Eleştro Medyatik Alan!

Son yıllarda sosyal medyanın yayılması ile birlikte neredeyse sosyal mecraları(!) kullanmayanımız kalmadı diyebiliriz. İnternetin bu denli yaygınlaşması ile ister istemez birçok yeni mesele ile karşılaşmaya başladık. Ne yazık ki bu meselelerle ilgilenenler bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az iken, ilgisiz kalanların sayısı ise insanlığı parmaksız bırakacak derecede! Hatırlarsanız televizyonun ilk çıktığı dönemde, bu “Şeytan İşi” deyip yenilikten ve sorunlardan kaçmıştık! Ne yazık ki bu hatanın acısını, bugün çekilen binlerce İslam’a uygun olmayan, toplumu ifsad eden diziler, filmler, yarışmalar sayesinde çekiyoruz. O günlerde birçok Müslüman televizyona karşı çıkmış ve insanları televizyondan uzak tutmaya çalışmıştı. Ama daha sonra Müslümanlar kendi kanallarını kurmak için kolları sıvamıştı. Fakat bir sorun vardı. Atı alan Üsküdar’da İslamofobist holdingler kurmuştu!
Bugün de internete ÖCÜ gibi bakan birçok insan var. Aynı hataya belki de tekrar düşüyoruz. İnternet daha yeni yeni yaygınlaşırken atı önce bizim ele geçirmemiz gerekiyor ki interneti hayra ve doğruya yönlendiren bir ortama çevirebilelim! Unutmayalım ki asıl şeytan işi, Müslümanların bulunmadığı ortamlarda ortaya çıkıyor. Olaylara biraz gerçekçi olarak yaklaşacak olursak göreceğiz ki internet artık bir gereklilik haline gelmiş, insanların hayatında önemli bir yer edinmiştir. Bu durum da yapılması gereken internet şöyle, internet böyle demek yerine, Müslümanlara internetin nasıl kullanılabileceğini öğretmek daha mantıklı olacaktır. Bu minvalde olacak yazımızda üç kavramdan bahsedeceğiz biiznillah. Konumuz internette tecessüs, internette istihza, internette hased diyor ve besmeleyi çekiyoruz.
Tecessüs kelimesi gizli hallerin araştırılması demektir. Kökü casusluktan gelir. Bizim dinimiz insanların gizli hallerinin araştırılmasını uygun bulmamıştır. Günümüzde bu kavram sadece arkadaşlar arasında ya da komşuluk ilişkilerinde vb. durumlarda geçerli zannediliyor. Dinimiz günlük yaşantımıza nasıl sınırlar koyuyorsa, sosyal alandakimedyadaki hayatımıza da sınırlar koyar. Öyle bir durumdayız ki sanki Sosyal alanmedya, Allah’ın hükmünün geçmediği bir ortammış gibi kullanılıyor. Allah sosyal alanın damedyanın da sahibidir. İnternette tecessüs olayına gelecek olursak, gizli bir profile kötü niyet ile sızmaya çalışmak (bu sahte hesap ile olur, farklı program ya da hile ile olur) yasaklanmıştırharamdır.
İstihza ise alaya almak demektir. Şöyle biraz düşünsek sosyal alandamedyada gezinirken kaç kişiyle dalga geçmiş olduğumuzu, yaptığımız hatanın büyüklüğünü anlamamıza yeter diye düşünüyorum. Kiminin profil resmi ile kiminin ise yaptığı hatalarla dalga geçtik. Özellikle instagram bu işin ağa babası görevinde! Peki dinimiz istihza konusuna ne diyor biliyor musunuz? Tek kelime yasaklanmıştırharamdır nokta!
Hased kavramı ise başkasının sahip olduğu şeylerin yok olmasını dileyerek çekememe manasına gelir. İnsanın tabiatındaki bencillik eğiliminden kaynaklanır. Dolayısıyla kişi başkalarının kendisinden daha üstün durumda olmasına tahammül edemez. Aslında ruhsal bir hastalıktır. Bu durum sosyal alandamedyada şöyle baş gösterir. Bir profile girersiniz o kişinin takipçi sayısını görürsünüz. Profilinde gezintiye başlarsınız, beğeni sayıları dikkatinizi çeker ve içinizden geçirirsiniz “bu adamın bile bu kadar takipçisi, beğenisi varsa…” işte bu haseddir. Kendini ondan üstün görmektir.
Bu verdiğim örnekler sosyal alandamedyada yaptığımız hatalardan sadece birkaç tanesi! Satırlara sığmayacak ve gündem maddelerimizin en başına konulması gereken daha tonlarca eksiğimiz var. Dediğimiz gibi internetten kaçmak yerine, interneti fethetmek zorundayız! Artık her konuyu eleştirmek yerine (özellikle de sosyal alanımedyayı) icraata geçmemiz gerekmektedir. Yoksa bizden sonra gelecek olan nesilleri çok zor günler bekliyor olacak! Son olarak Rabbimizin bize öğrettiği şu dua ile sözlerimi bitiriyorum. “Ey Rabbimiz! Bizi senden gelen gerçekleri inkâr edenler için bir oyun ve eğlence aracı yapma, günahlarımızı bağışla.” (Mümtehine, 5)
Selam ve dua ile…