LA HAVLE – Zâlimlere Meyletmemek

Kilitle kapını, gelecek olsa.
Surat as, yüzüne gülecek olsa.
Allah’ın düşmanı hiçbir zâlime;
Bir yudum su verme, ölecek olsa!
Rabbimiz buyuruyor ki: “Siz zâlimlere meyletmeyin ki size ateş yapışmasın. Hâlbuki Allah’tan gayri sizin dostunuz yoktur. Binâenaleyh zâlimlere meylederseniz hiçbir kimse tarafından yardım olunmazsınız.” (Hud, 113) Âyet-i celîlede zâlimlere muhabbet duymak, onlara yaklaşmak, herhangi bir hususta destek olmak kesinlikle yasaklanmaktadır.
Bir Nükte
Bir terzi Abdullah ibni Mübârek’e “Ben sultanların elbiselerini dikiyorum. Bunu yaptığımdan dolayı zâlimlere yardımcı olanların kapsamına giriyor muyum?” diye sorar. Abdullah ibni Mübârek şu cevabı verir: “Hayır! Zâlimlere yardımcı olanlar, senin bu işi yaptığını bile bile sana iğne ve iplik satanlardır. Sen ise, bizzat zâlimlerin kapsamına giriyorsun.”
Cenâb-ı Hakk’ın, ateş dokunacağı ikazıyla bizi meyletmekten şiddetle men ettiği zâlimler kimlerdir peki? Onların kimler olduğunu yine Allah’ın kitabından ve O’nun sevgili Resûlünden öğreniyoruz.
Hadis-i şerifte “Zulümden sakınınız. Çünkü o kalpleri harâb eder.” buyrulmuştur.
İman edip İslam ile şereflendiğinde ve Mekke’den Medine’ye tek başına hicret ederken o günün zalimlerine meydan okuyan, adı hep adaletle anılan Hazreti Ömer radiyallahu anh Efendimiz buyuruyor ki: “Namaz kıla kıla alnın aşınsa, zikir yapa yapa dilin aşınsa, geceleri saim, gündüzleri kaim olarak geçirsen, eğer öleceğin zaman gönlünde Allah dostlarına karşı bir sevgi muhabbet, Allah düşmanlarına karşı da bir kin ve buğz yoksa vallahi onların hiçbir hayrını göremezsin.”
İbni Mes’ud radiyallahu anh diyor ki “Zâlimi seven kimse Rükn-Makam (Kâbe’de duaların mutlaka kabul edildiği yer) arasında yetmiş yıl kalıp ibadet etse yine de kıyâmet günü Allah onu sevdiği ile beraber kılacaktır.”
Hâki Efendi, Rus zulmünden kaçarak Anadolu’ya sığınmış, âlim ve şair bir zat. Kabri, Konya’da Üçler mezarlığındadır. Zamanın Maârif vekillerinden birisi, maddi sıkıntılar içinde bulunan Hâki Efendi’ye “Eğer mâlum şahıslar hakkında övücü yazılar yazacak olursanız size ihsanda bulunacaklardır.” diye bir teklifte bulunur. Böyle bir tekliften çok rahatsız olan Hâki Efendi;
Ben Hâki’yem, nar istemem.
Aldatıcı yâr istemem.
Virâne kalsın bu gönül;
Tamire mimar istemem.
diye, Müslümana yakışan bir tavır sergileyerek şerefli kalemini zâlimin zulmüne âlet etmez. Hasretini çektiğimiz duruş budur işte…
Not: Nur beldesi Medine’de Hakkın rahmetine kavuşan imanına, ihlâsına, güzel bir Müslüman olduğuna şehadet ettiğimiz Osman BAĞCI kardeşimi rahmetle anıyor, ailesine ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum.