LA HAVLE- İnsanın Yaratılışındaki İlahi San’at

Rabbimiz buyuruyor ki: “Biz gerçekten insanı en güzel biçim de yarattık.” (Tîn: 95/4)
Allah; cinsini ve miktarını asla bilemeyeceğimiz bunca mahlûkat içerisinde, insanı en güzel şekilde yarattığına dair incir, zeytin, Sina dağı ve emin belde Mekke üzerine yemin ediyor.
Sâ’di[1], insanın yaratılışındaki safhaları, sanattan sanatkâra, eserden müessire giderek onu yaratanın kudret ve azametine veciz bir şekilde dikkat çekip anlatarak bizi tefekküre ve ihsan edilen bunca nimetlere şükretmeye dâvet etmektedir.
Diyor ki; akıllı insanlar, elindeki nimetlerin kaçmaması için ona şükür perçini vururlar.
Allah’ım bizi akıl ve iman nimetinden mahrum eyleme!
İhsan ettiğin bütün nimetlere gereği gibi şükretmeyi nasip et!
Sûretimizi güzel yarattığın gibi, sîretimizi de güzelleştir Rabbim!
Hamd sana, Şükür sana. Salât-ü selâm sevgili Habîbine Ya Rab!
Eser: Sâ’di Şirâzi
Manzum Tercüme: Hakkı Eroğlu
Dikkat et! Bir parmak kaç boğumludur?
Ne kolay açılır ne hoş yumulur.
ALLAH’ın sun’unu fikreylemezsen,
Demek ki ahmaksın, divânesin sen.
Kolayca yürütmek için insânı,
Sinirle bağlamış kaç üstüvânı.
Eğer dönmeseydi topuk, dik ayak,
Kabil olur muydu bir adım atmak?
Mümkün olamazdı rükû’la, sücûd,
Amûd-i fikâri olsa yekvücud.
İki yüz parçayı tertip etmişdir.
Ne kadar mükemmel tertip etmişdir.
Vücûdun benziyor büyük bir şehre,
Üç yüz altmış damar, bunlar da nehre
Başda yaratılmış beyin, göz, kulak,
Hepsinin eşrefi ilimdir ancak.
Hayvanların başı düşmüşken yere,
Senin başın konmuş baş yükseklere.
Onlar yemi yerden almaya mecbur,
İnsan elleriyle ağza götürür.
Var iken bu kadar izzü şerefin,
Lâyık mı taatden yüz çeviresin.
Sana hayvan gibi saman vermiyor,
Dâne yediriyor, ot yedirmiyor.
Sûretine söz yok, güzel mi güzel,
Çalış, sîretinde olsun mükemmel.
Doğru yol gerektir, düzgün boy değil,
Mü’minle kâfiri ayırmaz şekil.
Allah sana etmiş bu kadar himmet,
Etme âkil isen küfrânı ni’met.
Düşmanla kavganın vardır ma’nâsı,
Dosta karşı koymak şeytan iğvası.
Âkıller ni’metin kaçmaması için,
Durmadan vururlar ŞÜKÜR’den perçin…
[1] Bkz, İslâm’ın Nuru Dergisi: Cilt: II, Sayı: 24, 55