Feryadi Yağcı İlk 11’de

Feryadi ağabeyimiz 1971 Gülşehir doğumlu. İlkokulu Oğulkaya Köyü İlkokulu’nda, ortaokul ve liseyi Nevşehir İmam Hatip Lisesi’nde okudu. 1992 yılından beri yani 25 yıldır Nevşehir’de Enderun Eğitim Vakfı’nda görev yapıyor. 2002 yılından bu yana da Vakıf’ın ikinci başkanlığı yürütüyor. Esmer başkanımız evli ve üç çocuk babası.
1. Gençken ‘iyi ki yapmışım’ dediğiniz şeyler nelerdir?
İlkokulu bitirdikten sonra amcam beni Ticaret Lisesi’ne yazdırmak istemiş. Fakat rahmetli dedem beni İmam Hatip Lisesi’ne yazdırdı, iyi ki yazdırmış. Bizim dönemimizde ortaokul ve lise aynı binadaydı. Çocukken çoğu şeyi alamıyorduk ama İmam Hatip lisesine geçtiğimizde, özellikle rahmetli Zeki Soyak hocamızla tanıştıktan sonra birçok şeyimiz değişti. Hayata bakış açımız ve yaşantımız tamamen değişmişti. O yüzden iyi ki İmam Hatip’e gitmişim. Yine olsa yine İmam Hatip’e gitmeyi isterim. Rabbim hocamızdan gani gani razı olsun. Mekânı cennet olsun.
2. Kendi gençlik döneminizle şimdiki gençlik arasında ne gibi farklar görüyorsunuz?
Bizim dönemimizde kardeşlerimiz arasında biz kelimesi daha çok yaygındı. Ama şimdiki gençler arasında ben kelimesi öne çıkmaktadır. Kardeşlerimizi kendimizden daima üstün tutardık. Sloganımız ise birimiz hepimiz, hepimiz birimiz içindi.
3. Şu an gündeminizdeki konu başlıkları nelerdir?
İslam coğrafyasının durumu, Müslümanların ahvali. Müslümanların dünyevileşmesi, nemelazımcılığı.
4. Heyecan’ı tanımlar mısınız?
Heyecan, Allah için yaptıklarının mutluluğunu yaşamak ve yapacağın güzel şeylerin hayalini kurmaktır. İki günü birbirine eşit olan ziyandadır, buyurmaktadır peygamber efendimiz aleyhisselam.
5. Telaffuz etmekten hoşlandığınız kelimeler nelerdir?
Kardeşim kelimesi çok hoşuma gidiyor, çünkü daha sıcak ve samimi. Sevdiğim kişilere turşunun keleği demek de hoşuma gidiyor.
6. Otokontrolünüzü nasıl sağlıyorsunuz?
Günlük işlerimin muhasebesini yaparak, yanlışlarımız varsa düzeltip yarın için yapacağımız işlerin planını yaparak, mümkün olduğu kadar her gün az da olsa kendi nefsimi hesaba çekerek. Kur’an-ı Kerim, peygamber kıssaları ve çağımıza ışık tutan Allah dostlarının hayatlarını okuyarak ve mümkün olduğu kadar hayatıma tatbik etmeye çalışarak.
7. En çok dikkatinizi çeken sahabe hangisidir, niçin?
Musab bin Umeyr. Çünkü Musab bin Umeyr, Peygamber Efendimizin İslam’ı öğretmek için Medine’ye gönderdiği ilk öğretmendir. Kendisi çok zengin bir ailenin tek evladı olmasına rağmen Peygamber Efendimizin sözüne itaat ederek elindeki bütün imkânları bırakıp Medine’ye giden -yaşı küçük olmasına rağmen- ilk muallimdir. Allah ondan razı olsun.
8. Hafızanızdaki ayet ve hadislerden birer tane paylaşır mısınız?
Âl-i İmran suresi 159. ayeti kerime: “O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah’a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.”
Hadisi şerif ise: “Kardeşinize sevdiğinizi söyleyin.”
9. Genç Adamlar’ın okumasını düşündüğünüz kitaplar nelerdir?
Öncelikle hayat kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’i çok iyi okumalı ve anlamalılar. Peygamber Efendimizin hayatını anlatan Siyer-i Nebi kitaplarını mutlaka okumalı ve Hayatüs Sahabe kitabından bir yıldız ile mutlaka kardeş olmalılar. Sahabe-i Kiram’ın hayatlarını okuyup kendi hayatlarıyla eşleştirmeleri gerekir. İhsan Süreyya Sırma hocamızın Mekke Dönemi ve İşkence, Medine Dönemi ve Cihad, İslami Tebliğin Örnek Halifeler Dönemi kitaplarını da okumalarını tavsiye ederim.
10. Genç Adamlar’ın bilmesi gereken kavramlar sizce hangileridir?
Gençlerimizin özellikle “rab, ilah, tağut, belam” gibi kavramları çok iyi anlayıp kavramaları, tatbik ettikten sonra İslami temellerini bu kavramların üzerine oturtmaları gerekir. Eğer bu kavramlar hayatlarında bir önem ifade etmezse İslami çalışmalarda başarılı olamazlar.
Bir de “Hayat; İman ve Cihat, alnımızın yazısı.” cümlesini şuur seviyesinde kavrayabilmiş olmalılar.
11. Gençliğinizde size en çok söylenen, hatırlatılıp nasihat edilen konular arasında neler vardı, başlıklar halinde paylaşır mısınız?
Kardeşliğin önemine dikkat çekerdi hocalarımız. Vefalı olmak gerektiğini söylerlerdi. Vefa’nın İstanbul’da bir semt adı olmadığını vurgularlardı. Akrabayla ilişkilerin iyi tutulması gerektiğini, bağların koparılmasının yanlışlığını dile getirirlerdi. Kardeşlerimizin her zaman, bir karşılık beklemeden yalnızca Allah için bizleri arayıp sormasını hatırlatırlardı. Yaptığımız iyiliklerin ve bize yapılan kötülüklerin unutulmasını tavsiye ederlerdi. Yapılan bütün hizmet ve işlerin yalnızca Allah rızası için yapılmasını söyler, gösterişten ve riyadan uzak durmamızı tavsiye ederlerdi.