Büyüyen Ekonomiler Karşısında Küçülen İnsanlık

Birileri savaşla, birileri de ahlaksızlıkla dünyaya kan kaybettiriyor. Ve böylece gittikçe hükümsüzleşen yeryüzü, iman edip de salih amel işlemeye çalışan Müslümanlara dar geliyor.

Tahrif edilmiş bir zamanda içimizin daralması ve birileri tarafından hiç de hak etmediğimiz bir şekilde anlaşılmaz kimseler olarak görülmemiz gayet doğal. Çünkü onlara benzememek için dünyayı olduğu gibi algılamıyoruz, olması gerektiği gibi sorguluyoruz.

Ademoğulları, büyüyen ekonomiler karşısında küçülen insanlığa seyirci kaldıkça bir yanımız değil her yanımız sürekli mağdur olacak. Mağlup olacak. Arsızlığa maruz kalacak.

Uzatmayalım ve şu soruyu bir zahmet anlamaya çalışalım;

Değişen dünyaya karşı hakikati cümle içinde kullanarak söyleyebileceğimiz iki çift söz ya da bu uğurda yazabileceğimiz birkaç paragrafımız yoksa biz niye varız?

&

Duygusal Sözler ve Melodik Tınılar

Bazı türkü ve şarkılar biz insanoğlunu hayli duygulandırıyor. Bazımız ise bu türkü ve şarkıların haliyle hâllenerek duygusallığı yaşamın parçası ya da kendisi haline getiriyor. Hal böyle olunca kendimizden ve gerçeklerden uzak bir duygu dünyasında yaşıyoruz. Yeri gelince ağlayanlarımız da çıkıyor.

Gerçeklerden, dünyadan ve yaşananlardan uzak kaldığımız bu duygusal ahvâl ve şerâit içinde asıl vazifemiz ise kendimizden uzaklaşmak değil; kendimize gelmek. Uzaklaştığımızı her fark ettiğimizde yeniden ve yeniden ‘biz’ olmak. Biz olmayı başardıktan sonra ki ödevimiz ise biz kalmak. Bizi biz yapanlara yabancılaşmamak… Mesela bkz: Sabır, savaş, zafer…

&

Medeniyet Sözlüğümüz ve Parisli Eyfel’in Aşkı

Demir yığını Parisli Eyfel’i aşk senaryolarında saymıyor ve anmıyorum bile. O, Batı medeniyeti ile tarifi, derinliği ve referansı konusunda anlaşamadığımız güya ‘aşk’ın turizm merkezi. Bizim medeniyet sözlüğümüzde anlatılan ve açıklanan aşk Paris’te geçmiyor. O yüzden bizim her yolumuz Paris’e çıkmıyor.

Onların aşk dediği ve demir yığını ile sembolize ettiği şey romantik cilve ve nazlardan başka bir şey değil. Hamburger medeniyetinin mensupları ancak kolaya âşık olur.

&

Tac Mahal’i Hatırladım da

Dünyanın yedi yeni harikasından biri seçilen ve bir kul yapısı olan Tac Mahal’den daha harika kullar var bu dünyada. O kullar iyi ki bir dünya markası değiller. Yoksa ‘kül’ olurlardı. Malum, kul yapısı için olmasa da kul için ‘şöhret afettir’.