Kur’an’da Eğitim

Kur’an’da Eğitim

Kur’an-ı Kerim Yüce Allah’ın insanlığa son ilahi mesajı olup içerisinde yer alan ilkeler insanın inanç, ibadet ve ahlak dünyasına ilahi bir yol gösterme ve müdahale amacı taşır.

Kur’an-ı Kerim’in hemen hemen bütün ayetlerinde ya doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak bir öğrenme ve öğretme faaliyeti söz konusudur. Diğer taraftan Kur’an-ı Kerim’in ayetlerine bakıldığında insanın kendisini tanıması ve bilmesi gerektiğini emreden 350, yeryüzünü araştırmaya teşvik eden 50, eğitim-öğretim ve pozitif ilimlere işaret eden ayetlerin ise 750 civarında olduğu görülmektedir. Akıl ve aklı kullanmayı öngören ayetlerin sayısı 65; cehaleti, bilgisizliği yeren ayetlerin sayısı ise 25 kadardır. Bu durum göstermektedir ki İslam, eğitim ve öğretime büyük önem vermektedir. Bu gerçekten hareketle cehalet ve bilgisizlik İslam’ın en büyük düşmanıdır.

Kur’an-ı Kerim, amacının insanları karanlıklardan aydınlığa kavuşturmak olduğunu bizzat kendisi vurgulamaktadır. “Elif Lam Ra. Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye layık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.” (İbrahim, 1) Bu ayette geçen “zulûmat” inkâr ve cehalet, “nur” ise iman ve ilim olarak yorumlanmıştır.

Kur’an-ı Kerim’de 970 kez geçen “Rabb” kelimesi, Yüce Allah’ın ismi olarak, “bir şeyi halden hale, nitelikten niteliğe geçirerek, derece derece olgunluk amacına erişinceye kadar yetiştiren yaratıcı mutlak kudret sahibi” anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim, Mushaf sırasına göre ilk suresinde “Rab” ismine vurgu yaptığı gibi (Fatiha, 1/1) son suresinde de Rab ismine vurgu yaparak (Nas, 114/1) adeta terbiyeyi yani eğitimi hayatın bütününe yaymak istemektedir.

Kur’an-ı Kerim birçok ayette eğitim ve öğretime büyük önem verdiğini ortaya koymaktadır. Örneğin Zümer Suresi 9. ayette bilenlerle bilmeyenlerin bir olmayacağını, Fatır Suresi 28. ayette de Allah’tan korkma hususunda ilim sahiplerinin diğer insanlardan daha üstün olduğunu belirtmiştir. Ayrıca birçok ayette insanlar düşünmeye ve anlamaya teşvik edilmiş, Hac Suresi 54. ayette gerçekten düşünen insanların Yüce Allah’ı bulabilecekleri gerçeği ortaya konulmuştur.

Kur’an-ı Kerim insanlığa eğitim-öğretimin vazgeçilmezliğini ve neleri nasıl öğrenmesi gerektiğini de açıkça belirtmiştir. İnsanın okumaya Allah’ın adı ile başlaması gerektiği (Alak, 1) ve bu okuma faaliyetinde insanın kendi yaratılışını da okuması gerektiği dile getirilmiştir (Alak, 2). Oku emriyle başlayan ilk vahyin hemen ardından insanın yaradılışına dikkat çekilmesi, her konuda yapacağı akıl yürütmede bir başlangıç noktası göstermesi açısından önem taşımaktadır. İnsanın, hangi konuda olursa olsun öğretime Allah’ın adını anarak ve kendi yaratılışını düşünerek başlaması ve öğrenime devam ettiği sürece öğrenmeye çalıştıklarının anlaşılmasında Allah’ın kendisine yardım edeceğini bilmesi gerektiği şeklinde anlaşılabilir.

Kur’an, insanın inanç ve anlam dünyasına, davranış ve etkinliklerine ilahi bir müdahale amacı taşır. Kur’an-ı Kerim öncelikle nazil olduğu toplumu ve tüm insanlığı içinde bulunduğu kötü durumdan sıyırıp kendisinin öngördüğü hedeflere ulaştırmak için maksatlı ve düzenli bir rehberliği amaç edinmiştir. Allah insanları ham kabiliyet ve yeteneklerle yaratmıştır. Bu yaratılışı eğitim faaliyeti tamamlar. Kuran’a göre aklını kullanan ile kullanmayan, inanan ile inanmayan arasındaki farkı ortaya koyacak olan yegâne faaliyet eğitimdir. Yüce Allah bu farkı Fatır Suresinin, 19-22. ayetlerinde şöyle açıklamaktadır: “Körle gören bir değildir. Karanlıkla aydınlık da bir olmaz. Gölge ile hararet de bir olmaz. Dirilerle, ölüler de bir olmaz…”

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.