KAPAK – Cennetin Anahtarı İman

İmansız Amel Hiçtir
Nasıl ki kilitli kapıların açabilmesi için anahtar gerekiyorsa cennetin kapısını açabilmek için de iman anahtarı gerekmektedir. Mü’min, imanı ve salih amelleri ile huzur-ı ilahiye vardığında cennetin kapıları ona sonuna kadar açılacak, kâfir olarak ölenler içinse cennet kapıları kapatılıp cehennemin kapıları sonuna kadar açılacaktır. Kâfir olanlar cehenneme atıldıktan sonra cehennemin kapıları onlar için bir daha açılmamak üzere kapanacak ve onlar oradan asla çıkamayacaklardır. “Onlar ebedi olarak lanet içinde kalırlar. Artık ne kendilerinden azap hafifletilir ne de yüzlerine bakılır.” (Bakara, 162)
Allah azze ve celle, Âl-i İmran suresi 91. ayetinde: “Evet inkâr edip de kâfir olarak ölenler var ya, onların hiçbirinden -kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verecek olsa dahi- asla kabul edilmeyecektir. Onlar için elem veren bir azap vardır, hiç yardımcıları da yoktur.” buyurarak imansız olarak ölen birisini ahirette hiçbir şeyin kurtaramayacağını bildiriyor. Yapılan güzel amellerin hem dünya hayıtında hem de ahirette sahibine faydalı olabilmesi için iman etme şartı getirilmiştir. Sağlığında iman kapısından giremeyen kimsenin amelleri ahirette ona fayda sağlayamayacaktır. Mü’minin sadaka olarak verdiği bir hurma, kurtuluşuna vesile olabilecekken, kâfir ise dünya dolusu malı olsa ve onun hepsini dağıtsa yine de ahirette kendini kurtaramayacaktır. “Kâfir olarak ölenlerin dünyada da ahirette de yaptıkları işler boşa gider. Cehennemde devamlı kalırlar.” (Bakara, 217)
Yardımcısız ve Sahipsiz Kalmak
İnsanların yaptıklarıyla yüzleştiği, tartıya vurulmayan ve hesaba çekilmeyen zerre miktarı amelin kalmadığı o günde, dünya hayatında iken Allah’ı tanıyıp O’na kulluk edenleri Allah azze ve celle de hesap gününde tanıyacak ve onların yardımcısı olacak.
Rasulullah aleyhisselam, mü’minlerin “hesap günü”ndeki durumunu şöyle dile getirir: “Mü’min kıyamet günü Rabbine öyle yaklaştırılır ki, artık Rabbi onun sırrını mahşer ehlinden saklamış olur. Sonra ona bütün günahlarını ikrar ettirir: “Şunu işlediğini sen bilir misin?” diye sorar. O da: Ya Rabbi bilirim, der. Sonunda, mü’minin işlediği günahlar hakkındaki itirafları Allah’ın dilediği miktara ulaşınca Allah Teâlâ ona: “Şüphesiz ben senin işlediğin günahları dünyada senin için örttüm. Bugün de senin için günahlarını mağfiret ediyorum, buyurur.” (Müslim)
Dünya hayatında iken Allah’ı tanımayıp, O’na isyan edenleri O da hesap günüde tanımayacak ve onların yardımcıları olmayacaktır. Hesabın çok çetin olduğu o dehşetli günde ilahi yardımdan uzak kalan kişilerin vay haline… Onlar orada ne bir dost nede bir yardımcı bulamayacaklar. İnananlar ise dost ve yardımcı olarak inandıkları rablerini bulacaklar. “Allah, inananların yardımcısıdır. Kâfirlerin ise yardımcısı yoktur.” (Muhammed, 11)
Yakıtı İnsan ve Taşlar Olan Ateş
Kâfir, münafık ve müşrikler cehennemde ebedî kalırlar, orada ölmezler ve azapları hafifletilmez. Gece gündüz sürekli işkenceye tabi tutulurlar. Orada insanı hem fiziksel hem de psikolojik yönden cezalandıracak çok çeşitli yöntemler vardır. Ayetlerden cehennemdeki azabın çok farklı türleri olabileceğini anlıyoruz. Örneğin ateş ve kaynar suyun yanı sıra vahşi hayvanların saldırısı, akrepler, böcekler ve yılanlarla dolu bir çukura atılmak, farelerin saldırısına uğramak, canlı iken kurtlanmış yaralara sahip olmak ve bunların çok daha üstünde hayal gücünün bile alamayacağı bütün azap kaynakları, hem de hepsi aynı anda olabilir.
Cehennemdeki en korkunç işkencelerden biri de ateştir. Ateş insana çok acı ve ıstırap verdiği için cehennemde kâfir ve münafıkların cezası ateşle verilecektir. İnsan vücudunun en derin noktalarına, Kur’an’ın tabiriyle “hücrelerine” kadar işleyen bir azaptır ateş. “Artık o ateşten sakının ki, onun tutuşturucu odunu (kâfir) insanlarla taşlardır. O (ateş) kâfirler için hazırlanmıştır.” (Bakara, 24)
Hz. Peygamber aleyhisselam da “Cehennem ateşi, dünya ateşleri üzerine altmış dokuz derece daha fazla kılınmıştır. Bunlardan her birinin harareti bütün dünya ateşinin harareti gibidir.” (Tecrîd-i Sârih) buyurarak cehennem ateşinin yakıcılığının çok dehşet verici olduğunu söylemiştir.
Sonuç olarak iman ile İslam kapısından giren mümin, dünya hayatında iken rabbinin rızasına uygun olarak hayatını yaşarsa hesap gününde dost ve yardımcı olarak rabbini bulacak ve ahirette de O’nun için hazırlamış olduğu nimetler diyarı olan cennetine girecektir. Rabbim bizlere de iman anahtarımızı yanımızda götürerek cennetin kapılarından girebilmeyi nasip eylesin inşallah.
Selam ve dua ile.