BAŞYAZI-Allah Hayâsızlığı Yasaklar

BAŞYAZI-Allah Hayâsızlığı Yasaklar

Rabbimiz, Mü’minun suresinin ilk ayetlerinde mü’minlerin vasıflarından bahsederken “İffetlerini korur” buyurmaktadır. İffet ve hayâ, insani vasıflardandır. Bu vasıflar mü’minin de olmazsa olmaz vasıflarındandır. İffet sahibi mü’minler hayâsızlıktan şiddetle kaçınırlar. Hayâ duygusu insanları haramlardan uzaklaştırır. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz “Hayâ imandandır” buyurmuşlardır. Hayâsını kaybeden imanını da kaybeder. Utanması olmayan da iffetini yitirir.

Rabbimiz: “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl, 90) buyurarak hayâsızlığı kesinlikle yasaklamıştır.

Efendimizin hayâsından haber verilirken: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz çadırdaki bekâr kızdan daha çok hayâ sahibi idi. Hoşlanmadığı bir şey görmüşse biz bunu yüzünden hemen anlardık.” (Buhari, Müslim) buyrulmuştur. Rabbimiz hayâsızlığı nehyederken, ins ve cin şeytanları da hayâsızlığı emrederler. Hayâsızlığı meslek edinenler kimin kontrolünde olduklarını bilsinler.

Rabbimiz:“Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, çirkinliği ve hayâsızlığı emreder.” (Bakara, 268) buyururken Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz de “Mü’min ne ta’n edici ne lanet edici ne kaba ve çirkin sözlü ne de hayâsızdır.” (Tirmizi) buyurmaktadır.

İffetsizliği ve hayâsızlığı meslek edinenler kendilerine pek çok bahaneler bulabilirler. “Herkes de yapıyor” bu bahanelerin en başında gelir. Herkes dinine mensup olanlar hiç de az değildirler. Rabbimiz: “Çirkin bir iş işledikleri vakit, ‘Biz atalarımızı bunun üzerinde bulduk, Allah da bize bunu emretti’ derler. De ki: Şüphesiz, Allah çirkin işleri emretmez. Siz bilmediğiniz şeyleri Allah’ın üzerine mi atıyorsunuz?” (Araf, 28) buyurmuştur.

Büyük günahların çoğu iffet ve hayâ ile alakalıdır. Utanma duygusu fert ve toplumların kurtuluşuna vesile olurken, iffetsizlik ve hayâsızlık helaklerine sebep olmaktadır. Aslında iffet ve hayâ fıtri bir davranıştır. Küçük çocuklar bile vücutlarının açılmasından hoşlanmazlar. Anne-babalar çocuklarına edep ve hayâ dersi vermezlerse onlar da bu fıtri hasletlerini kaybederler.

Rabbimiz “Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.” (İsra, 32) buyururken; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz açıkta (izarsız) yıkanan bir adam görmüştü. Derhal minbere çıkarak, Allah’a hamd ve senada bulunduktan sonra: “Allah diridir ve ayıpları örtücüdür. Hayâyı ve örtünmeyi sever. Öyleyse biriniz yıkanınca örtünsün” buyurdu. (Ebu Davud, Nesai)

Mü’minin hayat ölçüsü ilahi ve nebevi öğretilerdir. Hayatının tamamına bu ölçüler hâkim olmalıdır. Hayatına ilahi ve nebevi ölçüleri hâkim kılamayanların hayatına şeytani ve nefsanî davranışlar hâkim olur. Hayat boşluk kabul etmez. Mü’min, istediği gibi davranamaz.

Rabbimiz “Lut’u da peygamber olarak gönderdik. Hani o kavmine şöyle demişti: ‘Sizden önce âlemlerden hiçbir kimsenin yapmadığı çirkin işi mi yapıyorsunuz?’ Kavminin cevabı ise sadece ‘Çıkarın bunları memleketinizden! Güya onlar kendilerini fazla temiz tutan insanlar!’ demek oldu. (Araf, 80-82)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdular ki: “Edepsizlik ve çirin söz girdiği şeyi çirkinleştirir. Hayâ ise girdiği şeyi güzelleştirir.” (Tirmizi, İbn Mace)

Edepsizlik ve hayâsızlık sadece sözle olmaz. Hal ve hareketler de edepsizliğe, iffetsizliğe sebeptir. İffetsiz ve hayâsızların hâkim olduğu ortamlarda, ne gariptir ki iffet ve hayâ alay konusu olur, Lut aleyhisselam’ın kavminin yaptığı gibi. İffetsiz, Allah yanında günahkâr, kulları yanında itibarsızdır.

Rabbimiz: “Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın.” (Ahzab, 33) buyurmaktadır.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimize “Ey Allah’ın Resulü! Hangi avretimizi açıp hangi avretimizi örtelim?” diye soruldu. “Zevcen ve sağ elinin sahip oldukları dışında herkese karşı avretini koru!” cevabını verdi. “Ey Allah’ın Resulü, erkekler olursa?” denildi. “Gücün yeterse avretini kimseye gösterme!” dedi. “Kişi tek başına olursa?” denildi. “Kendisine karşı hayâ edilmeye Allah daha layıktır.” buyurdu. (Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace)

Müslümanlar kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla edep ve hayâ timsali olacaklar, fakat kadınları daha da utangaç olacaklar. Çükü kadını edep ve hayâ kadar güzelleştirecek bir ziynet eşyası daha yoktur. İslam düşmanlarının ilk hedefi Müslüman kadının edep ve hayâsıdır. O yok olunca ne din kalır ne de iman. Ne iffet kalır ne de şeref. Mü’min için iffet ve şeref o kadar kıymetlidir ki onu hiçbir maddi değerle elde edemezsiniz.

Rabbimiz: “Nihayet kızlardan biri utana utana yürüyerek ona gelip ‘Bizim için koyunlarımızı sulamanın ücretini vermek üzere babam seni çağırıyor’ dedi.” (Kasas, 25) buyurmaktadır. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdular ki: “Her bir dinin kendine has bir ahlakı vardır, İslam’ın ahlakı hayâdır.” (Muvatta, İbn Mace)

Elbette hayâ edilmeye en layık olan da Rabbimizdir. Eğer Rabbimiz gizlide yapılan hayâsızlıkları ifşa etseydi çoğu kimseler birbirinin yüzlerine bile bakamazlardı.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz “Allah’tan hakkıyla hayâ edin!” buyurdular. Biz: “Ey Allah’ın Resulü, elhamdülillah, biz Allah’tan hayâ ediyoruz” dedik. Ancak O, şu açıklamayı yaptı: “Söylemek istediğim bu değil. Allah’tan hakkıyla hayâ etmek, başı ve onun taşıdıklarını, batını ve onun ihtiva ettiklerini muhafaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim ahireti dilerse dünya hayatının ziynetini terk etmeli, ahireti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse Allah’tan hakkıyla hayâ etmiş olur.” (Tirmizi)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdular ki: “İlk peygamberlerden itibaren halkın aklında kalan bir söz vardır: Utanmadıktan sonra dilediğini yap.” (Buhari) Allah’tan utanırsan Allah da seni utandırmaz.

Rabbimiz: “Ey iman edenler! Allah’a içtenlikle tevbe edin. Umulur ki, Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar.” (Tahrim, 8) buyurmaktadır.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.