Nevin Meriç ile Röportaj

Nevin Meriç ile Röportaj

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Nevşehir Ürgüp doğumluyum. Uzun yıllardır İstanbul’da yaşıyorum. İlkokul dâhil bütün kurumsal eğitimimi burada tamamladım. Çalışma hayatım da İstanbul’da geçti. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunuyum. Sosyolojide de yüksek lisans yaptım. Gündelik hayat ve değişim, araştırma alanım. Bunun din ile ilişkisini de işimle birleştirerek fetva soruları bağlamında yazmayı esas aldım. Süreç böyle devam ederken toplumsal alanın aktörleri bağlamında dindar kadın/lar üzerinden de hatırat, nehir konuşmaları tarzında bir kitabım var. Bunu devam ettirmeyi düşünmekteyim.

Sizce bayramın anlamı nedir? Ferdi olarak, toplum olarak ve ümmet olarak bayrama nasıl bakmalıyız?

Modern seküler kodlarla kuşatılmış bir gündelik hayatta dindar birey olarak nasıl yaşanabileceğinin arayışı içinde olduğumuzu düşünüyorum. Bu durum henüz tam anlamıyla anlaşılmış ve tamamlanmış değil. Süreç devam ediyor. Modern kodların oturduğu zemin sekülerdir. Sekülerlik de bizi ontolojik bütünlükten uzaklaştırmaktadır. Dolayısıyla bakış açımız ve algı formatımızı çok dikkatle test etmeliyiz. Hz. Peygamberin vaaz ettiği yaşam tarzının ilkesel ve ahlaki unsurları biz de nasıl şekillenmekte. Mesele bu aslında. Buradan bayrama geçersek, yaşadığımız zaman ve toplumda artık hızla tüketilen bir birliktelikle karşı karşıyayız. Aile veya mahalle veya site ölçeğinde bir birliktelik hızla aşınmakta ve tekil/mikro yaşama doğru bir gidişat gözlemlenmekte.

Tabi bu durum şimdilik büyük şehir bağlamında düşünülmeli ama süreç hızla tüm toplumu esir almak üzere ilerlemektedir diyebiliriz. Artık gündelik yaşam birey merkezli ve mikro ölçekte düzenlenirken gelenekte şekillenen dini, ailevi ve etnik birliktelikten farklı bir paylaşım tarzı karşımıza çıkmakta. Sosyal medya destekli ortak duygu ve ilgilerin bir araya getirdiği lokal beraberlikler günümüz kent insanının birlikte yaşam ve paylaşım alanını oluşturmakta. Toplumda şekillenen yaşam tarzı hızla bu şekle doğru evrilince, gelenekte veya çocukluğumuzda yaşadığımız en önemli birliktelik imkânı olan bayramlar da ciddi anlamda değişmekte ve dönüşmektedir diyebiliriz. 

Oysa Bayram birlikte nefes almak, heyecanı ve mutluluğu yaşamaktır. Bu durum sadece camide değil ev ve akraba ziyaretleriyle devam eder. Günümüzde ise sadece bayram namazına hasredilmiş gibi görülüyor. Camilerimiz belki doluyor taşıyor ama evlerimize döndüğümüzde yakınların telefonda, komşuların da yazlıkta olduğu gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Biz de bir tatil mekânında olabiliriz. Dolayısıyla yeni bir bayram ve birliktelik formatı hızla toplumumuzda ilerliyor. 

Bunun yanında büyük şehirlerde özelde İstanbul’da toplu taşıtların ücretsiz olması çok önemli kalabalıkların şehir içinde hareketi ve birlikte olmasına imkân sağladığına da değinmeden geçmek olmaz.

Bayramlarımızın ölçüsü nasıl olmadır?

Bir değişim sürecinde olduğumuz için “nasıl olmalı” ya ait kodlar netleşmedi. Bu da bugünden yarına olacak bir şey değil zaten. Uzun yıllara tekabül eden zaman içinde gerçekleştireceğiz diye düşünüyorum. Bu da toplumsal yapının şekillenmesinde etkili olan değer yargıları bağlamında olacaktır. Nasıl bir insan ve toplum istediğimiz konusunda ki ortaklıklar, bayramların nasıl geçirileceğini de belirleyecektir.

