KAPAK- Rahmet; Birlikte!

Bir. Birlik. Birlikte hareket. Bir; eşi bulunmayan, tek olan: “Allah birdir.” Bir’leyerek, ortak-müşterek amacımızı bütün benliğimizle kuşanarak ve imkânlarımızı bu doğrultuda birleştirerek oluşturduğumuz birlik-bütünlük bizi kurtarılacağımız ve kurtarıcı olacağımız harekete yönlendirecektir. “Düşer düşer yine kalkarsınız emîn olunuz / Demek ki birliği te’mîn edince kurtuluruz.” (Mehmed Âkif).
Örneklendirme yöntemine gitmek gerekecek ise en kaba manada aynı arşın altında yaşıyoruz. Yani birlikte hareket ediyoruz. Bu minvalde düşündüğümüzde ‘Ayrı zannoluruz, daima biriz’ (Namık Kemal) sözü bulunduğumuz durumu yeterince izah ediyor. Birlikte hareket etmek belki de farkında olmadan hayatımızın büyük bir alanında uyguladığımız, şuur bazında yeterince idrak edemediğimiz sorun gibi görünüyor. Farklılıklarımızın daha çok teşhir edilmesi-gündemde fazlaca tutulmasıyla birlikte hareket ettiğimiz önemli bir kısım göz ardı edilerek kabiliyetlerimiz basit alışkanlıklar sınıfında kalmaya mecbur ediliyor.
Yahya Kemal’in, “Dili bir, gönlü bir, îmânı bir insan yığını / Görüyor varlığının bir yere toplandığını” dizeleriyle kendimizi gözlemleyecek olur isek bizim ayrılığımız-ayrıştığımız yer neresidir? Şahsi istek ve arzularımızı daha öncelediğimizden ötürü büyük bir ahengin ritmini bozuyoruz. Bu durumda birlikte hareket edebilmek insanın nefsiyle her an mücadele etmesi de denilebilir. “Hep nefs çıkar karşıma, ölüp ölüp dirilsem” (Necip Fazıl). Etrafımızda gelişen olayları izlemek adına bakış açımızı biraz daha genişletebilir ve panoramik olarak bakabilirsek göreceğiz ki farkında olmadan birlikte hareket ediyor ve birbirimizi tamamlıyoruz. Farkında mıyız? Birlikte hareket ediyoruz-yaşıyoruz.
Yaşadığımız coğrafyada bütün eylemlerimizi sıralasak o kadar fazlaca beraber yaptığımız işler mevcut ki; bayramlarımız, düğünlerimiz, yediklerimiz, içtiklerimiz hatta cenaze merasimlerimiz birbirinin aynısıdır. İnancı ve tarihi bir olanların kaderleri bir yerde birleşecektir. Her gün kıldığımız namazlarımıza odaklanabilsek yeterince somut delil bulabiliriz. Her kıyamda okuduğumuz Fatiha suresinde […(Allah’ım!) Ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz… Rabbimiz! Bizi (bu) doğru yola ilet] diye hep birlikte birbirimiz adına niyazda bulunuyor ve âmin diyoruz. Farkında mıyız? Birlikte hareket ediyoruz.
Birlikte hareket etmenin en etkili-kararlı örneklerinden birisi Bedir savaşıdır. İman ile ayağa kalkanların yardımcısı Allah’tır! İman ile küfrün karşı karşıya gelmesi, safların belirginleşmesi, gücün imkâna sığınmadığını gösterecek savaş, Bedir meydanında vuku bulmuştu. Unutmayalım! Birlik belirginleşmeden, düşman netleşmez. Yola çıkanların gayrete gelmesi, yolda olanların hareketi bir etmesi adına Bedir savaşını derinlemesine anlamaya çalışarak ilk isabetli adımı atmış oluruz. Bedir savaşı içerisinde Allah’a iltica etmeyi, niyetin billurlaşarak oluşturduğu ihlâs numunesini, birlikte saf olmanın sadece yan yana durmakla mümkün olmayacağını, kişisel yakınlığın devre dışı kaldığı, menfaatin inanca boyun eğdiğini bize öğretecek müstesna bir ibret levhasıdır. Birlikte hareket etmeyi, bir olabilmeye her saniyesi ile bize anlatacak, bizi teskin edecek en özel örnektir. Farkında mıyız? Birlikte hareket etmeye mecburuz.
Bildiklerini, başardıklarını kendine münhasır kullanmaktan daha ziyade cemiyetin özüne maharetle mezcedebilmek ihlâs şuuru ile yasayabilenlerin varacağı bir makamdır. Birlikte hareketi kolaylaştıracak olanlar şahsını üstün bir gayeye bağlayanlarla olacaktır. Birlikte hareket mekanizmasını etkin hale getirecek liderlerdir. Böyle insanlar gerçekten yaşamıştır.
Onlardan birisi ete mekiğe bürünmüş gerçek lider, unutulmaz şahsiyet Çeçen şehit Cevher Dudayev. Yaşadığı hayat üstün gayeyi her şeye tercih ettiğini ispatladı, zulmün karşısında izzetle durdu, en güzel son olan ‘şehadet’ ile Hakk’a yürüdü. Ölecek kadar yaşlı, savaşacak kadar genç olmakla esareti, zilleti yırtıp attı. Karışıklık zamanında birbirinden bağımsız çok farklı etkenlerin ortasında bulunan Dudayev bir milletin direnişini, zaferini kendi hayatıyla buluşturmayı başardı. Unutmayalım ki birlikte hareket, milletinin-ümmetinin derdiyle, hayatını adayan kahramanlarla kolaylaşacaktır.
Yakın tarihimizin en yakınında 15 Temmuz’u yaşamış olan bizler bir olduğumuzda ve aynı yöne ilerlediğimizde topların, bombaların sindiremeyeceği güç oluşuvereceğini müşahede etmiş bulunuyoruz. Bir milletin yüreği birlikte çarpınca dağılmayacak-yenilmeyecek bir ordu, o gece hemencecik nasıl meydana gelmişti.
Bütün bu tecrübelerden yola çıkarak diyoruz ki biz biriz ve her daim birlikte hareket etmeye elverişliyiz. Birlikte rahmetin olduğunu iliklerimize kadar hissetmiş-yaşamış iken kişisel çıkarlarımızı hayatımızın temel gayesi haline getirmemeliyiz. Önce inancımızı sahih hale getirmeliyiz, sonrasında kaderimizin bir olduğunu idrak etmeliyiz. Allah sabredenlere zaferi yaklaştıracaktır. Unutmayalım!
Asıl marifet Hakk’ın yolunda bir olmak ve o yolda kurban olmaktır.