Burakderneği Başkanı Adem Yenihayat ile Röportaj

Kıymetli Baciyan okurları bu sayımızda Burak Derneği Başkanı Adem Yenihayat Hocamız ile röportaj yapacağız. Adem bey öncelikle röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz için şahsım ve Baciyan Dergisi okurları adına size çok teşekkür ediyorum.
- Kudüs ile dertlenen birisi olarak gerek sosyal medya da gerekse vakıf çalışmalarında sizi görüyor ve takip ediyoruz. Bizlere bu durumun arka planını yani Kudüs sevgisinin size nereden geldiğini anlatabilir misiniz? Kısaca kendinizi de bizlere tanıtır mısınız?
Kudüs sevgisi aşısını İstanbul’da Gaziosmanpaşa İmam-Hatip Lisesinde okurken aldım. Filistin marşları dinlemeyi ve arkadaşlarla beraber söylemeyi çok severdik. Lise hayatından beri Mescid-i Aksa ve Kudüs’ün ayrı bir yeri vardır bende. Bu bireysel ilgi 2011 yılında bir grup eğitimci arkadaşla beraber Burak Derneği’ni kurmaya karar vermemizle kitlesel çalışmalara, daha organizeli faaliyetlere dönüştü. Şu anda Kartal Mehmet Akif Ersoy İHL’de öğretmenliğe devam ederken yine yönetimdeki öğretmen arkadaşlarla Burak Derneği’nde Kudüs için çalışmalara devam ediyoruz.
- Kudüs nasıl bir bölgededir, tüm dinler için Kudüs neden önemlidir, Müslümanlar için Kudüs’ü değerli kılan nedir?
Kudüs peygamberler şehridir. Yahudiler bölgeye önem verirler, çünkü Hz. Davud ve Hz. Süleyman orada yaşamıştır. Yahudilik inancında çok önemli bir unsur olan “Mabed” Hz Süleyman tarafından Kudüs’te inşa edilmiştir.
Hz. İsa o topraklarda yaşamış ve oradan göğe yükselmiştir. Hristiyanlara göre Hz İsa’nın kabri Kudüs’teki Kıyamet Kilisesi’ndedir.
Müslümanlar için çok önemli bir yerdir Kudüs. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa oradadır. İsra ve Miraç mucizeleri orada gerçekleşmiştir. Kur’an-ı Kerim bizzat Mescid-i Aksa’nın ismini zikreder ve o yerin mübarek olduğunu ifade eder. İsra suresinde şöyle anlatır:
“Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Hz. Muhammed’i) Mescid-i Harâm’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.”(İsra/1)
Hadis-i Şeriflere baktığımızda ise bizzat Hz Peygamber’in (sav) Mescid-i Aksa’ya gitmeyi teşvik ettiğini görürüz. “(İbadet maksadıyla) yolculuk ancak şu üç mescide yapılır: Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve benim şu mescidim (Mescid-i Nebi) ” [Buhari, Kitabu Fadli’s- Salat, 1189; Müslim, Kitabu’l Hacc, 1397] Rasulullah (a.s) daha çok sevap kazanmak için yolculuk yapılacak mescitleri üçle sınırlandırıyor ve Mescid-i Aksa’ya yolculuğu teşvik ediyor. Yine Peygamberimiz “Mescid-i Aksa’ya gidiniz ve orada namaz kılınız.” buyurdu. O zaman Beyt-i Makdis’te savaş vardı. (Efendimiz devamla): ” Eğer oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız, kandillerinde yakılmak üzere zeytin yağı gönderiniz.”buyurdu. [Ebu Davud, Namaz,14; İbn Mace, İkame, 196] Buradan anlıyoruz ki Mescid-i Aksa’ya gitmek bizzat peygamberimizin tavsiyesidir. Gidemeyenler için “Zeytin yağı gönderin” ifadesi oraya sahip çıkmamız ve destek olmamız gerektiğini anlatır.