Günümüzdeki tatil ve bayram anlayışı size göre nasıldır? Bayram bir tatil midir?
Bayram bir tatil değildir tabi. Bayram bir ay süren oldukça çetin ve zor oruç ibadetinin mükâfatıdır. Dolayısıyla ibadetin devamı gibi düşünmek gerekir. Zaten bayramda verilen izinler de yine ibadet olarak kabul edilen sılayı rahim ve akraba ziyaretlerini içine alan birlikte sevinç ve paylaşımları içerir. Bu anlamda da ibadet devam etmektedir. Geleneksel yapıda Ramazan ayında bütün hayat, oruç ve diğer ibadetlerin yapılmasını kolaylaştırmak üzere kodlanırdı. Ama günümüzün seküler toplum yapısı buna imkân tanımamakta. Hem çalışma hayatı hem de oruç devam edince ciddi gerginlikler ve tavizler verilmekte. Bayramlar da tatile tahvil edilerek bir aylık stres hafifletilmeye çalışılmaktadır. Bu durumda çözüm Ramazan orucuna asli hüviyetini kazandırmakla başlamak şeklinde düşünülebilir.

Küçük-büyük artık herkes ‘Nerede o eski bayramlar’ diyor. Eski bayramlar nasıldı? Niçin böyle söyleniyor?

Cevabın üst sorularda verildiğini düşünüyorum. Eskiden oruca hak ettiği değer verilir, ibadet bilinciyle hareket edilir ve bayram da bu konsept üzerinden inşa edilirdi.

Size göre bayram kavramımız mı değişti yoksa biz mi değiştik?

Birey ve toplum olarak kabul ettiğimiz modern dünya kodları ve değerleri bizi de, toplumumuzu da ve tabi dini pratiklerimizi de değiştirdi. Ama bu kaçınılmaz bir şey. Buradan tekrar sünnet üzere yaşamın kodlarını inşa etme gibi bir çabamız olmalı. Bu da eskiyi aynen değil bugünü doğru algılayarak ve sünnete uygun çözümler üreterek mümkün olabilir. Mesela hiç kimse ramazan da izin almayı düşünmüyor, bayram iznini de ekleyip daha çok tatil yapmak istiyor. Orucu paraya tahvil edenler veya kısa günlerde tutarsın tarzı hiçbir dini temeli olmayan bilgiler de toplumsal alanda hızla sirküle ediliyor. İş hayatında da bazı iyileştirmeler yapılabilir. Ramazan ayının yoğunluğu diğer aylara paylaştırılarak oruç tutmak kolaylaştırılabilir. Bir diğer sorun da bireysel. Aşırı yeme düşkünü bir jenerasyon yetiştiği için orucu aç durma olarak algılayıp, dayanamamaktan, indirgemeci yorumlara kadar bir dizi cehalette de yine toplumsal alanda yayılıyor. Bu anlamda hem bizim hem de toplumun çok ciddi düzeyde değiştiği ortaya çıkıyor.
Bayram ile ilgili unutmadığınız bir anınız var mı, var ise bizimle paylaşabilir misiniz?

Çocukluk yıllarında ilkokuldayken, bir iki bayramı köyde geçirdiğimizi ve büyük aile şeklinde birlikteliklerimizi hatırladım şimdi. O kadar biz de eski bayramlara yetişemedik yani!

Son olarak dergi okurlarımıza söylemek istedikleriniz var mı?

Bütün söylediklerim zaten okurlar içindi. Herkes bir silkelenip gündelik hayatında Ramazan ve orucu ibadet formatına nasıl getirebilir bunu şekillendirmekten başlayabilir mesela…

Bize vakit ayırıp röportajımıza katıldığınız için teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim. Bayram mübarek daim. 

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.