LA HAVLE-Bunları Tanır mısın?

Havranın Hahamıyla kazan kaldıran bunlar!
Câminin İmamına kızan saldıran bunlar!
El öptürür bunlara Kilise de zangoçlar,
Kitapsız, sonra döner yine İslâm’ı suçlar!
Ey Hakikat yolunun yolcusu delikanlı!
Biz; bir dönem elinden mukaddes kitabı alınıp, yerine Besmelesiz kitaplar verilerek yarı yolda şaşkın vaziyette bırakılan bir nesiliz!
Biz; İnancı tahfife alınan, Tarihi tahrip edilen ve geçici hafıza kaybıyla tarih şuurundan mahrum bırakılan bir nesiliz!
Madem hakikati aramak adına yola çıktın… Tebrik ediyorum seni. Aradığın hakikate ulaşabilmen için, sana lâzım olan dört şey vardır:
Derin bir tefekkür – Uyanık bir şuur – Bitmeyen bir gayret – Kuvvetli bir sabır!
Yoldaki işaretlere ve tehlikelere dikkat et! Çünkü bu yol üzerinde yol kesici nice haramiler görülmüştür. Sen bunları tanımazsın!
Bunları tanımak belki gençlik yıllarını alacak. Ama, tanımaya mecbursun, hatta mahkûmsun!
Bunlar senin dininin, tarihinin, vatanının, istiklâlinin, istikbalinin, ezanının, bayrağının, ırzının, namusunun, neslinin, kısaca bütün mukaddesatının düşmanıdır, unutma!
Bunlar hep maskeli bir hayat yaşarlar, unutma!
Bunların dökülmedikleri kalıp, almadıkları şekil, girmedikleri kılık yoktur, unutma!
Bunların iki yüzü, tek dünyası vardır, unutma!
Bunların yönleri, hep Batı’ya dönüktür, unutma!
Unutma! Harim-i ismetimizin saklı olduğu kapıları açmak için, kullanılan mayasız medya maymuncukları vardır. Bunları x-Ray cihazından geçirecek olsanız, barkotlarının üzerinde fiyatı, üretim ve son kullanım tarihlerini göremezsiniz!
Unutma! Yalan, iftira, ihanet, riya, takiyye, fitne, sinsilik ve hayâsızlık, bunların en belirgin özellikleridir.
Bunları iyi tanı, tedbiri elden bırakma, gereğini yerine getir! Çektiğimiz bunca çileye rağmen, sular hâlâ uyanmadı. Ama düşman da hiç uyumadı!
Bunların neler yaptıklarını bil ve ellerine en küçük bir fırsat geçtiğinde tekrar neler yapabileceklerini tahmin et…
“Ne yaptılar ki?” diye soracak olursan:
Neler Yapmadılar ki!
İnancından dolayı hor gördü, hakir gördü.
Bu Millete daima tepeden baktı bunlar!
Dile kilit vurdular, ayaklara pranga,
Kolları kelepçeli kaç boğaz sıktı bunlar!
Kaç bin kalem kırdılar o kanlı ellerinde,
Kaç mazluma sehpada kaç ilmek taktı bunlar!
İçi kevserle dolu kristâl kâseleri,
Kaldırıp yere çaldı, devirdi döktü bunlar!
Rahmet inmedi gökten, bekledik boynu bükük,
Kara bir kâbus gibi, çöktü de çöktü bunlar!
Mukaddes neyim varsa dinim, dilim, tarihim…
Kitabımla birlikte hepsini yaktı bunlar!
Milletin Meclisinde kürsüyü devirdiler,
Mâbedim de mihrâbı minberi yıktı bunlar!
Kurudu gül bahçemiz, baykuşlar bayram etti
Bülbülün yuvasına ısırgan ekti bunlar!
Delikanlım! Sen bunları bilmezsin!
İslâm’ı beğenmeyip, Din değiştiren bunlardır!
Cuma’yı beğenmeyip, gün değiştiren bunlardır!
Kıble’yi beğenmeyip, yön değiştiren bunlardır!