- Filistin meselesi ne zaman başlamıştır, yarım asırdır neden bir çözüme kavuşamamıştır?
Filistin’de yaşanan tüm sıkıntıların temeli 1917 yılına dayanır. 400 yıldır Osmanlı devletine bağlı olan Filistin, İngilizler tarafından işgale uğrayınca bölgeye hızlı bir Yahudi göçü başlamış ve İngilizler tarafından bu toprakların yüzde 56’sı Yahudilere verilmiştir. 1948 yılında İsrail devletinin kurulmasıyla bölgede acı, gözyaşı ve ölümler hiç eksik olmamıştır. Özellikle de 1967 yılında İsrail’in Kudüs’ün tamamını işgal etmesiyle zulümler daha da artmış, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü kısıtlanmış ve İşgal devletinin keyfi uygulamaları ve yasakçı tavırları daha da yoğunlaşmıştır. Bölgede çözümün olmamasının en önemli sebebi İsrail’in hukuk tanımaz tavrının tüm Avrupa ve özellikle de ABD tarafından desteklenmesidir. Bir diğer husus da İslam devletlerinin bir araya gelip bir irade ortaya koyamamalarıdır.
- Kudüs’e yaptığınız ziyaretlerde gözlemlediğiniz günlük yaşantı nasıldı?
Kudüs her şeye rağmen mutlaka görülmesi gereken önemli bir şehrimizdir. Şehrimiz diyorum çünkü Kudüs tüm Müslümanların ortak bir değeridir. Kudüs, Türklere büyük sevgi besleyen halkıyla, çarşısıyla, buram buram tarih kokan sokaklarıyla, Osmanlıyı haykıran eserleriyle, Peygamber ve sahabe kabirleri, camiler, mescidler, medreseler, havra ve kiliseler ile ziyaretçilerine doyumsuz güzellikler yaşatan kutsal bir şehirdir.
- Gıda yardımı bu direniş için sadece bir pansuman yani yoksulluğu azaltabilen bir çabadır belki. İslam coğrafyası Kudüs adına neler yapabilir?
Gıda yardımları Kudüslüler için tabii ki önemlidir, çünkü halkın ekonomik durumu zayıf olup, işsizlik oranı oldukça yüksektir. Ekonomik sıkıntılarla boğuşan bir halkın kutsal değerlerini savunması istenilen şekilde olmayacaktır. İsrail’in keyfi ve hukuksuz uygulamaları birçok Kudüslünün her an tutuklanmasına, uzun süre göz altında tutulmasına ya da hapis yatmasına sebep olmaktadır. Bu durum her an bir çok ailenin maddi sıkıntılar yaşayabileceği anlamına gelir. Bundan dolayı bölgeye yardımı eksik etmemek gerekir. İslam dünyası bu desteği ihmal etmemelidir. Ancak köklü bir çözüm bağımsız bir Filistin Devleti kurulduktan sonra gerçekleşecektir.
- Malum olduğu üzere Kudüs’ü Yahudileştirme çabaları var. Bu konuda neler söylemek isterseniz.
İsrail işgal devletinin en büyük amacı Kudüs’ü Yahudileştirmektir. Kudüs’te yaşayan yaklaşık 460 bin Müslümanın sayısının azaltılması için her türlü hukuksuzluğu yapmaktadır. Kudüs’te bir taraftan Müslümanların evleri yıkılarak nüfus azaltılmaya çalışılırken diğer taraftan Yahudi yerleşim bölgeleri açılarak Yahudi nüfusunun çoğaltılması sağlanmaktadır. Yahudileştirme çalışmalarına karşı Kudüslü Müslümanların şehirde kalması ve orayı terk etmemesi hayati bir önem arz etmektedir.
- Filistinli kardeşlerimizin topraklarını Yahudilere sattığı yönünde gündemde tutulan bir takım görüşler var. Bu bir algı yönetimi mi yoksa gerçeklik payı var mıdır?
