İLKADIM KİTAPLIĞI- Nizamiye Medreseleri – Prof. Dr. Ahmet Ocak

İLKADIM KİTAPLIĞI- Nizamiye Medreseleri – Prof. Dr. Ahmet Ocak

 

Kıymetli İlkadım Kitaplığı okuyucularımız! Bu ay sizlerle Nizamiye Akademi Yayıncılıktan çıkan Prof. Dr. Ahmet OCAK hocamızın Selçuklu Devri Üniversiteleri Nizamiye Medreseleri kitabını inceleyeceğiz.

İslam ilme çok önem vermiştir. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin alim ile zahidi karşılaştırdığı hadisler hepimizin malumudur. Bunun neticesinde de hicret ile birlikte ilk yatılı okul olma özelliğine sahip Suffa karşımıza çıkmaktadır. O günün şartlarıyla düşündüğümüzde aslında yapılan işin ne kadar ehemmiyetli olduğu ortaya çıkacaktır. İslam dini var, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem var. Rasulullahın vefatı ile birlikte belki de çoğu bilgi unutulacaktı ya da kaybolacaktı. Ama Suffa okulunun en önemli görevlerinden biri olarak İslam tüm kuralları ile eksiksiz bir şekilde gelecek nesillere aktarılmıştır.

“Nizamiye Medreseleri, Selçuklu tarihi açısından olduğu kadar İslam tarihi açısından da büyük bir öneme sahiptir. Bu müesseseler Selçukluların hâkimiyetlerini tesis etmelerine yardımcı olduğu kadar, Ehl-i sünnet dışı fikirlerle mücadele ederek onların bertaraf edilmesinde de büyük rol oynamışlardır. Dolayısıyla İslam inancının bozulmadan korunmasında büyük hizmet görmüşlerdir. Nizamiye medreseleri, kuruluşlarıyla beraber eğitime birtakım yenilikler getirmişler, kendilerinden sonrakilere de örnek olmuşlardır. Bu çalışmada Nizamiye medreseleri, kuruluşundan itibaren ele alınarak incelenemeye gayret edilmiş, ilme ve ilim âlemine etkileri, milletimize ve insanlık âlemine kazandırdıkları gösterilmeye çalışılmıştır.”

Bizler eğitim tarihimizi 1923 yılından itibaren başlattığımız için eğitimde sürekli geriye gittik. Hâlbuki mazimizi toptan reddetme düşüncesinden çıkmamız gerekirdi. Osmanlı da bizim, Büyük Selçuklu da bizim. Bu devletlerin uygulamaya koyduğu eğitim sistemini hiç incelemeden, örnek almadan Amerika’dan eğitim programcıları getirip eğitimimizi tekrar dizayn ettirmek 100 yıldır bize bir şey kazandırmadı. Denenmiş ve başarılı olmuş bir sistemi niye kullanmayız ki? Ya da sistemin eksik yanlarını tespit edip eğitim sistemimizi dünyanın en iyi eğitim sistemi haline getirecek çalışmalar niye yapılmaz ki? Milli Eğitim Bakanlarımızın hepsi de sistemden şikâyet ederler. Mazideki, bizi biz yapan değerleri inceleyip yeni bir sistem kurmamız gerekmez miydi? Ama yönümüzü Batı’ya döndüğümüzden beri maalesef çok da mesafe kat edemedik.

Bu kitap ile 1000 yıl önce nasıl sağlam bir eğitim sistemine sahip olduğumuzu daha iyi anlıyoruz. Bizler kökü itibariyle çok kuvvetli bir yapıya sahip bir milletiz. Dalların zayıflığına bakıp ümitsizliğe kapılmayalım. Yeni Nizamülmülkler, yeni Gazaliler, yeni Cüveynileri yetiştirecek eğitim sistemini kurabilecek birikim bizlerde mevcut.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.