Enderûn FM, İlkadım Yayınları ve İlkadım Dergisi’nin kurucusu Zeki Soyak Hoca efendi, Kayseri’de iyi ki doğdu.
10 Kasım 1983
“Bir Kahraman Bekliyoruz” isimli şiirinde; ‘Volkan gibi lav atmış, ne susmuş ne sönmüşüm / Ben bu iman uğruna çılgınlara dönmüşüm.’ diyerek amentüsünü bayrak misali dilinde, kalbinde ve kaleminde dalgalandıran “Toros Yürekli Adam” Osman Yüksel Serdengeçti son nefesini verdi.
Serdengeçti’yi anmaktan ziyade anlamak ve asla unutmamak adına yine O’nun hayatından üç hatıra paylaşalım.
1- Bazı gazetecilerin “Osman Bey, komünistlerle aranızda ne fark var?” şeklindeki suçlayıcı tarzdaki sorularına karşı verdiği cevap: “Onlarla aramızda Allah var.”
2- Tımarlanma vakti gelmişlerden biri Osman Yüksel’e “Sen çok fazla Allah diyormuşsun” diye laf dokundurunca Serdengeçti’nin cevabı: “Allah Allah!”
3- Osman Yüksel parkinson hastalığına yakalandığında birkaç kişi ziyaretine gelir. Çay demlenir, ikram edilir. Serdengeçti şekerlerden birini tutar, bayağı bir uğraştıktan sonra bardağa atmayı başarır. Sıra ikinci şekere gelince uğraşır uğraşır ama atamaz. Ardından şöyle mırıldanır; Hey gidi Osman hey… Bir zamanlar Türkiye’yi karıştırırdın. Şimdi çayını bile karıştıramıyorsun…
10 Kasım 1996
Tandoğan Meydanı’nda yapılan mitingin ardından Ankara’da on binlerce kişi “şeriata geçit yok” pankartı altında Anıtkabir’e yürüyerek “huzur”da saygı duruşunda bulundu. 10 Kasım’da Anıtkabir’i toplam bir milyon kişi ziyaret etti. Dönemin Başbakanı, Fatih Cami’ndeki cenazesine 1 milyondan fazla Müslümanın katıldığı merhum Necmettin Erbakan’dı. Bu ülke, kalbindeki inkârı elindeki pankarta yansıtan yaratıkları da gördü. Necmettin Erbakan’ın Anıtkabir hatıra defterine yazdığı gibi:
“Bu millet yaptıklarını asla unutmayacak.”