Bu tamamen bir algı operasyonudur. Önce İngilizlerin desteğiyle bölgeye Yahudi göçü başlamış ardından da İsrail, işgal yoluyla topraklarını çoğaltmıştır. Bizzat Filistinlilerin topraklarını satma oranı binde dokuzdur. Dolayısıyla Filistin topraklarının yüzde doksan dokuzu İngilizlerin çabaları, İsrail’in savaş, baskı ve saldırılarıyla elde edilmiştir.
- Size göre gençler Kudüs meselesinin ne kadar farkındalar, gençler arasında bu konuda yeterli farkındalık oluşturuldu mu?
Gençler yeterince Kudüs’ü tanımıyor. Son yıllarda Kudüs’e ilginin artması, konuyla ilgili bir çok kurumun eğitim programları düzenlemesi, seminer ve konferansların çoğalması ve bir çok kitabın yayımlanması sevindirici gelişmelerdir. Ancak yeterli değildir.
- Kudüs’e turlar yapılmaktadır. Bu turlar neden önemli, Türkiyeli Müslümanlar Kudüs turlarına rağbet ediyor mu?
Son yıllarda Kudüs ziyaretlerine ilgi arttı ve yıllık 50 bin civarına yükseldi. Bu ziyaretler oldukça önemlidir, çünkü Kudüs’ün önemi en güzel oraya giderek anlaşılır. Kudüs ziyareti insanın hayatına apayrı pencereler açar, hayat boyu etkisini gösterir ve bir Kudüs sevdası ateşi yakar.
- Dünya Müslümanları olarak Filistin’e dua etmenin yanında bireysel olarak neler yapabiliriz? Boykotun ne ölçüde katkısı vardır?
Dualarımızı eksik etmeyeceğiz. Ancak makbul dua fiili duadır. Gerekenleri yaptıktan sonra dua edilmelidir. Neler yapılmalıdır sorusuna şöyle cevap verebiliriz: Kudüs’ü tanımalıyız. Bilgi ve bilinç sahibi olmalıyız. Ailemiz, çoluk çocuğumuz Kudüs’ü iyi bilmelidir. Evimizde Mescid-i Aksa fotoğrafları olmalı. Bir Kudüs kumbaramız bulunmalı. Kudüs’te yaşanları yakından takip etmeli ve çevremize bunu yaymalıyız. Kudüslü kardeşlerimize her zaman destek olmalı, Nebevi tavsiyeye uyarak oraya yardım etmeliyiz.
İsrail’e destek veren şirketler, firmalar iyi bilinmeli ve onlara karşı mücadele etmeliyiz. Bu ürünlere boykot uygulamalı, onları evlerimize sokmamalıyız. Bir kişi ne yapabilir? diye düşünmemeliyiz. Ben bu zulme asla destek olmayacağım diye düşünmeliyiz.
- Kudüs’te ne gibi faaliyetleriniz vardır? Bu çalışmalarınız hakkında bize bilgi verir misiniz? Son olarak ne söylemek istersiniz?
Burak Derneği on yıldır Kudüs için çalışmalar yapıyor, çeşitli projeler gerçekleştiriyor. Türkiye’de Kudüs’ün önemini anlatmak için seminer, konferans sempozyum düzenlemektedir. Liseli öğrenciler arasında Kudüs konulu yarışmalar tertiplemekte, dereceye girenleri Kudüs’e götürmektedir. Kudüs’te birçok proje gerçekleştirerek Türkiye’den ve İslam Dünyasından yardımları Kudüs’e ulaştırmaktadır. Bölge insanına gıda, giyim, sağlık desteği sunmakta, öğrencilere okul ve kırtasiye gereçleri; burs ve eğitim desteği vermektedir. Bunların yanında Kudüs ziyaretleri organizasyonu da yapmaktadır. Türkiye’nin her yerinden Kudüs gönüllüleriyle beraber çalışmalar yürütmektedir.
Son söz Kudüs’ü unutmayalım ve Kudüs’e gitmek için çaba gösterelim.