Rahmetin Afetteki İzleri

Rahmetin Afetteki İzleri

Herşeye gücü yeten ve herşeyden haberdar Rahim Ve Rahman olan Allahû Tealaya  hamd  ve  Onun Resul’ü Muhammed Mustafa (Sallallahu aleyhi ve sellem )’ e ve bugün ve yarın yazımızla muhabbettar olan Kardeşlerimize selam olsun. Rahmet ve Afet kendi iradesinde olan merhamet edip ceza veren de, rahmetten afet, afetten rahmet çıkaran da  ancak odur. Öyle ki Allah yerdekilere merhamet edip onlara gökten rızkı rahmet eder ki şu Ayeti Kerimelerle anlarız;

اَللّٰهُ الَّذ۪ي يُرْسِلُ الرِّيَاحَ فَتُث۪يرُ سَحَابًا فَيَبْسُطُهُ فِي السَّمَٓاءِ كَيْفَ يَشَٓاءُ وَيَجْعَلُهُ كِسَفًا فَتَرَى الْوَدْقَ يَخْرُجُ مِنْ خِلَالِه۪ۚ فَاِذَٓا اَصَابَ بِه۪ مَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ٓ اِذَا هُمْ يَسْتَبْشِرُونَ

Allah odur ki, rüzgârları gönderir; o rüzgârlar da bulutları kaldırır. Sonra Allah o bulutları gökte dilediği gibi yayar ve parça parça dağıtır. Derken bulutların arasından yağmurun boşaldığını görürsün. Allah, o yağmuru dilediği kullarına ulaştırınca, onlar hemen sevinir, yüzleri gülüverir.( RUM SÛRESİ 48. AYET)

 Ve diğer ayetlerde geçtiği gibi  aynı gökten yerdekilerin bozgunculuğuna bu sefer afetin bürüdüğü bir yağmurla cevaplar verir.

وَلَقَدْ اَتَوْا عَلَى الْقَرْيَةِ الَّت۪ٓي اُمْطِرَتْ مَطَرَ السَّوْءِۜ اَفَلَمْ يَكُونُوا يَرَوْنَهَاۚ بَلْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ نُشُورًا

Doğrusu müşrikler, üzerlerine azap yağmuru yağdırılan o beldeye uğramışlardı. Peki, hiç orada olup bitenleri görmüyorlar mıydı? Hayır, hayır! Aslında onlar ölümden sonra dirilişe inanmıyorlardı.  ( FURKAN SÛRESİ 40. AYET)

Bazen de Allah rahmeti de Afeti de Bir imtihan olarak göndermektedir. Bunu da şu Ayeti Kerimeden anlıyoruz

وَسْـَٔلْهُمْ عَنِ الْقَرْيَةِ الَّتٖي كَانَتْ حَاضِرَةَ الْبَحْرِۘ اِذْ يَعْدُونَ فِي السَّبْتِ اِذْ تَأْتٖيهِمْ حٖيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعاً وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَۙ لَا تَأْتٖيهِمْۚ كَذٰلِكَ نَبْلُوهُمْ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ

Onlara, deniz kıyısında bulunan şehir halkının durumunu sor. Onlar, cumartesi tatili yaptıkları gün, avlayacakları balıklar sürüler halinde suyun yüzüne çıkarak onlara doğru gelirken, tatil yapmadıkları günde ortalığa çıkmıyorlar diye cumartesi yasaklarını çiğniyorlardı. Yoldan çıkmaları sebebiyle onları işte böyle sınıyorduk.

( ARAF SÛRESİ 163. AYETİ KERİME)

Buradan da anlıyoruz ki Allah verdiği iki rızkı da imtihan ediyor. Biri şükür rızkı biri ise maşiyet rızkı idi.  Böylece Allah rahmetle imtihan etmişti.

Bu Ayeti Kerimlerle aklımızda az çok oturan Rahmet ve Afet kavramları birbirinden zıt olan ve birbirleriylede zincirlenmiş bir mana olduğunu görüyoruz. Bugün de hala başımıza gelen olaylardan nisbetle depremler ,seller, kuraklık,açlık ve diğer afetler bizlere gösteriyor ki gelen felaketler Rahmeti hatırlatıyor. Rabbimizin rahmetine onun tekrar bizi bu durumlardan kurtarmasını dua ederken yine kendimizi ellerimizin kalkmış ve dilimizin Rabbimize yalvarışını görüp duyuyoruz.  Öyle Ki başımıza gelen felaketler kendi ettiklerimizden olması sebebiyle ki ayeti Kerim’de  bulunduğu üzere

  مَٓا اَصَابَكَ مِنْ حَسَنَةٍ فَمِنَ اللّٰهِؗ وَمَٓا اَصَابَكَ مِنْ سَيِّئَةٍ فَمِنْ نَفْسِكَؕ وَاَرْسَلْنَاكَ لِلنَّاسِ رَسُولاًؕ وَكَفٰى بِاللّٰهِ شَهٖيداً

Sana gelen iyilik Allah’tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik; şahit olarak da Allah yeter. ( NİSA SÛRESİ 79. AYET)

Gibi olduğu kadar ayriyetten Rabbimizin bizleri imtihan etmek için de  şu Ayetlerlede delil gösterdiğimiz

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْاَمْوَالِ وَالْاَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِۜ وَبَشِّرِ الصَّابِر۪ينَۙ

Sizi mutlaka biraz korku ve açlık ile; biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden noksanlaştırmak sûretiyle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!  ( BAKARA SÛRESİ 155. AYET)

Gibi anlıyoruz ki her başımıza gelen de yapılanın karşılığı değildir.  Bu süreçte en yoğun ve gündem taşıyan Deprem Meselesi ülkemizi oldukça sarmıştır. Lakin bu süreçte  başımıza gelen Afetlerin bir imtihan ve bu afetlerin içindeki Rahmetleri unutmamamız gerekir. Zirâ Allah bizleri bir uyarı ve silkelenme için kendisinin verdiği onca nimeti unutup geçici dünyaya dalmamak için ikâz da etmektedir. Görüyoruz ki günümüzün rutin hâli olmuş hala Şükürsüz ve herşeye bir şey bulan hallerimizle Allah’ın tek bir şeyi değiştirmesiyle evden okula okuldan eve veya işten eve evden işe dedigimiz halin aralarına mezarlar hastaneler ölümler çığlıklar getirmiştir. O sebeple bu afetlerden muhakkak bir Rahmet doğmaktadır. Yeniden bir kurtuluş yeniden bir Tevbe kapısı ve yeniden bir iman. Allah Sırat-ı Müstakim yolundan bizleri ayırmasın. Selam Ve Dua İle…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.