Gece Ibadeti

Gece Ibadeti

“O müttakiler geceleri namaz kılmak ve istiğfar etmek için yanlarını tatlı yataklarından ayırırlar. Rablerinin azabından korkarak ve rahmetini umarak dua ederler. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da hayır yollarında infak ederler.” (Secde, 16)
Ayeti celilede korkuyla (Allah’ın gazabından,  azabından ve ibadetinin kabul edilmemesinden korkarak) ve umutla rahmetini umarak devamlı Rablerine yalvarmak üzere Allah Teâlâ’ya ibadet ve taatle meşgul olurlar buyruluyor.
Peygamberimiz aleyhisselam bir hadis i şeriflerinde şöyle buyuruyor: “Cennette içlerinden dışarı ve dışlarından içeri görülen köşkler vardır. Allah onları sözü yumuşak ve tatlı olan, yemek yediren, oruca devam eden ve geceleyin insanlar uyurken namaz kılan kimseler için hazırlamıştır. (Tirmizi)
Hace Ali Ramiteni  (kuddise sirruh) şöyle buyurur: “Üç kalp birleştiği zaman, mümin kulun arzusu tahakkuk eder. 1- Mü’minin samimi kalbi 2- Kur’an’ın kalbi Yasin Suresi 3- Gecenin kalbi seher vakitleri. Bu ganimetin kadrini bilenler, bütün mahlukatın istirahate çekilip cümle alemi derin bir sükunetin kapladığı bir zamanda dua, ibadet ve Rablerine teveccüh etmenin en feyizli zeminini bulurlar. Cenab-ı Hak  o bahtiyar kullarını methederek şöyle buyuruyor: “Onlar, geceleri pek az uyurlardı. Seher vakitlerinde de istiğfar ederlerdi.” (Zariyat, 17-18)
Gece ibadetlerine gösterilen rağbet, gönüllerdeki aşk ve muhabbet-i  İlahinin şiddeti nisbetinde olur.  Nitekim gece ibadetinin manevi hazzını ve feyzini  tadan bazı abidler: “Ben ölümden korkmazdım lakin o benimle gece namazının arasına girmektedir.” Demişlerdir.
Gece namazı ile ilgili diğer bir ayet-i kerimede Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Gecenin bir kısmında uyanarak sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl. Umulur ki Rabbin seni övgüye değer bir makama ulaştırır.”
Bu ayet mü’minleri teheccüd namazına teşvik etmektedir. Teheccüd namazı sekiz rekâttır. Hz. Aişe annemiz şöyle rivayet etmiştir: “Hz Peygamber Efendimiz aleyhisselam ne ramazanda ne de diğer zamanlarda gece namazlarında on bir rekâttan fazla kılmazdı. Önce dört rekât kılardı. Onların güzelliğini ve uzunluğunu sorma! Daha sonra aynı şekilde dört rekât daha kılardı. Onların güzelliğini ve uzunluğunu sorma! Son olarak da üç rekât vitir namazını kılardı. (Buhari)
Makam-ı Mahmud’a gelince övgüye değer makam gelmiş geçmiş tüm insanların gıpta ettikleri mahşer ashabına şefaat etme makamıdır. Çünkü şefaat etmesi için kendisine başvurulan her peygamber bundan geri durur ve bunu başkasına havale eder. Nihayet insanlar Peygamber aleyhisselam’a gelir. O da “Evet onu ben yapacağım” der. Daha sonra O ve diğer şefaat ehli  onunla birlikte şefaat ederler. Futuhat sahibi der ki: Makam-ı Mahmud bütün makamların mercii ve bütün ilahi isimlerin görünme yeridir. O Hz. Muhammed aleyhisselam‘a mahsustur. Şefaat kapısı bu makamda açılır.
Mü’min-i kâmillerin hayatı gece seherde başlar. Seherden mahrum hayatın öldükten sonrası nedamettir, dünya hasretidir.  O zaman ömrümüzü iyi değerlendirelim. Allah’ın kendilerinden razı olduğu bahtiyar kullardan olmayı kendimize gaye edinelim. Allah’ım bizi sevdiğin ve razı olduğun kullardan eyle. Âmin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.