Getto

Getto, günümüzde azınlık grupların veya yabancıların yaşadığı, kentin geri kalmış bölgeleri olarak tanımlanır. Şehir içinde bir şehir kurulmuş gibi olan bölgelerdir. Bu bölgeler kendini üstün gören ırkların terk ettiği, çoğu zaman yıkık dökük virane evlerin olduğu, hırsızlığın ve işsizliğin kol gezdiği noktalardır.

Tabi her getto günümüzde böyledir diyemeyiz. Sadece kendilerini dışlanmış hisseden ya da kısa süreli bir ülkede “gurbetçi” olarak yaşayan işçiler de böyle bölgeler oluşturmuştur.

Geçmişte insanlar Getto’larda yaşamaya zorlanırdı. Günümüzde ise direkt zorlama olmadan kendi istekleri ya da dış baskının sonucu kendilerini oralara saklama durumu, dışlanmanın verdiği eziklik veya sosyal statüden dolayı kendilerine bir yaşam yeri oluşturma durumu ile oluşmuş. Çoğu gettolara dışarıdan kimse girmez, içerde ki de dışarıya kolay kolay çıkmaz. Birinin oraya yanlışlıkla yolu düşerse sıkıntı yaşar.

Almanya’da nadir de olsa Türk Mahallesi, ABD’de Çin Mahallesi ve zencilerin yaşadığı mahalleler, Türkiye’deki Çinçin mahallesi (“Gidilmez oraya la! Manyak mısın!” derler) gibi yerler…  Metropollerde daha çok rastlarız.

Peki bu “getto” ismi nerden çıkmıştır. İsim ilk olarak Venedik’te 1516’da Yahudileri içinde yaşamaya zorladıkları mahallenin adından gelmekte.

2. Dünya Savaşı zamanında Almanlar bunu Yahudiler için tekrar kurmuştu. Yahudileri, Yahudi olmayan nüfustan ve diğer Yahudi topluluklarından ayırarak soyutladılar. Buralar, insanları sefil koşullarda yaşamaya zorladıkları dışarıya kapalı gettolardı.

Günümüzde artık Getto sırf Yahudiliğe has bir oluşum değil ve zorla yaptırılmıyor.