Helak; Nasıl mı, Niçin mi?

Helak; Nasıl mı, Niçin mi?

Allah Teâlâ yarattığı insana, Rab olmasının bir gereği olarak kitap indirmiş ve peygamber göndermiştir. İndirilen her kitap, gönderilen her peygamber aynı anlayışla muhataplarına yaklaşarak şunları hatırlatmıştır:

“Kulluk ancak Allah’a yapılacak; dünya imtihan sahamızdır; ahirete hazırlık gerekir, Olayların çözümünde ilk akla gelecek yer Allah ve Rasulü’dür.” Gönderilen her bir Peygamber aleyhimusselam ömrünün sonuna kadar bu ilahî öğütleri, emirleri toplumlarına ulaştırmıştır. Peygamberlerin getirdiği vahiy hakikatleri ile karşılaşan toplumlarda gelenleri ve getirdiklerini göz ardı eden, küçümseyen, alay eden bir de bu uğurda azgınlaşanlar sonlarını kendi elleriyle hazırlamışlar ve helak olmuşlardır.

Helak kavramı sözlükte; mahvolmak, yok olmak, yıkıma uğramak, bir şeyin elden çıkması, azab, korku gibi anlamları karşılar. İslam literatüründe ise helak; “tağuta tapmakla yetinmeyip kibirlenen, zulmeden, inkâr eden, haddi aşan, şımaran her zorbaya Allah Teâlâ bir vesileyle gazap ederek öldürmesi” olarak anlam kazanmıştır.

Helak edilen toplumda iman edenler müstesna toplumun hiçbir ferdi hayatta kalamaz. Kur’anî bir kavram olan helak, Kur’an-ı Kerim’de kullanıldığı yerlerde çoğunlukla fiil olarak bulunmaktadır. Bu ilginç özellik helak olaylarına nasıl olmuş değil niçin olmuş şeklinde bakmamız gerektiğinin açık bir göstergesidir.

Helak; ahlaki, siyasi, sosyal ve ekonomik nedenlere bağlıdır. Ancak helakin asıl nedeni itikadi olarak bozulmak ve yoldan çıkmaktır. Kur’an incelendiğinde itikadın bozulma nedenleri olarak; şirk, küfür, nifak, fısk, günah, istikbar (büyüklenme- muhatabını küçük görme), istihza (alay etme), müminlerle eğlenme gibi problemli insan davranışları ortaya çıkmaktadır. Tabi ki bu durum beraberinde toplumsal ifsadı, adaletsizliği ve hevaya tapınmayı getirir ki bunlar da helak sürecini hızlandırır.

Helak eden Allah’tır. Toplumların helak sürecine girmesi kendi elleriyle başlar. Gelişen olayların farkına varamamaları, durumlarını değiştirmemeleri, ibret almamaları ve hallerinden razı olmaları yavaş yavaş sona yaklaşmalarına neden olur. Özellikle Kamer Suresi’nde Allah Teâlâ helak yasalarından bahseder. Bu yasalardan birkaçı şunlardır:

•   Helak edilen toplumlar elçiler tarafından uyarılmıştır. Ancak elçiler aynı toplum tarafından yalanlanmıştır.

•   Helak süreci başlayıp da azab geldiğinde tevbe fayda vermez.

•   Helak sürecinin hızlanmasında zulmün artmasının çok önemli bir payı vardır.

•   Kâfirler hemen helak edilmezler. Mühlet tanınmıştır.

•   Kâfirler durumlarını düzeltip iman ederlerse helak edilmezler.

•   Yeryüzüne -eziyetler görmüş olsalar bile- müminler hâkim olacaktır.

Helak edilecek toplumların helaki için Allah Teâlâ büyük ordular göndermez. Helaki gerçekleştiren, insanın küçük gördüğü sayha, rüzgâr, bulut, kuş sürüsü, sarsıntı olabilir. Bu özelliği nedeniyle helak aşağılayıcı unsur taşır.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.